Olcay Şentürk'ten
Üstümdeki gömleğin altındaki pembe tişörtü düzelttim. "Bebeğim hadi gel kahvaltıya!" diye bağıran annemle beraber odamdan çıktım.
Her gece çıkan motorcular dün gece de kafamızı ütülemişti!
O yüzden birazcık yorgundum.
Kurdele de kabından yemek yiyordu. Ah aşk bebeğim.
"Ay Oğulcan! bu kız beni öldürecek! Kediye aşkla bakıyor bana öyle aşkla bakmıyor!" diyerek kendini drama queenliğe vuran annemle beraber masaya oturdum.
Babam, anneme baktı. "Gülay'ım ben seviyorum yetmez mi?" diye masum masum sordu.
Önümdeki haşlanmış yumurtayı yerken konuştum. "Aaa beni sevmiyor musunuz yani?" diye sordum.
Ailem asla kötü değildi. Beni çok severlerdi.
Ben de sadece birilerini sevmek istemiştim.
"Olur mu öyle şey aşk kızım?" diyerek öpücük yolladı babam.
Annem ikimize de sevgiyle baktı. "Mutluluğumuza kavuşmuşken bir daha asla nazar değmez inşAllah" dedi dua ederek.
Kurdele hayatıma girdikten sonra bambaşka bir iyileşme dönemi geçirmiştim.
Kahvaltıdan sonra Kurdele'yi öperek dışarı çıktım. Babam arabayla bırakmak istese de okulum çok uzak değildi. Yürüyerek tadını çıkarmak istiyordum. 15 dakikalık yürüyüş sonrasında sonunda gelmiştim.
Deniz'i görmemle kaşlarım çatıldı. Okula girmiyor, dışarıda bekliyordu. "Hey!" diye seslendiğimde bana döndü.
Yutkundu. "Olcay? Sen girmedin mi daha okula?" dedi mırıldanarak. "E burdaysam? Hadi gidelim" diyerek çekiştirmeye başladım.
Karşı koymadı. "Evin buraya yakın mı?" diye sordum merakla. Eğer aynı rotadaysa belki beraber de gelirdik.
"Aslında çok değil" diye mırıldandı.
Aynen dün ilk tanıştığımızdaki gibiydi. "Bi problem mi var?" diye sordum merdivenlerden çıkarken.
Kantin katındaki kavgayla korkuyla geri çekildim. Yağız Erdem yine birini dövüyordu. "Olcay uzak dur. Yağız bizi beraber görmesin sana da sataşır" dedi korkuyla.
Kaşlarımı çatarak Deniz'e döndüm. "Sen bu yüzden mi böyle davranıyorsun?" dediğimde yavaşça başını salladı. "Kerem de onun arkadaşı" diye mırıldandı.
Ergenus Kerem.
"Hah! Umrumda değil Deniz" diyerek omuz silktim ve kavgayı izlemeye döndüm.
Yağız yine kendince bir neden bulmuş kavga çıkarmış olmalıydı. Sinirle ona doğru ilerlemeye başladım. "Olay ne?" diye sordum bir kıza. Sanırım adı Mine'ydi.
"Grupta Kerem'e bulaşmıştı" dediğinde kaşlarımı çattım.
Görkem olduğunu gördüm. "Hey! Çekil be!" diyerek cırladım. Çocuk anlık bana döndü.
Hemen tamamen yanlarına doğru ilerledim. Bu okulda cidden büyük idare açığı vardı. Ha bir de Yağız açığı vardı. Para açığı yani.
"Tekme atmamı mı? Sandalye fırlatmamı mı tercih edersin Yağız?"
Bana kısa bir bakış atıp burnunu çekti. "Iy tamam sen havalısın ergenus" diyerek Görkem'in yanına eğildim.
Yüzü gözü dağılmıştı. Deniz de yanıma gelmişti. Ve birkaç hoca. "İyi olacaksın Görkem" diye fısıldayabildim sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İptila
Mystery / Thrillerİptila; kişinin bir şeye ya da birine karşı gösterdiği aşırı zaaf demektir. Kendi iptilasının öğrenilmemesi için Olcay neler yapabilir? "Sorunlu" öğrenciler sınıfında olduğunu fark edene kadar her şey yolundaydı. Lise kurgusudur.