|•Kimse bilmez, en dibe batmadan şükür etmek nedir.
*****
║Dilde║Herzaman kendime dediğim şeylerden biri ise 'herşey istediğin gibi olmaz' cümlesiydi, bu cümle ile yaşamış bu cümleye adapte olan biri için bir an herşeyin istediği gibi olması ne kadar imkansız geliyorsa, banada bi o kadar imkansız geliyordu.
Bir an hayatım sadece bir kaç ay içinde istediğim gibi olmuştu, alışmak yada adapte olmak artık bu saatten sonra benim için gereksizdi, çünkü o anı yaşamayı tercih ediyordum ve adapte olup alışacak kadar yaşayıp yaşamayacağımı bilmiyordum.
şimdi ise bana zarar veren onlardan uzakta huzurla yaşamak varken, hayatımı bana zindan eden insanları tekrar hatırlayıp, saniyelerimi kendime zindan etmek istemezdim.
Herşey çok hızlı olmuştu, evet güvenebileceğim kadar tanımıyordum onları ve ama evet kimse bilmediği insana bu denli yardım da etmezdi, işte tam olarak bu yüzden güvensemde güvenmesemde onların yanında rahat hissediyorsam rahat olacaktım.
Beni mutlu eden ne varsa, bana mutluluğu sunuyorlarsa sonuna kadar o fırsatı harcıyacak, ve bana verilen herşeyi en ince ayrıntısına kadar güzel bir şekilde değerlendirecektim.
"Nasıl geçti okul." kucağımda oturan Poyraz'a yönlendirdiğim soru ile önce kucağımda kıpırdanmış sonra heycanla bana dönmüştü.
"Biliyomusun abla?, öğretmenimiz çok eğlenceli, her tenefüs bizimle oyunlar oynuyor birde bir sürü arkadaş edindim ama en sevdiğim kişi Ayşegül oldu, çok iyi bir arkadaş."
"Senin adına çok mutlu oldum bebeğim, ama ne demiştik? Derslerin dışındaki alanlara fazla dalıpta Dersleri kaçırmak yok, koskocaman oldun sen okuyup büyük adam olacaksın." demiştim hafif gülümseyen bir ifade ile.
Poyraz ile en başından kendimize bir söz vermiştik, okuyup istediğimiz mesleği elde edene kadar durmak yoktu.
Poyraz şimdilerde 9 yaşında 3.sınıfa giden bir çocuk olsa bile sözlerini tutabilen ve her daim nerde ne yapması gerektiğini bilen bir çocuk olmuştu.
"Abla, sana bir şey sorabilirmiyim?." hafif kucağımda zıplattıktan sonra hemen söyleyeceği şeye odaklanmış ve kafamla onay işareti vermiştim.
"Birini gördüğümüzde, kalbimiz hızla atarsa ve midemizde filler oynarsa aşk demekmiş bu öğretmenimiz dedi, ben Ayşegülü görünce öyle oluyor, sence ben ona aşık olmuş olabilir miyim."
Ellerini ağzına koyarak utanmış ve gülümseyerek koşarak odasına gitmişti.Arkasından ise bağırarak söylenmiştim "Poyraz! Ne demek o öyle gel buraya." kardeşimi paylaşma fikri hiç hoşuma gitmemişti.
Poyraz gittikten bi müddet sonra yine düşüncelerim ile başbaşa kalmıştım.
Ne yapıp edip Hale yengemin söylediği şeyleri düşünmek zorundaydım, okula gitmeyi ne kadar çok istesem bile düşünmeliydim, çünkü benim için en ufacık hata herşeyi yanlış yapmama sebeb olabilirdi.
Hale yengem ve Ahmet amcam ise şuan evde değildi, Hale yengem alışveriş yapmaya gitmiş, ahmet amcam ise daha biz uyanmadan işe gitmişti.
Yaşadığımız şeyler yada yaşayamadığımız şeyler ne olursa olsun her zaman bizim içimizde birer ukte bırakırdı, yanlızca siz o yaşayamadığınız şeye ulaşana yada yaşadığınız şeyden uzaklaşıncaya kadar bu ukte sizden asla ayrılmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT REÇETESİ | DOKTOR
Short StoryHer şey serbest iken, kimseyi kısıtlayamazsınız bayım, ben sizin köleniz değil, hayaline ulaşmak isteyen genç bir kızım. Doktor olmak isteyen kızın kötü zamanlarına hoşgeldiniz sayın okur... -𝓰𝓮𝓷𝓮𝓵 𝓬𝓮𝓻𝓻𝓪𝓱𝓲 𝓓𝓲𝓵𝓭𝓮 𝓪𝓴𝓬̧𝓪. 𝙎𝙚𝙯𝙚...