16

31 5 6
                                    

Lan zhan wen ning den gerceği öğrendikten sonra hiç beklemeden hızla wen anıtına gitti. Tam da wen ningin dediği gibi oradaydı bir mezarın başında ağlıyordu.

Lan zhan wei wuxiana arkasından seslendi

Wei ying!?

Wei wuxian seslenen sesin lan zhana ait olduğunu hemen anladı ve göz yaşlarını silip arkasına döndü.

Ama lan zhan onun ağladığını çok rahat anladı ve koşarak ona sarıldı.

Wei wuxian kendisini daha fazla tutamadı ve ağlamaya başladı tekrardan.

"Beni neden sevmiyor neden herşeyden beni suçluyor gercekten bu olanların hepsi benim suçum mu?" Dedi boğuk bir sesle

Lan zhan kafasını olumsuz biçimde salladı ve hayır bunların hiçbiri senin suçun değil.
Sadece o bu olaylarda bir suçlu arıyor. O seni çok seviyor ama biliyorsun onu bir süreliğine yanlız bıraktın o yüzden o da seni suclamayı seçti.
Dedi lan zhan

Halbuki ben onun için herşeyi yapmıştım ama o bunları göz ardı ediyor elimde olsa onları geri getiridim ama...ama yapamıyorum denedim ama yapamadım
Ben yiling reyisi ilk kes birşeyi yapamadım dedi wei wuxian

Ve ekledi ben artık dayanamıyorum bu gercekten canımı çok acıtıyor dedi ve lan zhana daha da sıkı sarıldı.

Lan zhan senin canın acırsa ben onlara bin katını yaşatırım sen merak etme tamam mı
Hadi öğlen oldu neredeyse mutanta gidiceğiz unutun mu hadi gel geri dönelim herkes bizi merak etti. Dedi

Wei wuxian da tamam dedi
Ve birlikte geri döndüler

Jiang cheng wei wuxianı görür görmez yanına koştu ve sarıldı ama wei wuxian geri çekildi ve lan xichen a bakıp ne zaman yola cıkıcağız diye sordu

Lan xichen de sizin dönmenizi bekliyorduk istersen hemen çıkabiliriz dedi

Wei wuxian da olur dedi.

10 dk ye kalmaz yola çıktılar.

Lan zhan wei wuxian bir kayıkta
A yuan ve jin ling ayrı bir kayıkta
Diğerinde ise jiang cheng ve lan xichen vardı.
Yol sessiz bir biçimde geçti. Pek sorular dışı kimse konuşmadı.

Aradıkları köye gelmişlerdi köyden geçerken  bazı köylülere kişilere sorular sorarak gittiler gercekten de efsanedeki gibi birçok aile ye çocuk vermiş. Tuhaf bir mutant dı ama haledilemicek kadar da zor değil di

Mağaranın yerini öğrenmişler ve oraya gitmişlerdi kapıda bir plan yapmış ve içeriye girmişlerdi.

Ama bekledikleri gibi mutant hareket etmiyordu sanki taş kesilmiş gibi.
Wei wuxian mutanda yaklaştı ve dikkatle bakmaya basladı ama o anda mutant hareket etti ve kolundaki sivri kısmı ile wei wuxiana saldırdı wei wuxian son amda farketi ki kaçtı ama kolunda ciddi görünen bir yara oldu.

Hepsi bir arada mutanta saldırmaya başladılar lan zhan ve lan xichen mutantı sakinleştirmeye çalışıyor.
Jin ling ve a yuan da mutantın hareket etmesini engeliyorlardı. Jiang cheng mor yıldırım ile ona sertce vuruyor wei wuxian ise fülütü ile onun kontrolünü ele gecirmeye çalışıyordu ve wei wuxian başardı mutantı kontrol edebildi o onu sakin tutarken diğerleri de saldırdı. Ve mutant öldü.

Hepsi rahatlamışken jiang cheng bir anda wei wuxian diye bağırdı ve yanına koştu kolunu tuttu ve yaraya baktı derin duruyordu. İyiki vücuduna denk gelmemişti o zaman lan zhan wei wuxianın diğer ucundan hemen yaralı olan kolunun o tarafa geçti ve baktı.

Wei wuxian ne kadar bişi yok desede bişi vardı o da yaranın ciddiyeti o mutant delirmiş bir mutantı belkide keserken zehir bile saçmış olabilirdi

Wei wuxian bir anda öksürmeye başladı lan zhan hemen enerjisi ile onu sabitledi ve kirli kanı kustu ama o kadar çok kustu ki bir anda bayıldı.

Wei wuxian uyandığında lotusdaydı evet lotusa gelmişlerdi o uyurken ve yanda herkes onun uyanmasını bekliyordu.

Onu uyandığını gören ilk kişi jiang cheng di hemen kardeşinin boynundan tuttu ve onu oturur bir pozisyon a getirdi ve ona su içirdi.

Jiang cheng ne kadar sakin dursada kardeşi için her zaman çok endişelenmiştir ama bunu kimseye beli etmemiştir.

Jiang cheng suyu içirdikten sonra masaya geri koydu ve konuştu seni aptal neden mutanta o kadar yakınlaştın ki yaralanmışsın işe beni çok korkutun dedi gözleri dolmuştu wei wuxian kardeşinin bu halini görünce ona sımsıkı sarıldı ama bak bende bişi yok sadece küçük bir yara sıyrıldı geçti zaten dedi

Arkadan tanıdık bir ses geldi o wen qing di
En azından mutant seni zehirlemedi zehirleseydin ölürdün dedi wei wuxian güldü ve o zaman hayaletimi sizin başınıza gönderiri ve sizi sürekli rahatsız ederim dedi gülerken jiang cheng kafasına vurdu ve öyle konuşma ölseydin seni diriltir sonra kendim öldürürdüm dedi wei wuxian ne kadar gülmek istesede kendisini tuttu.

Sonra jiang cheng yeniden konuştu özür dilerim özür dilerim özür dilerim ne kadar özür dilememi istiyorsan dilerim ama lüften beni affet ben o gün öyle demek istemedim biliyorsun sinirlenince ağzıma geleni söylerim ama seni bu kadar kırmayı beklemiyordum lütfen affet beni söz veriyorum bir daha seni suçlamicam hata seni kırcak hiçbirşey yapmicam bile ama afet beni dedi

Wei wuxian zoraki bir gülümseme sundu ve konuştu ben seni affettim ama senin dediklerin beni gercekten çok kırdı ama haklıydın herşey benim suçum onların ölümünden ben suçluyum dedi

Lan zhan ve jiang cheng aynı anda hayır!! Dediler lan zhan devam etti bunda senin bir suçun yok bunu sen de biliyorsun dedi jiang cheng de evet dedi lan zhana hak vererek

Sonra kapı çaldı içeri giren elinde tepsi ile a yuan dı arkasından da jin ling girdi ve seslendi dayııı uyandın mı biz de sana yemek getirmiştik dedi

Wei wuxian sevindi ve çok acıkmıştım dedi yemeklere baktı ve baharatsız yemeklerdi
Ve söylendi ama bunlar baharatsız ben baharatsız sevmem ki baharat ekin biraz dedi

Wen qing olmaz dedi yaran için baharatlı şeyler yemen yasak dedi wei wuxian yüzünü buruşturdu ve neyse acıktım ben tepsiyi getirin de yiyeyim dedi lan zhan da hadi herkes çıksın biraz yemeyini yedikten sonra dinlenir o da dedi

Herkes çıktı ve lan zhan konuştu

"Wei ying seninle bişi konuşmam lazım"

Ne konuşucaktı....

Okuduğunuz için teşekkür ederim
Lütfen bölümü oylamayı unutmayın ❤️
Umarım bölümü sevmişsinizdir

Yazım hataları için özür dilerim

the untamed (ya böyle olsaydı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin