ღ 7 ღ

1.7K 237 60
                                    

Hasta hasta bölüm yazdım 🥺🥺 yorumlarınızı bekliyorumm

Daha iyi hissettiğim ve toparlandığım şu günlerde babama kötü hissettiğim bir dönem geçirdiğimi söyleyerek sıyrılmıştım. Sebebini anlatma konusunda hevesli olmadığımı görünce zorlamamıştı, hem akşamları yemekte onu tek bırakmadığım için diğer günleri de telafi etmiştim. Kendisi çalışma odasına geçmişken yanına gidiyordum. Kitap okuyarak yanında bulunuyordum.

Bu küçük görünen fakat büyük olan adımlarla iyi olduğuma inanmış, eskisi gibi mutlu halimi yakından görmüştü.

Aklı artık bende kalmıyordu. Kendini işine daha iyi veriyordu, anlaması zor değildi.

Ben de aksattığım talim derslerine geri dönmüştüm. Askerlerin yokluğuma alışmasına izin vermeden yine aralarına katıldığımda buna en çok Dosung sevinmişti. Ortadan kayboluşum hakkında tek kelime etmeden, soru sormadan eğitimlere devam etmiştik.

Dürüst olmak gerekirse beni her gördüğünde soru yağmuruna tutan sözde arkadaşlarım ve diğer soyluların aksine bana alan tanıması nefes almamı sağlıyordu. Soru sormuyor, bunaltmıyordu. İsteksiz göründüğüm konulara pek değinmiyordu.

Böylelikle kendisine daha da ısınmıştım. Sohbet ederken rahat davranıyor, diken üstünde hissetmiyordum. Dosung da önceki saygılı tavırlarını beraberken göstermiyordu. Samimi davranıyordu ve sinir bozucu şakalar yapıyordu.

Arkadaş olduğumuzu söyleyebilirdim. İçten hissettiren türden bir arkadaşlık, diğerleri gibi değil.

"Sana güreşmeyi öğreteyim mi?" diye ani bir soru yöneltmesi de diğerleri gibi olmadığını açık ediyordu zaten.

Ona yandan bir bakış atarken "Hiç almayayım." dedim. Hayal kırıklığıyla yüzünü astığında kıkırdamış, başımı iki yana sallamıştım.

Sıkıldığını belli ederek ofladı. Ayağının önündeki taşı iteklerken ara ara askerlere göz atıyordu.

Bugün yanlarına az gitmişti ve pek onlarla ilgileniyor gibi değildi.

"Sıkıntıdan ne yapacağını şaşırdın. Gidip askerlerle ilgilensene."

Bunu dememle iç çekti. "Artık askerlerle ilgilenmiyorum." dediğinde şaşkınca ona döndüm. "Komutan Daehyun beni bölüğünden attı, onun verdiği görevden alınmış oldum böylelikle. Artık başka bir alfa askerlerin başında."

"Babam niye attı ki seni?"

Komutan Dosung'un iyi bir asker olduğunu düşünüyordum ve babamın onu atmasının hiçbir sebebi yoktu. Çok garipti.

Eline aldığı ağaç dalını bıçağıyla keserken özlemle talim alanına bakıyordu. Onun için kötü olduğu belliydi fakat gülmek istiyordum. Çok komikti. Aşk dolu bakışlar atıyordu alana çünkü.

"Senle ilgilenirken çok denk geliyoruz komutanla ve o sırada olan sohbetimiz komutan-asker ilişkisini zedeliyormuş. Başka bir komutanın emrindeyim şimdi ama senin talim derslerin benim kontrolümde."

Babamın bir bildiği olduğuna inanmıştım. Zaten Dosung da buna bozulmuş gibi değildi. Babama hak verdiği belliydi, sadece önceki görevini seviyordu. Şimdi onun yerine göreve geçen alfayı arıyordu gözleri.

Elime aldığım keskin bıçağı uzattığım koluma göre hedef alırken "Benle ilgilenmek, askerlerle ilgilenmekten daha zor." dedim.

Bana katılmadığını belli eden mırıltılar çıkardı. O sırada fırlattığım bıçağın kaba taslak çizilen insan bedenin baldır kısmına gelmesiyle göz devirdim.

crown Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin