Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mutfakta tutucağı boyaya bulanmış sürahi ve bardağı gördüğünde ofladı Seungmin. Sevgilisi asla söz dinlemiyordu. İkisinide alıp yıkamış ve ardından sevgilisiyla ortak kullandığı çalışma odasına ilerlemişti. Kapı kulpununda boyalı olduğunu ancak kapıyı açtıktan sonra anlaya bilmişti. Sızlanarak içeri geçti ve telaşla çiziminin üstünü örten bedeni görmesiyle kaşlarını çattı. Sarı saçlı çocuk oldukca telaşlanmış gözüküyordu.
"Chan, balım sana kaç defa elin boyalıyken eşyalara dokunmamanı söyledim?"
Chan dudaklarını büzmüş ve küçük bi çocuk gibi boyalı ellerini önünde birleştirmişti.
"Unutmuşum."
Dedi olabildiğince kısık çıkan sesiyle. Cidden de unutuyordu oysa. İsteyerek sevgilisini kızdırmayı neden istesinki?
Derin bir nefes aldı Seungmin.
"Tamam bebeğim üzülmen için söylemedim. Sadece daha dikkatli ol olur mu?"
Dedi sevgilisine yaklaşıp elini beline ararken. Aslında bu Seungmin için sorun değildi asıl sorun Chanın resim çizerken gözünün hiç bir şeyi görmemesiydi. Chan resim çizerken işine yarıyıcak en alakasız şeyleri bile kullanan biriydi ve bazen bunum kurbanı Seungminin eşyalarıda oluyordu. Seungmini en çok sinir edense kitaplarıydı. Chan bazen kendisinin gözü gibi koruduğu kitaplarını boya yapa biliyordu. Her ne kadar sevgilisine kızmak istemesede kitaplarının zarar görmeside kendisini sinir ediyordu. Yoksa oda mutluydu evin her tarfında sevgilisine ait renkli parmak izlerini görmekten.
"Özür dilerim, cidden unutuyorum."
Alnından öptü Seungmin karşısındaki kendinden bir kaç santim kısa bedeni.
"Tamam, sorun değil ama lütfen kitaplarıma boyalı ellerle dokunma olur mu?"
Dedi sakin ve şevkatli çıkan sesiyle, Chansa hala büzdüğü dudaklarıyla kafasını salladı uslu bir çocuk gibi. Seungmin gülümseyerek elini sevgilisinin yüzüne götürerek yanağını okşadı büzülmüş dudaklara bir kaç saniyelik bir öpücük kondurdu.
"Dudaklarını büzme böyle, çok tatlı oluyorsun ve ben kendimi tutamıyorum."
"Ama sevuyorum!"
Chan anında aldığı öpücükle şımarıklaşırken sevgilisi onun bu haline kıkırdadı. Az önce Seungminin elindeki boyanın yüzüne bulaşmasıyla güzel bir görüntü sunuyordu siyah saçlıya.
"Ne çiziyordun da ben gelince sakladın? Hm?"
"Sürpriz!"
Dedi ellerini ikiye yana açan Chan.
"Hadi çık birazdan çağırınca gelirsin."
Seungminin dudağına öpücük kondurmuş ve ittirerek kapı dışarı etmişti sevgilisini.
"Ama bak ben bunun hesabını sorarım sonra!"
Sevdiğinin kapının diğer tarafından bağırarak söylediği şeye kıkırdadı Chan.
"Tamamm, bekliyorum ben!"
Seungmin miniğinin sözleriyle gülümsemiş ve mutfağa ilerlemişti. Chan sayesinde artık kendiside azda olsa yemek yapa biliyordu. Yüzünden düşmeyen gülümsemesiyle yemek yapmaya başladı. Zaten Chan etrafdayken gülümsememesi imkansızdı. Her ne kadar fazla belli etmesede sarışın olanın bu şımarık ve bilmiş hallerine bayılıyordu. Hoş o direk Chanın kendisinede bayılıyordu.
Son bir kaç ayda olanları düşündü Seungmin. Artık iki aydır Chanla yaşıyordu ve bu iki ay ikili için fazlasıyla zorlu geçmişti. Öyleki Chan ciddi anlamda kaygı sorunları yaşamış depresyonun eşiğinden dönmüştü sevgilisi ve arkadaşları sayesinde. Üniverstiteyi bırakma konusu Chanı beklenildiğinden daha fazla streslendirmiş ve bu stres kendisine ağır gelmişti. Yüzünü buruşturdu Seungmin Chanın o halleri aklına geldikce midesi kasılıyor,kalbi sızlıyordu. Sevgilisinin yemek yer yemez her defasında tuvalete koşması, her defasında ağlayarak kusması, geceleri uyumayıp sürekli ağlaması berbat anılardı hepsi ama geçmişti. Önemli olanda buydu. Sonuçta şimdi hiç olmadıkları kadar mutluydular Chan kendi kursunu açmıştı ve artık kendisi gibi tatlış minik öğrencileri vardı. O hocalardan kurtulduğu içinde fazlasıyla mutluydu miniği.
Seungmin bunları düşünürken çoktan aradan bir saat geçmişti ve yemek yapmayı bitirmişti.
"Sevgilim!"
Üstüne koşup beline sarılan Chanla kıkırdadı.
"Noldu birden?"
"Bitti!"
Dedi Chan kollarını kaldırarak. Seungminin gözleri hala boyalı olan ellere kaydı ve sonra bir kaç metre ötesindeki az önce temizlemesine rağmen yine boyalı olan kapı koluna ardından t-short'ünün boyalı olan bel kısmına gitdi. Elinde olmadan göz devirdi.
"Sen cidden asla uslanmıyorsun!"
"Ya! Yemin ederim unutuyorum!"
"Odanın kapısına senin için 'Chan çıkmadan ellerini yıka' diye yazıcam en azından böyle hatırlarsın"
"Neyse ne! Hadi gel sana bir şey göstericem!"
Seungmin merakla Chanın arkasından ilerleyerek çalışma odalarına girmiş ve sevgilisinin genişce sırıtarak yanında durduğu resme bakmıştı.
"Biz..."
Dedi gülümseyerek. İkisinin sarılırken olan bir resmini çizmişti sevgilisi.
"Beğendin mi?"
Dedi Chan sevinçle.
"Şaka mı yapıyorsun? Bayıldım! Tanrım... Chan, bebeğim bu harika! Çok güzel olmuş bir tanem!"
"Cidden mi!?"
Chan zıplayarak Seungminin yanına gelip hemen sarıldı.
"Bunu odamızdan asalım tamam mı?"
"Gerçekten mi? O kadar mı sevdin?"
"Tabikide balım."
Demiş ve Chanla dudaklarını birleştirmişti Seungmin. İkili uzun bir öpüşmenin ardından sonunda ayrılırken şişmiş dudaklarını araladı Chan.
"Sana aşığım."
∆∆∆
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Twt deki fotoğrafıboyayla çizilmiş bir resim gibi düşünün lütfenn