Asi Özgür'ün arkasına atladı motorda ve ellerini omuzlarına koydu. Motoru çalıştırınca dengesini anlık olarak sağlayamadı ve kollarını çocuğun beline sardı.
Yolda Özgür kasklarından dolayı birbirlerini duyamadıkları için bağırarak evinin nerede kaldığını sordu. Asi sağ taraftan gitmesini söyledi.
Çocuk hızla sağa kırdığında aklına Umut'un yüzü geldi, bir keresinde mahallede güzel bir motorun park edildiğini görüp uzun uzun bakmış sonra Yaman'a dönüp "Yaman abi, büyüyünce senin de olur mu bundan?" diye sormuştu hevesle, aslında kendisi için istemişti ama süremeyeceğini bildiği için Yaman sahip olsun ona yeterdi.
Asi mahalleye gitmekten korktu bir anda, kafası da çok yerindeydi ama sürekli Umut'u düşünmesi normal değildi artık. Hem o evde daha da düşünecekti, duvarda organlarının hayat olduğu çocukların belgeleri asılıydı, her bir duvarında da başka bir hatırası. Cesur'la da uğraşmak istemiyordu. Kimseyle uğraşmak istemiyordu, hesap vermek artık yapmayı reddettiği bir şeydi, yeterince vermişti ona göre çünkü.
Çocuğun karnını sıkıp onu uyardı ve yine bağırıp "eve gitmek istemiyorum!" dedi. Özgür motoru yavaşlattı böylelikle rüzgarın sesi de azalmış ve birbirlerini bir nebze daha iyi duyabilir hâle gelmişlerdi.
"Tamam, nasıl yapalım? Nereye götürmemi istersin seni?" dedi Özgür, söylediği yere anında kırmaya hazırdı motorunu.
"Bilmiyorum, sen nereye gidiyorsan uyar bana" diye cevap verdi Asi.
Özgür güldü. "Güveniyor musun bana o kadar?"
"Çantamda kelebek taşıyorum, asıl sen bana güveniyor musun?" diye meydan okudu. Özgür'se yeniden gülüp ilerideki kavşaktan U dönüşü yaptı ve tamamiyle başka bir yola girmişlerdi.
Asi'ye göre uzun bir yoldan sonra insanların ve mekanların çok olduğu sokaklarda ilerlemeye başladılar. Kadıköy'de bir sokaktalardı ve Özgür şirin bir apartmanın tam önüne motoru park etti ve inip kaskını çıkarttı. Asi de indi ve Özgür onun da kaskını çıkartıp geri ona verdi.
Cebinden ev anahtarını çıkarıp apartmanın kapısını açtı. Asi öylece dikilince ona bakıp "yani şuradaki mekanların birinde de oturabilirdik, ister miydin sormadım ama, istiyorsan oraya oturalım" diye teklif etti.
Asi'nin aklının ucundan bile geçmemişti bu plan ama pek de istekli değildi, yeterince yeni mekanlar keşfetmişti bugün.
"Yok, gerek yok, üşüyorum zaten, içeri geçelim bence" dedi ve apartmana girdi.
Apartmanın girişindeki aynada gece sonundaki görüntüsünü inceledi. Siyah elbisesi, teknik olarak Rüya'nın siyah elbisesi, üstünde bol bir kot ceket, ayağında vazgeçmediği botları, kask taktığı için bozuşmuş topuzu ve yüzünden silinen makyajı, kendi gibiydi yine günün sonunda. Rüyalardan çıkarken hissettiği gibi hissetmiyordu şimdi.
Özgür yukarı çıkınca o da onu takip etti. En son kata kadar çıktılar. Özgür kapıyı açtı ve onu küçük bir kedi karşıladı. Beyaz, gri benekleri olan yavru bir kediydi bu ve çok sırnaşıktı. Aynı zamanda zayıf miyavlamaları da çok tizdi. Asi kediyi gördüğü gibi yere eğilip başını okşamaya başladı. Kedi de çok hoşnut şekilde başını daha da bastırıyordu Asi'nin eline ve mırlıyordu.
Özgür kapıyı kapatıp onları izlemeye başladı. Asi kafasını ona doğru kaldırıp adını sordu ve kedinin adının 'Leo' olduğunu öğrendi. Özgür anahtarlarını bırakıp Leo'nun boş mama kabını doldurunca kedinin ilgisi tamamen mamaya kaydı ve onu bırakıp mama kabına koştu.
Özgür koridorda ilerlerken Asi de kalkıp onu salona kadar takip etti. Apartman dairesi olmasına rağmen büyük bir evi vardı. Teras katıydı, büyük salondan büyük terasa geçiliyordu ve koltuk takımlarıyla birlikte çok huzurlu görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
So Sorry For Your Loss - AsLaz
FanfictionAlaz istediği kişiyle istediği şeyi yapsın Asi de kafasını kırsın, ödeşsinler döngüsünü kırıyoruz. Alaz da bazı şeylerin gözünün önünde olmasıyla yaşamaya çalışacak... Asi yakışıklı bir çocukla öpüşecek, dayan bakalım dayanabiliyor musun? (Alaz'ın o...