6. Bölüm

47 5 2
                                    

Selamünaleyküm öncelikle yorum yapanlara çok teşekkür ederim
iyi okumalar 🌺🌸
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Gözlerimi açınca ilk işim saate bakmak oldu. Saat 09.30 du ve ben geç kalmıştım. Bugün kursun açılmasının üzerinden bir hafta geçmişti ve ben ilk kez geç kalmıştım.

Hemen yataktan kalkıp banyoya koştum. elimi yüzümü yıkayıp tekrar odama geçtim. Dolabı açtım ve kıyafet bakmaya başladım. Beyaz renkte olan etek takımımı giydim. Ardından siyah şalımı takıp ,feracemi giydim ve dolaptan siyah çantamı aldım ve ayakkabımı giymeye gittim. Siyah spor ayakkabımı giyince hemen evden çıktım ve hızlı adımlarla camiye dogru yürümeye başladım.

10 dakika içinde camiye varmıştım. Cami'nin bahçesinde kimse yoktu. Anlaşılan derse başlamışlardı. Hemen dersin olduğu bölüme doğru yürüdüm ve ayakkabılarımı çıkarıp içeriye girdim. İçeride Kübra ile birlikte 6 kişi vardı. Beklemeden içeriye girdim ve feracemi çıkardım.

Kübra bir kızı okunuyordu. Bende Yüsra dan başlayacaktım ama yoktu. Bugün çoğu kişi gelmemişti sadece 5 kişi gelmişti. Bende ders almaya başladım daha fazla beklemeden . Bir süre sonra bütün herkes dersini vermişti. Bu yüzden dışarıya çıktılar . Bizde feracemizi giyip arkalarından gittik ve çardağa oturduk. O çok merak ettiğim soruyu Kübra ya sordum.

- Yüsra neden gelmedi biliyor musun?
- Bilmiyorum ama abisine sorarsan öğreniriz
- Ben niye soruyorum
- Ben sorsam kocam kızar dedi topu hemen Berk e atarak
- Bakarız
- O zaman tamam diye anlıyorum
- anla Kübra anla dedim oflayarak ama sormazdım.

Biraz daha Kübra ile sohbet ettik ve telefonu çalınca başka yere gitti. Büyük ihtimalle enişte bey arıyordu. Sıkılmak için telefonumu elime aldım ve gelen bildirimlere baktım. Bildirimlere bakarken aklımdan " acaba Fatih'e yazıp da Yüsra neden gelmedi diye sorsam mı?" diye geçirdim içimden ama olmazdı.

Fatih'le konuşurken kalbimi daha huzurlu hissediyordum acaba neden diye bazen kendime soruyordum ama cevap bulamıyordum.

~
Kurs bitmişti ve eve dogru yürüyordum. Kısa sürede eve geldim ve kendimi hemen duşa attım. Duş aldıktan sonra odamdan temiz bir yazma alış mutfağa geçtim. Bir kupa kahve yaptım ve balkondaki koltuklara oturdum. Kahvemi yudumlarken Yüsra nın kursa gelmediği aklıma geldi tekrardan. Merağıma yenik düşüp Fatih'e yazmaya karar verdim. Telefonu alarak fatih'le olan sohbetimize girdim.

Siz: Selamünaleyküm Fatih bey , Yüsra bugün kursa neden gelmedi?

İmam bey:Aleykümselam Rümeysa hoca hanım , dün gece ateşlendi o yüzden bugün gelmesini istemedim daha kötü olur diye

Siz: Geçmiş olsun. Şuan durumu nasıl?

İmam bey: Çok şükür düne göre daha iyi

Siz: Çok şükür , yarın gelir mi?

İmam bey: İyi olursa gelir

Siz: İnşallah iyileşir hemen

İmam bey :inşallah

Siz bu mesaja"❤️" işareti bıraktınız.
Hemen sohbetten çıkıp annemin yanına koştum hatta uçtum

- Anneeeee
- Efendim
- Yüsra hasta olmuş akşam geçmiş olsuna gidelim mi?
- Zehra teyze ara sor evdeyse gideriz
- Ya hayır sen ara
- tamam Rümeysa dedi sitemle
10 dakika sonra annemin beni çağırdığını duydum ve hemen yanına gittim.
- Evdelermiş , gelin dedi.
- olleeeeeyyyyy dedim annem gülerek beni izliyordu

~

Akşam ezanı okunmuştu bundan dolayı abdest alıp namazımı kıldım ve hazırlanmaya başladım. Beyaz gömlek üzerine kalın askılı beyaz çizgili lacivert elbisemi giydim. Ve aynanın karşısına oturdum. Nemlendirici sürdüm ve sivilcemin üzerire sivilce kremi sürdüm ve lacivert eşarbımı taktım. Hafif kokulu parfüm sıktım ve hazır olduğuma emin olunca boy aynasından kendime baktım. Güzel olmuştum. Lacivert feracemi giyip annem gilin yanına gittim.

Ayakkabılarını giymiş kapının önünde beni bekleyen anne ve babamı görmemle şirince gülümseyip beyaz spor ayakkabımı giydim ve peşlerine takıldım. Araba ile gittiğimiz için y dakikada gelmiştik. Evleri cami'nin yanındaydı yani bizim evimizin bir alt sokağındaydı. Beklemeden zile bastım ve bir kaç saniye sonra kapı açıldı. Anne ve babam asansöre binerken benim korkum olduğu için merdivenleri kullanmayı tercih ettim.

3 kata geldigimden annem ve babam içeriye geçmişti. Kapıda Yüsra ve Fatih vardı . Selamlaşıp hep beraber içeriye geçtik. Biraz oturduktan sonra Yüsra ya hediyesini verdim almasıyla odasına gitti. Bir süre sonra Fatih bir yere gitti ve ardından Yüsra geldi.

- Rümeysa ablaaa
- Efendim güzelim
- oyun oynayalım mı?
- Oynayalım
- O zaman benimle odama gelir misin? Dedi elimi tutarken
- Gelirim diyip ayağa kalktım ve Yüsra yı takip etmeye başladım.

Odasına geçtiğimizde gözüme ilk çarpan şey odanın rengi olmuştu Gerger pembeydi. Oyuncaklarını alıp yanıma geldi ve oyun oynamaya başladık. Bir süre sonra odaya Fatih girdi ve gözlerimi tekrardan oyuncaklara indirdim. Yüsra hemen abisine sarıldı. Fatih kulağına bir şeyler dediğinde Yüsra sessizce onu dinliyordu. Fatih susunca Yüsra "tamam abi " diyip odadan çıktı ve kapıyı örttü. Fatih o sırada bana seslendi.

- Rümeysa
- Efendim dedim gözlerim hâlâ yerde iken
- Hani geçen gün senle birşey konuşurken abin çağırdı ve konuşmamız yarıda kaldı ya vaktin varsa devam edelim mi ?
- Olur , dinliyorum.
Bakışlarını benim üzerimde hissettim ama Fatih'e bakmadım.
- Hakka giden yolda yanlız yürünmezmiş, cennete kadar bana eşlik eder misin ? Dediginde Fatih'e baktım elinde bir kutu vardı ve o kutunun içinde tek taş vardı.

Dedigi kelimeler kalbimin daha hızlı atmasına sebep oldu. Bu... Nasıl cevap vereceğini bilemedim. İçimden bir dürtü " evet" de diyordu. Duygularımı gözden geçirdim. Ben bu adamı seviyordum, toparlandım ve ilk kez gözlerine çekinmeden baktım.
- Sadece cennete giden yolda degil , tüm hak yollarında yoldaşın olurum dedigimde şaşırdı galiba böyle bir cevap beklemiyordu.

Bölümü nasıl buldunuz ?

Rümeysa'nın cevabını beğendmiz mi?

Oy veren herkese çok teşekkür ederim

Allah'a emanet olun sizleri seviyorum 🌸🤎

İmamın Sevdası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin