7. Bölüm "Bana yok mu?"

7 1 0
                                    

"Benden istediğin birşey var mı?"
"Hayır, teşekkürler..."
"Tamam... Ne zaman istersen konuşabilirsin."
Luca hızlanarak kaldığımız odalara gitti bende yavaş yavaş odaya doğru yürüyordum.
"Chaewon olanları duydum, iyi midin?"
Sol tarafıma baktığımda yüzündeki o pişmanlığı gördüm... Jung yaptığı için pişman mı olmuştu?
"İyiyim, teşekkürler..."
"Biraz konuşabilir miyiz?"
Masalar boştu ama biz sırdımızı duvara dayayıp her zamanki gibi yere oturduk.
"Özür dilerim seni anlayamadım... Senden çok hoşlanıyorum Chaewon, seni göremeyince çok merak ediyorum. Suçumu anlatım ve artık daha sabırlı olmaya çalışıcam... Beni affedebilir misim?"
Evet... Pilman olmuştu, aslında bende onu çok özledim... Jung benden cevap beklerken ben hiç beklemediği birşey yalıp boynuna sarıldım. Affettim dememe gerek olmadığını düşünüyorum?
" Chaewon sana birşey sormam gerekiyo..."
"Dinliyorum?"
"Benim sana karşı hissettiklerimi sende bana karşı hissediyor musun?"
"Bu ne demek?" Jung'un gözlerine bakarak ve gülümseyerek söyledim.
"Sevgilim olur musun demek."
"Olurum..."

2 SAAT SONRA

"Artık yatalım sonra kalkamiycaz."
"Haklısın, görüşürüz."
"Görüşürüz..."
Jung'la vedalaşıp odaya gittim. Üstümü değiştirmeye çok üşendiğim için sadece beyaz bol bir tişört giydim ve yattım.
Herkes hareketliydi, seslere uyandım. Herkes dışarı çıkıyordu, bende hızlıca kalkıp dışarı çıktım. Kalabalığın arasından zorla ne olduğunu görmeye çalıştım. Sonra üç tane görevli geldi ve kalabalık açılınca ne olduğunu görebildim, gördüğüm anda gözyaşlarımı tutamadım... Jung bıçaklanmıştı.
"Jung uyan, Jung!"
"Chaewon geri çekil."
"Hayır,o benim erkek arkadaşım lütfen sizinle geliyim..."
"Görevliler Jung'u hastaneye götürmek için sedyeye yatırdıklarında bende başından ayrılmadım. Neyseki fazla inat etmeden kabul ettiler.

1 SAAT SONRA

1 saattir Jung'un odasında görevlilerle ameliyattan çıkmasını bekliyoruz... Kim böyle birşey yapar ki?
Sandalyedeki pozisyonumu değiştirip bacaklarımı kendime doğru çekip bacaköarıma sarıldım. Zaman geçmiyordu...
Kısa bir süre sonra Jung'un ameliyatı bittive odaya getirdiler. Üç görevlide oda kalabalık olmasındiye kapınınönünde beklemeye devam ettiler. Bende koltuğu Jung'un yataşının yanı a doğru ittirdim, koltuk tahminimden daha hafifti, ve Jung'un uyanmasını bekledim. Bazen biraz saçlarıyla oynuyordum, iyi olduğunu ve uyanıcağını düşünmemi sağlıyordu.
Biraz sonra odaya bir tane doktor girdi ve Jung'un serumunu değiştirdi!bittiğini fark etmemiştim bile...
Artık gerçekten zamanın durduşunu ve geçmediğini düşünmeye başlamıştım ki uyuya kaldım.
Uyandığımda gözlerim önce Jung'a sonra da saate kaydı. Saat dört olmak üzereydi ama Jung hala uyanmamıştı. Sonra odaya bırakıöan ymek gözüme çarptı. Kalkıp tepsiyi aldım ve yine oturdum. Yakında koltuşa yapışacaiımı düşünmeye başlıyorum... Tepsiyi kucaşıma koyup ağır ağır yemeye başladım.
"Bana yok mu?"
"Jung! Uyanmışsın..."
Tepsiyi koltuğa koyup Jung'un yanı a gittim.
"Nasılsın? Ağrın falan var mı? Dur haber veriyim..."
Hızlıca kapıya gittim ve görevlilere haberverdim, onlar da doktora haber verdiler.
Sonrası hızlıca geçti doğrusu. Doktorlar Jung'un muayne ettiler birkaç şey söylediler ve çıktılar. Görevliler de Jung için yemek getirilmesini istedi ve dışarda durmaya devam ettiler.
Bende masayı yatağa doğru getirip yemeklerimizi koydum ve yatapa oturdum.
"Nasıl oldu?"
"Ne nasıl oldu?"
"Bu." gözlerimle karnına baktım.
"Seni Kıskanmıştım." gülümseyerek söylemişti.
"Bu halde bile nasıl şaka yapabildiğini anlayamıyorum... Lüften düzgünce anlat."
"Tamam tamam. Sabah çok erken uyanmıştım."
"Kaçta?"
"Beş."
"Baya erken uyanmışsın."
"Sonra uyku tutmadı gizlice bahçeye çıktım biraz oturcaktım. Ama siyah kıyafetli biri geldi ve gerisi yok..."
"Herkes siyah kıyafet giyiyo. Bulmamız zor olucak." Jung hafifçe gülümsedi. "Aslında Sara bana benim kolumu kesen kişinibde siyah kıyafetler giydiğini söylemişti. Aynı kişi olabilir mi?"
"İyi bir noktaya değindin."
"Ama burda en az iki gün durucaz bu yüzden sadece arkadaşlarımız ve senin için endişekensek yeterli."
"Sen?"
"Ben?"
"Seninde kolun hala yaralı?"
"Haa evet... Ama baya iyi."
"Sam olayını biliyorum Chaewon, herkes bunu konuşuyo... Dikişlerinin patladığını ve dün tekrar kolunu diktiklerinide."
"Tamam ama iyileşiyo. Senin yaran daha ciddi."
"Tamam uzatmiycam..."
Mayası tekrar yerine götürüp tepsileri masaya bıraktım."
"Sen biraz dinlen."
"İyiyim dinlencek birşey yok."
"Jung..."
"Chaewon..."
"Of tamam ne yaparsan yap."
"Tamam."
"Niye bana bakıyorsun?"
"Ne yaparana yap dedin. Bende en sevdiğim şeye bakıyorum."
Utanarak gözlerimi yere çevirdim.
Hava kararana kadar konuştuk. Saat dokuza yaklaşırken içe görevlilerden biri girdi.
"Diğerleri döndü. Jung sen üç gün sonra taburcu olucaksın ama sonra 2 günde revirde kalıcaksın toplam beş gün sonra frubu a dönüceksin ve en az bir hafta da oyunlara katılamiycaksın."
"Tamam."
"Chaewon sende döndüğümüzde oyunlara katılmaya başlayabilirsin."
"Tamam."
Görevli çıkmak yerine koltuğa oturduğunda çıkmiycağını anladık ve bende Jung'un yanına çektiğim koltuğa oturdum.

Katil Kim? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin