İyi okumalarr
...
"Korkma ben yanındayım."
Gerçekten yanımda olacak mıydı her şeyi öğrenince? Olmayacaktı. Belki de tiksinecekti benden. Uzaklaşacaktı. İğrenilesi bir şey olduğumu düşünecekti. Ama asla yanımda olmayacaktı evet.
Çenem titremeye başlarken bir yandan da ağlıyordum. O sırada Kemal de kafası karışmış bir şekilde suratımı izliyordu sadece. Bir süre ağlamaya devam ettim. İkimiz de hiç konuşmadan oturduk.
Ağlamam iç çekmelere evrildiğinde "Benden nefret etme olur mu?" dedim dudaklarım titrerken. Gözlerini kısıp "Senden niye nefret edeyim Emir?" dedi gözlerimin içine bakarak. Sorusunu cevapsız bırakıp omuz silktim sadece.
Ağlamanın getirdiği mayışıklık hissiyle sıcaklamaya başlamıştım. Hava sıcak değildi ama ben aşırı sıcaklamıştım. Kafam çok da uçmamıştı ama kendimi kontrol edebilmeyi çoktan bırakmıştım.
Yaslandığım koltuktan doğrulup tişörtümü çıkarmaya yeltendim. Ellerim tişörtümün uçlarına tutunmuş kaldırırken "Ne yapıyorsun lan?" diyen Kemal ile ona döndüm. Ne mi yapıyorum? Yanıyorum ulan, yanıyorum.
Ellerim olduğu yerde kalmış aynı zamanda kaşlarımı çatmıştım verdiği tepkiye. Onu umursamadan tişörtümü tuttuğum gibi üstümden çıkardım.
Çıkardığım tişörtü yanıma attıktan sonra tekrardan koltuğa yaslandım. Gözlerimi kapamış ellerimle yüzümü yellemeye çalışırken "Evin gerçekten çok sıcak. Napsak klima falan mı açsan?" dedim ona dönerek.
Ona döndüğümde gözlerini çıplak göğsüme dikmiş kaşları çatık bir şekilde bakıyordu. Nereye baktığını anlamaya çalışmak için yüzümü eğip göğsüme baktım. Baktığım gibi neden bu şekilde baktığını anlamam pek zor olmadı.
"Bunlar ne?" dedi kafasıyla piercingleri kastederek. Bakışları oldukça sert durduğu için bir anda gerilmiştim. Yine de çaktırmamaya çalışarak "Ne, ne?" dedim.
Her zaman yaptığı gibi içine sert bir soluk çekti. Ardından elini yaklaştırıp parmağının ucuyla piercingi dürttü. Zaten gergin hissettiğim için yaptığı şeyle irkildim.
Bakışlarımı tekrardan yüzüne çıkardığımda "Mantıklı bir açıklaman vardır dicem ama bunun hiç mantıklı bir yanı olduğunu düşünmüyorum." dedi sessiz ama oldukça sorgular bir sesle.
Ne diyeceğimi bilemez bir şekilde "Abi sarhoş olmuştum bir ara yine. O gece de gidip böyle bir şey yapmışım aklım yerinde değilken." diye uydurdum bir anda. Tabi yine abi lafına sığınmıştım korkudan. Bir şeyleri çakmasından korkuyordum.
İnanmamış gibi gözlerini kıstı yine. "Ne diye hala takıyorsun o zaman? Ne yaptın karılığa mı özendin birden?" diye konuştu gözlerimin içine bakarak. Son dediği şey kalbime bir bıçak gibi saplanırken yine de belli etmemeye çalıştım.
"İlk yapınca çok acıyor ya, iyileşme süreci falan oluyo. O yüzden çıkarmıyorum. Canım yanmasın diye. " diyerek yine bir şeyler salladım kafamdan. İnanmasını ummaktan başka hiçbir şansım yoktu.
Alayla sırıttı dediklerime. Ardından "Demek canın acımasın diye ha?" dedi ve tekrardan parmağıyla dürttü. Ama bu sefer sert bir şekilde yaptığı için canım acımıştı. Refleks olarak inleyince "Böyle de acımıyor mu işte? Ne diye takıyorsan artık." dedi tepkime karşılık.
Dedikleri sinirimi bozmuştu. "Beğeniyorum aslında bir yandan. Görüntüsü hoşuma gidiyor. Sence güzel durmuyor mu?" diye sordum çenemi kaldırarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIRAK (BXB)
Randomİşe başladığı ilk gün şahit olduğu olay yüzünden kolunun belki de başka yerlerinin kırılacağından emin olan Emir'in bilmediği bir şeyler vardı. O günden sonra hayatının tamamen değişeceğinden haberi yoktu. Hikaye küfür, şiddet ve olumsuz örnekler i...