Herkese selamünaleyküm inşallah beğenirsiniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın hepsiniz çok seviyorum 🤎
Sabahın erken saatleriydi ,bugün kına günüydü o yüzden Kübra ve yengem gelene kadar kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Yarım saat sonra gelmişlerdi. Kahvaltı yaparken telefonumun şarjı bittiği aklıma geldi , kalkıp telefonu şarja taktım ve tekara kahvaltı yapmaya devam ettim. Hepimiz doyunca hep beraber mutfağı topladık. Evde üçimüzden başka kimse yoktu, annemde Beyza teyzeye ( kübra'nın annesi) yardım etmek için onlara gitmişti. Kuaför çok kalabalık olduğu için kuaför de çalışan 3-4 kişi bizim eve gelecekti
...Saat 15:00 oldu ve tam iki saattir çalışanların gelmesini bekliyorduk ama geldikleri andan beri tam 20 dakika oldu ve eşyaları yerleştirmeleri daha yeni bitmiştirmişlerdi. Daha kınaya üç buçuk saat vardı ama Kübra aşırı telaş yapıyordu ve bu benim gülmeme neden oluyordu. " Sakin ol azıcık , daha vakit var" dedim bir oraya bir buraya gidip başımı döndüren Kübra' ya sonunda makyaj yapılması için koltuga oturduğunda biraz olsa da sakinleşmiş görünüyordu . Ben makyaj sevmediğim için sadece hafif bir ruj ve rimel sürdüm. Yengem de hafif bir makyaj yapmıştı. Yarım saat içinde ben hazırlandım. Yengem şalının modelini beğenmediği için tekrar yaptırmıştı. Kübra ile hazırlanmış bir şekilde yengemin hazırlanmasını bekliyorduk. Aşağıdan gelen korna seslerini duyunca abimlerin geldigini anladık ve aşağıya indik. Kısa bir süre içinde düğün salonuna geldik ve gelin odasına geçtik. Kına saati gelene kadar güldük, eğlendik ve son kına için kına malzemelerini hazırladık. Kına başladığı zaman salona geçtik. Kübra yerine geçip oturdu , bizde şakrı açıp oynamaya başladık. Galiba iki saattir oynuyoruz ve ayaklarım kopmak üzereydi. Saate baktığımda saat kına zamanının geldiğini söylüyordu. Erkekler gelmek üzereydi. Kübra'yı oturttuk ve erkeklerin nasıl giriş yapacağını merak ediyorduk. Hareketli bir müzik çalmaya başladı. İçeri eniştemizden önce bir kaç arkadaşı girdi. Eniştemiz oynayarak içeri girdiğinde alttan alttan güldüm. Onlar bu tarafa gelirken takım elbisesi ile hiç rahat edemediği belli olan bir adam giriş yaptı. Ceketin kollarını çekip duruyordu. Kafasını kaldırıp gözlerime baktığında utançla kafamı eğdim.
Kına tepsisini elime aldım. Şarkıyı açmaları için işaret verdim , mumlar dağıtılmıştı. Yüksek yüksek tepelere çalmaya başladığında eşlik ederek etrafında dönmeye başladık. Ara ara gözlererimi etrafta gezdirdiğimde en son giren adamın bana olan bakışlarını fark ettim. Gözleri bana değiyor sonra hemen geri çekiyordu. Şarkı bitti sıra kınayı yakmaya geldi. Kınayı kimin yakaçağını bilmiyorduk, genelde evliliği güzel giden biri yakardı bu yüzden yengem den istedim. Yapamayacağını benim yapmamı istediğini söyledi. Kübra' da çok isteyince onu kırmak istemedim. Önüne oturdum elimi uzattığımda elini açmadı. " Gelin elini açmıyor !" Diye bağırdım . Eniştenin annesi Döne teyze kaynana olarak kübra'nın elini tuttu ," güzel kızım aç elinide kınamızı yakalım" diyerek eline tam altın koydu gönlü zengin bir kadındı vesselem. Kınayı yaktıktan sonra erkekler yavaş yavaş alanı terk ettiler. Onlar gittiğinde eğnlencenin bitmesini istemediğimiz için hareketli bir müzik artırdık. Müzik ile herkes oynamaya başladı . Bu müzik de bittiğinde aşırı yorulmuştuk. Bol bol fotoğraf çektik ve günü burada bitirdik, herkes evine gitti. Eve vardığımda hemen üstümü değiştirip abdest aldım. Yatsı namazını kıldıktan sonra bugün kazasız , belasız bittiği için iki rekat şükür namazı kıldım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Bir düğün sabahından hepinize selamünaleyküm. Bugün Kübra'nın düğünü var ve bu sebepten dolayı abimler dün gece bizde kaldı. Yapacak çok işi olduğu için sabahın 6'sında uyanmıştım. Daha doğrusu sabah namazından sonra uyuyamamıştım . Hızla ayaklandım kendime gelebilmek için elimi , yüzümü soguk suyla yıkadım. Mutfağa geçtiğimde yengemi görmeyi beklemiyordum." Günaydın, erkencisin" dedi " sanada günaydın asıl erkenci sensin" dedim karşılık olarak. Beraber kahvaltıyı hazırlamaya koyulduk. Kahvaltı hazırlama işimiz bitince yengem abimi , bende anne ve babamı uyandırmaya gittik. Herkes on dakika içinde masadaydı. Bugün içimden çay içmek gelmediği için muzlu süt içiyordum. Süt içtiğimi gören abim "yakında evlenecek daha süt içiyor" demesiyle içtiğim süt boğazıma durdu. Yengem hemen su getirdi, öksürmem durunca suyu 3 yudumda içtim. Abim ne olduğunu anlamaz gözlerle bana bakıyordu. " Ne evlenmesi ya ben daha küçüğüm " dedigimde jeton yeni düşmüş gibi abim demek istediğimi yeni anlamış olsa ki " küçülde cebime gir " demesiyle sesli bir SABIR çekip kahvaltıma döndüm. Doyunca mutfağı annem ve yengeme bırakıp hazırlanmak için odama geçtim. Yeşil çiçekli bir elbise giydim ve çiçekli bir eşarp taktım. Dudak nemlendiricisi ve güneş kremi sürüp, düğün için aldığım elbiseyi sırt çantama koyup, kapının önüne gittim. Feracemi giyip anneme" evden çıkıyorum" diye seslendim ve annemin bile demesini beklemeden ayakkabılarımı giyip kübra'nın attığı konuma gitmek için taksiye bindim.
Kuaföre geldiğimde parayı ödeyip kuaföre girdim. Kübra oturmuş beni bekliyordu. Kübra ile selamlaşıp üst kata tesettür bölümüne geçtik. Kübra sandalyeye oturdu. İlk önce makyajı sonrada eşarbını yaptılar tabi bu sürede Kübra bazen güldü, bazen de duygulandı.Bir saat sonra Kübra tamamen hazırdı. Benimde makyajım yapılıyordu. Sade birşey istediğim için on dakika içinde benimde makyajım bitmişti. Bende tamamen hazır olunca Kübra, Berk ' e gelmeleri için mesaj atmıştı. Bizde bu arada kübra'nın ayakkabısının altına benimle birlikte beş kişinin ismini yazdık. Geri kalan zamanda bir kaç fotoğraf çekildik.10 dakika sonra Berk gil geldi. Kapıyı tutmak istedim ama utandığım için bunu yapamadım...
Olaylı bir kaç saatin sonunda düğün salonuna vardık. Misafirlerin bazıları kendi aralarında sohbet ediyor bazırları ise okunan mevlütü dinliyordu. Bende kübra'yla oturduğum yerden mevlütü dinliyordum. Bu sessizliği bozmaya kara vererek;" ya Kübra hiç güzel olmadım" dememle Berk'in yanındaki adam bir şeyler mırıldandı. " Cahil kişi güzelliğini görmez gider, dikenine takılır "dedi doğru mu duydum diye düşünürken Kübra" kalkıp lahmacunları dağıtmaya yardım eder misin?" Dedi " "tabi ederim " diyip mutfağa gitmek için ayağa kalktım ve mutfaga gittim. Yardım edip lahmacunları dağıttık. Herkes yemek yerken Kübra 'nın da aç olduğunu düşündüm ve Kübra' ya da yemek götürdüm. Misafirler yemek yerken bende salonun mescidine öğle namazını kılmaya gittim. Namazımı bitirince , bugünün güzel, belasız bitmesi için Allah'a dua ettim. Kübra 'nın yanına gittiğimde yemeğini bitirdiğini gördüm ve tabakları kaldırdım. Açtım ama içimden yemek yemek gelmiyordu bu yüzden Kübra ile sohbet etmeye başladık.
- Ay hiç içine sinmedi sanki bir şeyler eksik dedi
- Olur mu öyle her şey harika oldu. Diyerek teselli verdim
-Neyse onu bunu boşver de şu adamı görüyor musun? Dedi dün görüp adını bir hayli merak ettiğim adamı işaret ederek
- Görüyorum harbi kim K adam
- Berk'in arkadaşı adı Fatih yazları gittiğin camide imamlık yapıyor. dedi
- Hm dememle yanıma birşeyler konulduğunu hissederek safına baktığımda arkasını dönüp giden bir adet Fatih ve yanımda duran bir tabak lahmacun vardı ve tabağın yanında küçük bir not vardı. Notun üstünde " sabahtan beri hiçbir şey yemedin bunlara ihtiyacın var :)" yazıyordu. Notu okurken ister istemez tebessüm ettim.
...Bugün çok yorulmuştum ilk önce ılık su ile duş aldım. Sonrada abdest alıp yatsı namazını kıldım ve iki rekat şükür namazı kılıp kendimi uykunun tatlı kollarına teslim ettim.
Bölüm sonundan herkese selamünaleyküm inşallah beğenirsiniz
Allah'a emanet olun
Seviyorum sizleri 🤎🙃