6. Bölüm: Compliment

69 12 5
                                    

Hani zenginler mutlu olurdu? Hani zenginler hayat yaşardı? Hani zenginler en güzel hayata sahip olurlardı? Ben neden mutlu değildim? Ben neden hayat yaşayamıyordum? Ben neden güzel bir hayata sahip değildim?

Diğerlerinin benden ne farkı vardı?

Kafamda dolaşana ve başımı ağrıtan onlarca soruyu bir kenara atıp yanımda ki koltukta tatlıca uyuyan Hyunjin'e odaklandım. O çok güzeldi... Güzelliğin cinsiyetsiz, beden almış haliydi...

Güzelliğin cinsiyeti yoktu.

Yavaşça yanına gittim ve çömeldim. Dudakları çok dolgundu.. Genelde abim bizi çok benzetirdi ve kendisinden çok Hyunjin'in kardeşi gibi olduğumu söylerdi.

Ayrıca bir tek abim değil Hana bile öyle düşünmüştü. Oh... Hana demişken yarın onunla luna parka gidecektik. Acaba Abimle, Hyunjin'in gelmesini sorun eder miydi?

。・:*:・゚★,。・:*:・゚☆

Hepimiz bir arabaya sıkışmış abimin bile beni ikna edemediği yere hana için gidiyordum. Ayrıca Hyunjin'in, Chaewon'u getirmesi sayesinde ortam gerginleşmişti...

Hana zaten Chaewon'a aşırı kin besliyordu. Bende besliyordum. Daha doğrusu ben herkese kin besliyordum.

Abim arabayı park etmiş çıkmamız için söylenmeye başladığında dışarı çıkmıştık. Birinin koluma girmesi ile irkilerek geri çekildim. Alışkın değildim.

Hana bana şaşkınca bakarken ilk defa birisinin yani Hana'nın koluna girdim. "Pardon.. Alışkın değilim korktum."

Gülerek kafasını omuzuma koydu. "Sorun değil, kıdemlim! Sen böylesin ve yanımdasın o yeter!"

Kimseye göstermemeye çalışarak gülümsedim. Fakat gülümsemem yanımdan el ele tutuşan Chaewon ve Hyunjin sayesinde kısa zamanda söndü..

Hana ikiliye kısa ve keskin bir bakış attı. "Kızı yolmamı ister misin?" Cevap vermedim. Başıma bela falan açamazdım.

Abim telefonla uğraşarak yanımıza geldi. Gözlerimi devirerek elindeki telefonu alıp saniyeler içinde çantama koydum. "Telefon yok bu gün!" Gülümseyerek koluma girdi ama anında kolumu geri çektim.

Abim gözlerini açarak adımını durdurdu. Bir bana bir Hana'ya baktı. Kesinlikle satıcı olduğumu düşünüyor olmalı'ydı.

Luna parka girdiğimizde abim kartları alıp yanımıza geldi. Chaewon ve Hyunjin'in umrunda bile değildik. Ama Hyunjin'in bir şeyler yüzünden rahatsızlık duyduğunun farkındaydım.

Umursamamaya çalışarak Hana'nın seçtiği oyuncağa doğru yürüdük. Fakat gördüğüm kişi ile adımlarımı yavaşlattım. Adını değil kendisini hatırladığım birisiydi.

İlk okulda ve orta okulda iyi anlaştığım beni düşünen birisiydi. Ama yüz vermemiştim.

Etrafa bakınırken beni görmesi ile yüzüm düştü. Hızla kaşlarını çattı ama sonra bir şey hatırlamış gibi gülümseyerek yanıma geldi. Beklemediğim şekilde bana sarıldı.

"Areum... Görüşmeyeli uzun zaman oldu!"

Yalandan tanımamış gibi yaptım ve temastan kaçınmak için geri çekildim. Yutkunarak bakışımı saniyelik Hyunjin ile abim Seungmin'e çevirdim.

"Şey... Pardon ama sizi hatırlamayadım," dedim yüzümü buruşturarak.

Bana şaşkınca baktı. Daha sonra derin bir nefes verdi. "Ben Choi Jang-İn. Hatılarsın sanmıştım. Üzgünüm."

Düşünmüş gibi yaparak, "Şey.. Orta okulda ki Jang mısın?" dedim. Alayla sırıttı. Yanına arkadaşları geldiğinde beni süzdüler ayrıca baş selamı verdiler.

"Hayatında kaç tane Jang var Areum?'

Abim rahatsız olduğumu anlamış olacak ki kolumu tutup kendine çekti. Fakat Hana birden abimin beni çekmesi yüzünden düşünce hızla yanına eğildim.

Hyunjin sert ve net bir ton da konuştu. "Kardeşim basın gidin buradan. Yoksa işler başka yere gidecek." Chaewon, Hyunjin'in kolunda ki tutuşunu sıkılaştırdığında,

benim de kalbimin sıkıştığını hissettim.

。・:*:・゚★,。・:*:・゚

Kaosu atlatmış değerli ve birbirimize adadığımız bu vakti güzelce geçirmiştik. Ben ne kadar Hyunjin ve Chaewon görüntüsünden rahatsız olsam bile belli ettirmemiştim.

Dünya tamamen adaletsizdi. Hele ki kalp denen aptal duyguları taşıyan ve insanın yaşam kaynağı olan şey dünyadan bile adaletsizdi!

Niye eziyet çekiyordum ki ben? Niye sevdiğimi başka kızla görmek zorundaydım? Niye sevdiğimi başka kadına ilgi gösterirken görmek zorundaydım?!

Hana bana kaygılı bir bakıl atıp kulağıma eğildi. "Areum yeterince kafe de oturduk... İyi hissetmiyorsan kalkalım mı?"

Kafamı “Hayır” Şeklin de salladım. Gerek yoktu. Alışmalıydım değil mi?

Zaten alışmıştım. Eziyet çekmeye, ilgiye hasret kalmaya, mutlu olmaya. En önemlisi ona..

Sana nasıl kırıldığımı anlatsam, benden nasıl özür dileyeceğini bilemezsin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sana nasıl kırıldığımı anlatsam, benden nasıl özür dileyeceğini bilemezsin.

__________

İlk defa bu kitap için duyuru yapacağım. Biliyorum kitapta fazla kaos ve üzüntü var ama konusu bu. Yani, lütfen boş boş yorumlar yapıp yazar hanımı üzmeyelim

:(

Daha doğrusu yorumu sildim ama sorun etmedim. Bir yerden sonra siz de haklısınız ama zaten ilerleyen bölümler de bütün kaoslara bir son vereceğiz.

Güzel bir son düşünüyorum.

Fakat bir kişi belki de sizlerden bazı kişiler daha hemen ön yargı yapmış kitabın kaos ve üzüntü dolu olduğunu düşündüler ama daha kitabın 6. bölümündeyiz?

Lütfen biraz daha kırıcı olmamaya çalışalım. Beğenmiyorsanız lütfen ama lütfen yorum yapmayın ya da yıldıza basmayın.

Çünkü bir arkadaş üzülüyormuş...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 08 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Venom ♰ Hwang HyunjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin