Feelings that he was caught

28 4 0
                                    

Sirius Black kendini iyi hissediyordu. En azından artık canı acımıyordu. Yaralarına geyikotu özüyle hazırlanmış özel bir merhem sürdüklerinden beri gerçekten iyiydi. Üstelik James onu bir an olsun yalnız bırakmıyordu.

"İyisin ya Sirius? Ağrıların yok değil mi?"
Dedi James.

"İyiyim." Dedi Sirius.

"Bana bir şeylerden bahset. Ne olursa."
Sirius açık açık bu konu hakkında konuşmak istemiyorum dememişti ama James alt mesajı anlamıştı.

"Şu Vanessa ile çıkmayı düşünüyorum." Dedi James. Kendisini odaya kapattığından beri aklından bu düşünce geçiyordu. Hatta içinde küçücük, sinsi bir parça Lily'den intikam alacakmış gibi hissediyordu. Üstelik James önüne bakması gerektiğine karar vermişti. Akıl sağlığını koruyabilmek için.

"Bak sen şu işe." Dedi Sirius. Keyiflenmişti. James'in o kızla bir saat bile geçiremeyeceğinden emindi.

"Sanırım payıma düşen kızlardan senin için vazgeçebilirim. Vanessa ile yürümezse." Diye takıldı Sirius.

"Bu sefer ciddiyim Pati." James seyrettiği tavandan gözlerini çekip Sirius'a bakarak konuştu. Ancak ikisi de göz göze geldiğinden gülmeye başladılar. Sonra James yataktan yere düştü.

"Sanırım sigara içeceğim kapıyı kilitliyorum." Dedi James sırtını yatağa yaslayarak. Sirius'da bir dal sigara aldı.
"Remus olsa bize kızardı."dedi Sirius.
"Sonra da bir tane kendisi yakardı." James gülerek arkadaşına takıldı.
"Şu kız senin vaftiz kardeşin değil mi?" Dedi Sirius. James ise bakma gereği bile duymadı.
"Lily ile mektuplaşıyorlar. Zavallı baykuş bu aralar çok sık gidip geliyor."
Sirius, Rosaline içeri girdikten sonra kendini yatağa bıraktı. Ufak bir sızı hissetmişti ama umursamadı.

"Lily ile yakın arkadaşlar. Belki sınıfta fark etmişsindir." Dedi James.
Sirius onu ne onayladı ne de reddetti. Beğendiği bir kızın James'in bu kadar yakınında olduğunu bilmemesine içerliyordu.
"Hep böyle yakın değildiniz ama değil mi?" Dedi tam da bu yüzden. Rosaline dün ona bir şeyler demişti ama Sirius hâlâ bu durumu mantıklı bulmuyordu.
"Aramız felaketti. Okulda yaptığımız tüm o şakaları ve daha beterlerini üstünde denediğim için yüzüme bile bakmıyordu. Hatta benden nefret ediyordu bile diyebiliriz. Biraz uğraştım, biraz da yalvardım. Şimdi de aramızı düzeltmeye çalışıyorum."
Sirius duyduklarından sonra yüzünü buruşturdu. Hangisini kıskandığını anlamıyordu. Muhtemelen James'i paylaşmak istememişti.
"Beni daha çok seviyorsun değil mi?" Dedi son fırtını çekerken.
"Sikeyim seni." Diye karşılık verdi James.

"Beni boşver de şu Vanessa kızına nasıl çıkma teklifi edeceğini anlat." Sirius işin bu kısmı hiç umrunda olmasa da dinlemek istedi. Kafasını dağıtmak istiyordu. Black Malikanesi'nde düşünmemesi gereken birini bırakmıştı.
"Bu civarlarda yaşadığını söyledi. Çok yakında değil ama bir şekilde bulurum."
"Bulmasam da sorun değil aslında." Kendi kendine söylendi.
"Aşk hayatımla çok ilgilisin Sirius. Senden ne haber?"
Sirius sigarasını söndürdü.
"Benim bir aşk hayatım yok."
"Hadi ama kimden bahsettiğimi biliyorsun."
"Marlene ile düzenli bir ilişkimiz yok Çatalak. Onu o şekilde sevmiyorum."

"Onu karanlık tünellerde ve süpürge dolaplarında takılırken seviyorsun."
Sirius sarışın cadıyı hiç de düşünmediğini fark etti. Oysa Marlene iyi bir dost sayılırdı. Ya da onun gibi bir şey. Dili genelde Sirius'un ağzında olduğundan pek sohbet edemiyorlardı.
"İki kız gibi dedikodu yaptıktan sonra yastık savaşı da yapmak ister misin?" Dedi Sirius.
"Bu halde olmasaydın seni kaz tüyüne boğardım."
James pis pis sırıtırken kafasına bir darbe yedi. Bunu hak etmişti.

Bu sırada Rosaline Lily'den gelen mektubu okuyordu.

Sevgili Rosaline,
Benim güzel dostum, sana olan ziyaretimi birkaç hafta ertelemek zorundayım. Henry beni ailesiyle tanıştırmak istediğini söyledi. Her ne kadar seninle geçireceğimiz zamanı biraz daha ertelemem gerekse de itiraf etmeliyim ki bu durum beni oldukça heyecanlandırıyor.
Sanırım ilişkimiz ciddileşiyor.
Ve hâlâ suçlu hissediyorum. Sormaya hakkım yok ama o nasıl merak ediyorum?
Son mektubundan beri neler yaptın? Seni çok merak ediyorum ve seni çok seviyorum. Hiçbir şey doğum gününde orada olacağım gerçeğini değiştirmiyor.
Petunia artık mektuplarımı saklayamıyor ama bu sefer de Snape'e rastlıyorum. Onunla olan dostluğumuzun bitişi beni biraz üzüyor. Tamam birazdan daha da fazla. Yine de bu söylediği şeyleri değiştirmiyor. Üstelik beni görür görmez yolunu değiştiriyor. Saklama gayretine bile girmeden!
Kendine çok iyi bak, beni affet .
-Lily

"Ah Lily Evans, bu kuru özürle kendini affettiremezsin."
Rosaline hemen bir kağıt kaptı.
En azından artık cevap alıyordu. Üstelik bu sefer James'i lafı uzatmadan açık açık sormuştu. Artık Rosaline bir şeyler söylemeliydi.

Sevgili Lily,
Öncelikle beni atlatman hoşuma gitmedi. Bu Henry'den şimdiden nefret ediyorum demek oluyor. Yine de seni affediyorum, ya da en azından bunu deneyeceğime söz veriyorum. Benim için endişelenmene gerek yok. James içinse...
Açıkçası bilmiyorum. Yıllardır onu tanıyorum ama bu şekilde değil. O yüzden durumunu kestiremiyorum. Yine de en yakın arkadaşı Sirius Black burada ve beraber iyi vakit geçirdiklerini düşünüyorum. Yalnız kalmak isteyebilecekleri için onların yanına pek uğramıyorum. Snape konusuna gelirsek, onu pek sevmem ve sana dediği şeyler yüzünden de tarafsız olamıyorum. Eğer o da dostluğunu özlüyorsa gurur yapmayı bırakmalı ve senden büyük bir özür dilemeli. Yine de affetmemelisin.
Seni seviyorum ve iyi akşamlar diliyorum.
-Rosaline

Rosaline bulunduğu durumdan bıkmıştı.
Lily'den ya da James'den sürekli bir şeyler saklamak zorunda kalıyordu.
Yine de iki zıt tarafla arkadaş olduğunuzda yapabilecek bir şey kalmıyordu. Rosaline baykuşunu kapıdan gönderirken zavallı hayvana acıdı. Tüm gün uzunca bir yolu gidip gelmişti. Baykuşunun arkasından bakarken gözü James'in penceresine, yani oradan kendini izleyen Sirius'a kaydı. Sirius Black ona el salladı ve pencereyi aşağıya kaydırarak kapattı. Yine de genç kız içeri girene kadar onu seyretti. Bu kızda onu çeken bir şey olduğuna emindi. Ya da en güçsüz olduğu anda onunla ilgilendiği için Sirius'un aklı, ona oyunlar oynuyordu.
Onu sevmediğini biliyordu. Sirius hiçbir zaman bir kıza tutkudan farklı bir duyguyla yaklaşmamıştı. Yine de Rosaline'den uzak durması gerektiğini biliyordu. Çünkü James o kıza değer veriyordu. "Umarım senden uzak durabilirim." Diye söylendi kendi kendine. Ama kafasını yastığa geri koyduğunda ondan başka hiçbir şey düşünemedi. Onu sevmiyordu, onu tanımıyordu. Sadece onu beğendiği için tüm gün aklında dönüp duruyordu. Üstelik şimdi bu kadar yakınında olduğunu bilirken...
Bir şeyler düşünmeye ihtiyacı vardı ve eğer Rosaline onun aklını yaşadıklarından bir an bile uzaklaştıracaksa Sirius onu düşünmeye karşı koyamazdı. Bu kendisine bile itiraf etmediği bir sırdı. Yaptığı bencillikten başka bir şey değildi ama umrunda da değildi.
İşlerin karışmaması için elinden geleni yapacaktı.

Blooming Love | Marauders EraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin