ღ 4 ღ

1.6K 277 97
                                    

Babamla olan konuşmamdan sonra alfaların dövüşlerini ve diğer talim derslerini daha sık izlemeye başlamıştım. Her seferinde midemin bir noktadan sonra iflas ettiğini, omegamın huzursuzluğunun arttığını hissetsem de kendimi buna zorluyordum.

Alışmak için çabalıyordum.

Yine düello yapmak adına hazırlanan alfaların olduğu talim alanında yerimi almıştım. Onların ne uzağında ne de yakınında kalan yerde, sırtımı duvara yaslamıştım.

Dövüşecek olan iki alfaya bırakılan büyük alan ve çevresindeki boşluklarda onları izlemek için toplanan diğer askerler herkesi havaya sokuyordu.

Alfalardan biri çoktan alana gelmişti. Altına giydiği siyah, diz üstüne gelen şort dışında bir şey yoktu. Oldukça yapılı bedeni göz önündeyken vücut hatları tamamıyla ortadaydı. Çıplak gövdesinde boynuna doğru olan bir tane iz vardı ve sargılı elini oraya götürüp kaşımıştı. Kısa saçları asker kesimi olduğu için rahattı.

Yerinde ısınmak adına hareketler yaparken yerinde ileri geri gidiyor, yumruk atıyor gibi yapıyordu.

Doğruyu söylemek gerekirse alfa dikkat çekici biriydi. Uzun boyu, yapılı bedeni ve kısa saçlarıyla daha da göze gelen yüz hatları her omeganın beğeneceği türdendi.

Ancak omegam beni şaşırtarak alfayı beğenmemişti. Huysuzca gözlerini yummuştu, dikkatini çeken hiçbir şey yoktu.

Beni şaşırtan haline gülmek istedim fakat yapamadım.

O sırada yanıma gelip sırtını benim gibi duvara yaslayan bedene çevirdim başımı omzum üstünden. Diğer alfadan bakışlarımı çektiğim için omegam sevindiğinde dudaklarımı birbirine bastırdım.

Bu kadar mı beğenmemişti alfayı?

"Burada olman doğru mu?"

Düello sahasında gezinen bakışlarıyla görmeyeceğini bilsem de omuz silktim. "Kaç gündür izliyorum düelloları, bugün mü yanlış geliyor sana?"

Komutan Dosung başını iki yana salladı usulca. "Kimlerin düello yapacağını biliyor musun?" diye sorduğunda dudakları bilmişlikle kıvrıldı.

Bilmiyordum.

"Bilmiyorsun tabi ki." derken gözlerini bana çevirmişti. Başını duvara yaslamıştı. "Sahada gördüğün alfa en iyi askerlerden. Düellolarda bile kimseye acımaz, orantısız bir gücü var ve rakibi kim sence?"

Komutan Dosung'un söylediklerinden çok söyleme şekline takılmıştım. Birbirimizi sık sık görmenin rahatlığıyla aramızda artık ekstrem saygı durumları kalkmıştı. Konuşma şekli bir komutan oğlunu uyarmaktan çok, arkadaşına bilgi veriyormuş gibiydi ve bunu sevmiştim.

Yine de anlattıklarına odaklanmıştım tabi ki. Alfanın geniş omuzları, kalın kolları ve kaslı bacakları güçlü olduğunu, hatta gereğinden fazla güçlü olduğunu ortaya çıkarıyordu. Diğer alfalara göre daha yapılıydı.

"Kim?" Meraklı sorum onu güldürdü. Askeriyedeki kimseyi tanımadığımı biliyordu, söz hakkının kendisine geçmesi için sorduğu geçiştirmeli bir soruydu.

Gözleri yeniden sahaya döndü. Çenesiyle düello alanını işaret ettiğinde askerlerin hareketlenmesi ve uğultulu seslerin artması bir oldu.

Onun gibi bakışlarımı alana çevirdim. Meraklı gözlerim sahayla aramdaki askerleri atlayıp esas noktayı bulduğunda kaşlarım çatıldı. Alfanın tam karşısında yerini alan ve asker olan alfanın geniş sırtından dolayı sadece yüzünü seçebildiğim kişi beni şaşırtmıştı.

crown Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin