Aradan 1 hafta geçmişti. Wei wuxianın yanında uyuyan lan zhanla bir kıpırtı bile uyandı. Wei wuxian hareket etmişti. Hata gözünü açmıştı. Lan zhan heyecan ile yatığı yerden kalktı ve wei wuxiana döndü. Sevinçle uyandın sonunda uyandın diye bağırmaya başladı.
Evet wei wuxian uyanmıştı. Yavaşca gözünü açtı ve karşısında lan zhanı gördü ve ona ben ölmedim mi? Diye sordu. Lan zhanın ilk yüzü düştü ama sonra hemen geri toparladı. Ve gülümseyerek konuştu hayır ölmedin. Sadece uzun zamandır komadasın dedi wei wuxian yavaşca doğrulmak istedi ama geri düştü. Lan zhan bunu görünce hemen wei wuxianı tutu ve doğrulmasına yardım etti.O sırada içeri birisi girdi. İçeri girdiğinde telaşlı olan lan sizuhi ydi. İçeri girdiğinde ne oldu baba birşey mi oldu yoksa diye sesli bir biçimde endişe ile birlikte girdi. Wei wuxian şaşırdı ve lan zhana dönüp ben uyurken evlendin mi? Kiminle bari güzel birisi mi diye sordu lan zhan hala gülmeye çalışarak cevapladı. Hayır evlenmedim dedi. Wei wuxianın gözleri büyüdü ve yoksa evlenmeden mi çocuk yaptın dedi lan zhan istemsizce güldü ve hayır dedi.
Daha sonra lan sizuhi konuştu. Baba beni tanımadın mı benim yuan, a-yuan dedi wei wuxianın bir anda gözlerinin içi güldü ve yuan diye sessiz bir bicimde dedi. Ama iki genç de bunu duymuştu yuan koşarak wei wuxianın boynuna sarıldı ve seni çok özledim dedi. Wei wuxianın gözleri dolmuştu ne kadar da çabuk büyümüşsün. Üzgünüm senin büyümeni kaçırdım dedi. Yuanın yüzü düştü ve olsun bundan sonra yanımdasın ya o bana yeter dedi. Ve ikiside mutlu bir biçimde birbirlerine sarıldılar. Yuanın sesini daha doğrusu bağrışını duyan herkes odaya toplanmıştı.
En son içeri ağlamakta görünen gözlerle jiang cheng girmişti. Wei wuxian onu görünce gülümsedi ve sen benim yanıma gelmicek misin?
Ben seni çok özledim dedi jiang cheng daha fazla kendisini tutamadı ve ağlayarak wei wuxianın kollarına koştu. Özür dilerim ben sana zarar vermek istememiştim. Böyle olacağını bilmiyordum senin benim için yaptıklarını bilmiyordum. Lütfen afet beni dedi wei wuxianın gözleri dolmuştu. Siz nasıl bunları biliyorsunuz demekle yetindi yanlızca. araya lan xichan girdi ve uzun hikaye diyerek geçiştirdi. Daha sonra tavus kuşu konuştu yeter artık onu yanlız bırakalım daha yeni uyandı daraltmayalım onu dedi ve herkesi odadan çıkardı. İçeride yanlızca lan zhan kalmıştı.Aralarındaki konuşma;
Wei wuxian dayanamadı ve sordu
w:herşeyi biliyor musunuz?
L: Evet yanında olamadığım için özür dilerim.
W: Olsun ben ginlede senin kalbinde bir yerde aslında benim yanımda olduğunu biliyorum merak etme.
L:Teşekkür ederim. V...ve seni çok özledim. Lütfen bir daha gitme sensiz yapamıyorum.
W:Çalışırım. Eğer artık herşeyi biliyorsanız hastalığımı da biliyorsunuz.
Ve fazla zamanım kalmadığını daL:Evet. Hayır ama öyle konuşma herkes senin için tedavi yoları arıyor. eninde sonunda bulacaklardır merak etme.
W:Boşuna uğraşmayın ben yıllarca aradım ama hiçbir sonuç geliştiremedim.
Ayrıca artık bunun için çok geç.L:Neden. Neden geç olsun ki biraz bir araştırmamız kaldı seni iyileştireceğiz merak etme.
W:Benden saklamana gerek yok yalan söylemeyi beceremiyorsun sen. Ruhumun yavaştan ele geçirildiğini biliyorum. Artık çok geç çünkü yarısını ele geçirdiler. Temizlemeyi başarsak bile bu benim hafızamı silecek hiçbir şey hatırlamayacağım.
Neyse bu konuyu kapatalım daha fazla bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.L:Peki tamam ama lütfen bu konu hakkında umudunu kaybetme olur mu.
W:Wenler nasıl hala hayattalar değil mi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the untamed (ya böyle olsaydı)
FanfictionNie sekti mahkemenin ricası üzerine bir büyü buldular. Bu büyü seçtikleri kişinin hayatında yaşananları gösteriyordu. Mezar tepesinde wenleri korumak için kendini feda eden wei wuxian jiang cheng tarafından ağır yaralanır ve bir komaya hapis olur. S...