Fallon gözlerini açtığında buz gibi bir zeminin üzerinde, her yeri tutulmuş bir şekillde uyandı.Fallon her sabah uyandığı gibi yine ve yine bu korkutucu ve karanlık olan odada gözlerini gezdirdi. Hiç bir ayrıntısını kaçırmadan.
Yaşadıklarının hiç birini unutmayacaktı.Büyüdüğünde maruz kaldığı bu işkenceye kim sebep olmuşsa hepsine bir bir ödeticekti.
Zor da olsa bir şekillde ayağa kalktı ve her zaman kilitli olan kapıyı belki de açıktır umuduyla kendisine doğru çekti ama açılmadı. " Ne bekliyordum ki zaten " diye söylendi.
Sırtını duvara yaslayıp yere oturdu.Bunları yaşamak zorunda değildi. Herkes gibi her çocuk gibi normal bir hayat yaşamak istiyordu sadece.
" Çok mu şey istiyorum teyze! " diye bağırdı.
Bağırmaması gerekiyordu. Çünkü teyzesi ona her zaman " canın acısa bile bağırmayacaksın fallon" derdi.
Teyzesine inat kapıya ne kadar sert vurabiliyorsa o kadar sert vuruyor bir yandan da gözünden yaş akıyordu.Aradan yarım saat geçtikten sonra fallon teyzesi'nin o yeri göğü inleten sert adımlarını duydu.
Teyzesi bir hışımla içeri girdi ve fallon'a öyle bir tokat attı ki bu fallon değilde bir başkası olsaydı asla dayanamazdı.
Teyzesi " Afferin en azından vurduğumda ağlamıyorsun. Sana daha kaç kere soyliyecem bağırma diye aklın almıyor mu gerizekâlı."
Fallon " yeter! Anlıyor musun yeter! dayanamıyorum. Yalvarırım lütfen en azından dışarı çıkmama izin ver. Yıllardır buradayım lütfen."
Teyzesi " Dışarı mı çıkmak istiyorsun, al sana dışarı." Diyip kapıyı açtı.
" Gitsene! Niye gitmiyorsun. Kaldır kıçınıda çık dışarı, çık dedim sana!"Fallon gözlerine inanamıyordu. İlk kez ona izin vermişti. Zorlanarak ayağa kalktı ve tam kapının eşiğine geldiğinde
Teyzesi " nereye gittiğini sanıyorsun seni . . . Kurusu" dediği gibi fallon'nun kar gibi bembeyaz saçlarını tutup yüzünü duvara defalarca kez vurdu.
Fallon'nun yüzü kanlar içindeydi. Ama bu kez ağlamıyacaktı canı ne kadar acısada bunu yapmayacaktı.
Teyzesi yüzünü son kez duvara vurduğunda bir kırılma sesi duyuldu. Fallon'nun burnu kırılmış,gözleri morarmış, dudağı ve kaşlarıda patlamıştı.
Fallon teyzesi'nin o iğrenç kahkahasını tekrardan duydu.
Teyzesi " oh! bee nasıl rahatladım anlatamam meleğim. İyi ki varsın güzelim" diyip onu orada kanlar içinde bırakıp gitti.
Fallon " teyze! Burnum, burnum çok acıyor. En azından burnuma bir şey yap! Bir daha asla sana karşı çikmam. Lütfen.
Teyzesi " beni ilgilendirmez. Sen kendi kafanı kendin vurdun. Ben yapmış olsaydım. Belki burnuna bakabilirdim. Ben yapmadığıma göre sen bir çaresini bul her zaman yaptığın şey zaten."
Fallon burnunu nasıl halledeceğini biliyordu ama bu kez gerçekten canı çok acıyordu. canı ne kadar acısada burnunu düzeltip yerine koydu.
Teyzesi kapının ardından " meleğim burnunu yerine koydun mu?. Aaa hadi ama bana cevap vermiyecek misin?. Manyak mısın sen hem kendine kendin zarar veriyorsun, hemde benimle konuşmuyorsun bebeğim. Tamam tamam üzülme söz bir dahaki sefere ben yaparım ödeşiriz olur biter. Ha ha ha!"
Fallon sessizce" piskopatın manyağın tekisin" dedi.
Anna fallon dan sinir ve stresini çıkardıktan sonra koltuğuna otururken derin bir nefes alarak " güzel fallon' um. Acaba babasının vampirlerin lideri olduğunu ve kendisinin de liderin kızı olduğunu bilse ne yapar" diye söylendi.
Fallon'a bunu asla söylemeyecekti.zaten buna gerek dahi duymamıştı.fallon'u küçüklüğünden beri her şey den uzak tutuyordu. Bu küçük böceğin isminin anlamının bile
" Liderin kızı " olduğunu bilse neler olurdu hiç düşünemiyordu...İlk bölüm kısa oldu.ama öbür bölümü daha uzun yazmaya gayret edicem. iyi okumalar.🌹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAŞ KALPLİ VAMPİR
VampirosFallon daha küçükken annesi tarafından kötü kalpli teyzesinin yanına, kaderiyle baş başa bırakılmıştır... " Teyze yalvarırım yeter! ne istiyorsun benden canım acıyor diyorum anlasana! " " Ahh! benim küçük fallon'um. Buradan bakılınca ne kadarda...