(1 HAFTA SONRASI)
Düğün günü gelişti ama ben hiç mutlu değildim.O günden sonra Felix'e gidip her şeyi anlatmıştım ilk başta şok olmuştu sonra birden gülmeye başlayıp "bari güzel bir şaka yap be Jisung" demişti ona ciddi olduğumu düşündüğüm bir bakış attığımda "siktir sen ciddisin keşke başka bir şey deseydim laan olan şansımı sana kullandım" dedi ben ağlamaya başlamışdım.Felix bana sarılıp sakinleşmemi sağlamaya çalışıyordu ama yapamamıştı sonra bana uyku hapı vermişti kısa süre sonrada yatmıştım zaten.Sabah uyandığımda Felix telefonumda biriyle konuşuyordu yanıma gelip babamla konuştuğunu söyledi babam "dünden beri sende artık eve gelsin" demiş oda zaten "daha yatıyor zaten naptıysanız artık zar zor yattı tüm gece ağladı demişti" benim hayla uykum vardı zaten ve eve gidip tek başıma ağlamak istiyordum.Eve vardığımda odama koşup hemen ağlamıştım her zaman akşamları ağlardım ve zaten şuanda düğün arabasına binmiş sadece kendi ailelermiz ve arkaşlarımız vardı ben Felix den chn hyung ve seungmin'ide çağırmasını istemiştim Minhoların evinin arka bahçesinde yapıcaktık düğünü ve işte varmıştık kocaman bir yerdi...
(Minhonun analtımı)
Jisungu yani birkaç saat sonra eşim olacak arkadaşı almış gidiyorduk hiç mutlu gözükmüyordu ne kadar saklamaya çalışsa da ağladığı çok belli oluyordu çok güzeldi ve tombul tombul yanakları vardı. Neden böyle düşünüyorum bilmiyorum ama zaten öyleydi yalan söyleyemem arabaya bindiğimizden beri hiç konuşmamıştı sadece öylece duruyordu sevgilimden ayrıldığım günün akşamı gidip Jisungu istemiştik zaten Yeji ile sevgili sayılmazdık o beni param için bende onu cinsel ilişki içinde kullanıyordum verdiği bir zevk olmadığı için de ayrılmıştım çok yalvarmıştı onu sikime bile takmamıştım ve bulunduğum ortamda çıkmıştım ve şuanda evleniyorum ne güzel amk düğün evimizin arkasında olacağı için hiçbir derdim yoktu vardığımızda şarkı çalmaya başlamıştı.Arabadan inip Jisung kapısını açmış ve elinden tutmuştum ikimizin de yüzünde sahte bir gülüş vardı arak bahçeye gidip önce dans etmek için bahçenin ortasına gitmiştik belinden tutuğum da sanki yoktu bu bel niye bu kadar inceydi diğer elimle de elinde tutmuştum o boşta kalan elini omzuma koymuştu.Gözlerinin dolmuş olduğunu gördüğümde kulağına eğilip "başını göğsüme yasla göz yaşların oraya değsin kimsenin ağladığını görmesini istemiyorum" demiştim önce gözlerime bakmıştı ayy senin o sulu gözleyini yerim..ne oluyor bana ben neden az önce içim den neden öyle dedim. Düşüncelere dalmışken göğsümde hissettiğim ağırlıkla eğildiğimde Jisungu görmüştüm sessizce ağlıyordu evlenmek istemediği belliydi.Şarkı durduğunda ikimiz için özel olan oturma yerlerine geçtik oturduğumuz anda sarışın çilli bir çocuk bize doğru koştu ve Jisung onu görünce gülmüştü sahte bir gülüş değildi bu gerçekten de mutluydu çilli çocuk gelip hemen sarılmıştı ona çilli birden "Yaa sen yinemi ağladın laç gündür sadece ağlıyorsun bilmiyorum sanma yeter artık ağlamayı bırak da geleceğine bak jiji" dedi.Jisung göz yaşlarını silip yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirip "tamammm bak artık ağlamıyorum civciv ve dediğin gibi artık geleceğime bakıcam" dedi.Gerçekten birbirlerine lakap olarak jiji ve civciv mi diyorlardı aslında mantıklı kötü bir yanı yok sonuç da.
Düğünün sonuna yaklaşıyorduk ve artık evlilik yeminler etme ve birbirimizi eş olarak kabul etme sırasıydı yüzüklerimizi sözde isteme dedikleri gün takmışdık
Peder söze başlamıştı "siz bay Han Jisung bay Lee Minhoyu eşiniz olarak kabul ediyor musunuz" demişti Jisung mikrofana yaklaşıp "Evet" demişti şimdi sıra bende "siz bay Lee Minho bay Han Jiungu eşiniz olarak kabul ediyor musunuz" dediği gibi mikrofona yaklaşıp "Evet" demiştim ama Jisungun akisine sesim daha gür çıkmışdı. Alkış sesleri kesilince biraz daha oyalanıp düğünü bitirmiştik zaten bu 1 hafta içerisinde evimiz hazırlanmşdı tüm eşyalar kıyafetler yerleştirilmişdi. Herkes yavaşça ayrılırken çilli yanımıza gelip önce eşime sarılıp bir şeyler söyleyip ayrılmıştı sonra önüme gelipelini uzatınca elini tutup selamlaştık sonra birden bana "enişte adın ne" dedi ne yani Jisung söylememiş miydi ben adını öğrendiğim gibi Hyunjine söylemiştim "Minho, senin adın ne" demiştimoda hiç beklemeden "Felix" demişdi. Zaten sonrada gitti birkaç kişiyle daha selamlaşıp üğünü bittirdik.
Eve varınca +odaya çıkmıştık Jisung üzerini değiştirmek için banyoya gittmişdi o arda bende üzerimi değiştirip yatağa girmiştim banyodan su sesi gelmiş di büyük ihtimalle yıkanıcaktı odaya yavaş yavaş orkide kokusu yayılmaya başlamışdı kokusu çok güzeldi 15 dk sonra Jisung odaya girince uyuyormuş gibi yaptım yatağın yan kısmında ağrlık hissedince uzandığını anladım ona göre uyuyordum zaten sarılsam bir şey demezdi arakasından sarılıp onu kendime çekdim kafamı boynuna gömüp kokladım bu kadar güzel kokması beni benden alırken bana dönmüş dü başını yine göğsüme koyup yatmışdı gözlerimi açıp bakdığımda kollarım arasında kayboluyordu nefes sesleri düzenli gelmeye başlayınca uyuduğunu anlamışdım ardından da ben uyumuşdum zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
istemeden doğdum/minsung
Teen Fictionjisung yanlıslıkla doğan bir omegaydı ailesi ondan kurtulmak için onun hiç tanımadığı biriyle evendirdi minho ailesinin en degerleyisiydi 100 yılda dünyaya gelen bir deltaydı evlenmesi gerekiyordu ve ailesi onu jisung ile evlendiedi