BÖLÜM 10 - TAVŞANCIK

15 3 3
                                    

öncelikle değinmek istediğim bir konu var, dilek gerçekten de lez ve hikayede hoşlandığı kişiden hoşlanıyordu yani bir süre sonra hikayede açıklarsam öldürmeyin diye dedim (şuan hoşlanıyor mu bilmiyorum ama büyük ihtimalle sevgisini kaybetti) ve artık dilek ile azrayla sevgili gibi konuştuğum ve takıldığım için shiplemeyin çok rahatsız oluyorem. Ayrıca benim gönlüm gülümdedir kudurun (!).

İYİ OKUMALAR BEACH(bitch)!!!

- - - - - - - - - - - - - - - ¨ - - - - - - - - - - - - - - - -

i like the way you kiss me

i can tell you miss me

i can tell you it hits, hits, hits, hits

not tryna be romantic

i'll hit it from the back

just so you don't get attached...

Telefonda açtığım müzik kapalıydı, şuan sadece bu sözler kafamda yankılanıyordu. Bu ritmi ve sesi duydukça adeta kendime geliyordum. Bir gece yarısı sokakta kulaklık takılı halde gezintiye çıkmıştım ancak yavaş yavaş köpek havlama sesleri duymaya başlayınca hem müzik çalmadığını hem de artık eve gitmem gerektiğini anladım. Adımlarımı hızlandırarak sonunda odaya vardım. 2 kız(biri belli değil ama) mışıl mışıl uyuyordu ve ışıkları açık bırakmışlardı bu yüzden ışıkları kapatarak tuvalete gittim. Tam üstümü çıkarmıştım ki arkada Dilek'i gördüm. Gözlerinin altı morarmıştı, gözleri kıpkırmızıydı ve belli ki ağlamıştı. Ona baktım, o da bana. Belli ki kendinde değildi, hatta belki içmiş ya da ilacın etkisinde kalmış olabilirdi.

- Sarılabilir miyim?...

Onay verme anlamında kafamı salladım. Sarılırken bir anda ağlamaya başladı.

Ne oluyordu böyle?

- Dilek... Ne oldu-?

Bana öylece baktı ve ağlamayı bıraktı. O sırada arkada bizi dikizleyen şerefsiz Deniz'i gördüm, net yine shipleyecekti. Yapmasın diye korkunç bir bakış attım, anlaşılan anlamıştı ki yanımıza geldi.

- Sevişiyo musunuz amk.

Dilek o anın üzüntüsü ve siniriyle Deniz'e geçirdi.

- Boş yapma...

Evet, Deniz ve Dilek'in arası hiç bir zaman iyi olmadı, çok ters karakterler çünkü. Yine de Deniz ilk defa biraz anlayışla karşıladı bu olayı, yani sanırım. Dilek'i aldı ve kenara çekti, yanıma geldi ve kulağıma fısıldadı.

-Biraz sakinleştir oyala falan, ben geliyorum.

Dediği gibi yaptım ve kızı sakinleştirdim, ama hala kendinde değildi. İlaçlarını almıştı, e içmediğini falan farz etsek... Ne olmuştu bu kıza?
Bir süre sonra Deniz elinde bir kap ile geldi, dikkatlice baktığımda kabın içinde patlamış mısır olduğunu farkettim. Deniz otistik gibi sırıtıyordu. Sakinliğim ve ciddiyetim yerle bir oldu. Yüzüne geçirmemek için kendimi zor tutuyordum.

- Ee?, dedi Deniz.

- Ne ee lan??, diye cevap verdim. Kız dert anlatacak diye patlamış mısır mı patlattın...?

- Yok canım patates kızarttım. NE GÖRÜYOSAN ONU YAPMIŞIMDIR GERİZEKALI.

Biz kavga ederken Dilek'in arkaya dönmüş, duvara baka baka dalmış olduğunu farkettim. Aklıma o söyledikleri gelmişti. Benden hoşlanıyor olamazdı. Feride, asla. Elif desen Sevde ile. Amine desen- Bi dakika lan, yoksa... HAS-...

Bunları düşünürken yüzümde iyi bir ifade yoktu sanırım ki durdu.

- Zei?

Yavaşça Deniz'e döndüm, sonra da kafamı Dilek'e çevirdim.

-Dilek sen... Sen Amine'den mi hoşlanıyorsun?

Bana baktı, sesini çıkartmadı ve geri döndü. Her şey netleşmişti ve yerine oturmuştu kafamda. Deniz benden çok şok olmuş, rüzgarda hayatta kalmaya çalışan sinekler gibi duruyordu, kafayı yememek için kendini zor tutuyor gibi görünüyordu. Tekrar Dilek'e döndüm.

- Neden o?

- Ah Zeynep... İnan hiç bilmiyorum akli dengemi kaybettim sanki. Y-yanlış anlama sevgili olmak istemiyorum ama onu fazla seviyorum, bu sevgi aşka kadar çıkıyor Zeynep. Affet beni.

- Gönlüne engel olamazsın hayatım, kendini bunun için zorlama. Hem, amacın kötü değildi ki?

- Eh... Doğru diyorsun ama yine de kendimi suçlu hissediyorum.

- Gerizekalı.

- Mal.

Saçını okşadım.

- Çok tatlısın.

- Biliyorum :D.

Sonra tekrar tuvalete gittim ve üstümü değiştirip yatağa girdim.

Sabah babamın uyanalım diye kurduğu alarmdan daha beter bir alarm ile uyandım. Giyindik ve okula doğru yol aldık. Yolda 3 tane Ülker Çikolatalı Gofret bitirdiğim için çöpe atmalıydık bu yüzden binaların arasında bir yere girdik, ve ne oldu (olmadı) dersiniz? Evet güzel Üsküdar'ımın sapıkları çıktı karşımıza. Tam götlerine soda şişesi sokmak için çantama uzanırken bir şey aramızdan geçti ve o insancıkları yerle bir etti. Bu benim boylarımda, kıvırcık saçlı, az da olsa koyu tenli bir kızdı. Biz teşekkür ederken kızın baktığı yere baktım, Dilek'e bakıyordu anlaşılan.
Belliydi, onu istiyordu...

SON

not: amine bu hikayeyi okuduktan sonra genleşme lütfen. kız senden artık hoşlanmıyor, bıraktı. (yaklaşık 1-2 ay önce.)

Gökyüzündeki Son ''Zeytin''Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin