"napıcamki?"
Dedi kısık sesiyle Chan oturduğu bahçede. Dersten çıkmıştı ve şimdide bir saat sonraki derse girmek için fakültesinin bahçesinde oturmus bekliyordu.
Tasınma ve universteyi birakma konusunu söylediği gibi Minhoya söylemiş ve ona danışmıştı. Minho cidden de onun düşünmediği şeyleri düşünmüştü.
İlk sorunları paraydı. Chanın tek geliri universtiteden aldığı harcdı. Bir kaç kezde günlük işlerde çalışmıştı. Tek yaşadığı ve öyle fazla gezip tozan biri olmadığından bu para ona yetiyordu. Universititeyi bırakırsa harcı kesilicek tek devamlı gelir kaynağıda yok olucaktı. Bir restoranda falan işe başlaya bilirdi fakat işe alınırmıydı işte orası muammaydı.
Diğer bir yandan da eğer kendi resim kursunu açmak istiyorsa ekstra bir gelir kaynağı lazımdı. Daha kendine yeticek parayı bulamazken kurs için parayı nasıl bulacaktıki?
"Of ya."
Ellerini dolan gözlerine yaklaştırdı ve yelpaze gibi elini salladı. Bu kadar sorumluluk ve sorun onun için fazlaydı. Bunun altından kalkamıyıcağını biliyordu. Tüm ders boyu zaten bunu düşünmüşken şimdide aklından dün akşamdan asla çıkmayan bu sorunlar kalbinin sıkışmasına neden oluyordu. Ona para verebilicek yada tavsiye alabiliceği bi ailesi yoktu.
Bu zamana kadar başı her sıkıştığında Minhoya gitmişti fakat bu konu Minhoyuda aşıyordu. Aslında bu konu etrafındaki her kesi aşıyordu çünkü hepsi öğrenciydi ve para bakımından yapabilicekleri pek bir şey yoktu, hoş zaten maddi yardım etseler bile Chan buna asla izin vermezdi.
Çok fazla teredütü vardı özelliklede bölümü bırakmak hakkında bir sürü geceleri uyumasını engeleyecek kadar terddütü vardı. Son iki yılı kalmışken bırakmak ne kadar mantıklıydı mesela?, yada, bırakıp kurs açarsa öğrenci bula bilicekmiydi? Nasıl bulucaktı? Gözleri yeniden dolmaya başlarken kafasını kolları arasına aldı.
Seungmini istiyordu. Sevgilisine ihtiyacı vardı şu anda.
Cebinde titreyen telefonla elini arka cebine atdı.
Gördüğü mesajla gülümsedi. Sevgilisi yine sanki hiss etmiş gibi yardımına koşmuştu.
Seungmin/Chan
Bebeğim
Efendim
İyi misin?
Evet?
NiyekiDün Minhoyla konuştun ya
Merak ettim
Dersim sabah erkendendi uyuduğunu
Bildiğimden de sabah yazamadım
Derslerimde arka arkayaydı anca şimdi zaman bula bildim yazmak içinSorun değilki
Biliyorm ki ben yoğun olduğunuEee?
Ne ee?
Minho ne dedi?
Hiç bir şey
Yani söylediğin gibi istediğimi
Yapmam gerektiğini söyledi
Ama şeyNe?
Ben ünivertiteyi bırakırsam
Çalışmak zorundayım ama kimse beni
İşe almazkiKurs açıcam demiyormuydun?
Diyordumda
Yapamamki Seungmin
Para gerek ona
Hemde çok fazlaBebeğim...
Bunu dersten sonra konuşmaya
Ne dersin?Neyini konuşucazki
YapamamkiHayır
Sana bu lafı yasaklıycam böyle
Giderse
Son zamanlarda çok fazla kullanmaya başladın ve bu beni sinirlendiriyorÖzür dilerim
Bilerek yapmadımkiBiliyorum balım
Ders çıkışı gelip seni alıcam
tamam mı?
Birlikte sana çıkma teklifi ettiğim
sahile gideriz
Ne dersin?Hiii
Ay çok güzel olurkiii
Ne zamandır gitmiyodukHarika
O zaman dersin bittiğinde gelirimPekii
Tamam o zaman balım
Dersim başlıyo
ÖptümmBende
Öpücük öpücük∆∆∆
Chan gülümseyerek elindeki telefonu yeniden arka cebine atdı. Sevgilisi ona nasıl iyi geliceğini çok iyi biliyordu ve birinin kendisini bu kadar iyi tanıması Chanın karnındaki kelebekleri yeniden harekete geçiriyordu.
"Selam."
Tanımadığı sesle yana döndü Chan. Bu Seungminin çıkma teklifi ettiği gün apartmanın önünde rastladığı çocuktu. Şaşkınlıkla ağzının açılmasını engelleyemedi Chan. Bu çocukla aynı fakültede okuduğu aklının ucundan bile geçmezdi.
"Selam."
Dedi Chan nezaketen gülümseyerek.
"Burdamı okuyorsun? Seni daha önce hiç görmemiştim."
Çocuk konuşmasıyla eş zamanlı olarak izin almadan Chanın hemen önündeki sandalyeyi çekerek masaya oturdu. Chan bu haraketine ister istemez gıcık olurken sesini çıkarmadı.
"Aslında bende seni görmedim hiç."
"Garip değil mi?"
Sadece kafasını sallamkala yetindi Chan. Bu çocuğa cidden de nedensiz bir şekilde sinir oluyordu. En başından söylediği gibi kötü bir aurası vardı.
"Bölümün ne? Benimkisi heykeltaraşlık"
"Ressamlık."
Sohbeti yapabildiği kadar kısa tutmak istiyordu. Aslında bunu bellide ediyordu fakat karşısındaki çocuk bunu anlamamakta ısrarcıydı.
Aradan geçen 10-15 dakikada çocuk hala bıkmadan sohbeti ilerletmeye devam ediyor ve Chana sorular soruyordu.
"Bu arada, fazla özel olmazsa bir şey sorucam."
Chanın kafa sallamasıyla sözüne devam etdi.
"İlk karşılaştığımızda yanına gelen çocuk, sevgilin falan mıydı? Yani fazla yakın gibiydiniz ve sana hitap şekli falan.Ne tür bir ilişkiniz var?"
Gözdevirme isteğine zorla karşı geldi Chan. Çocuk sabahtan beridir bir birinden tamamen alakasız salak saçma sorular soruyorken gelipte bir yabancıya ilişkisi hakkında konuşmuyucaktı.
"Evet sevgilimdi. Bu kadarını bilmen yeter bence."
Sözlerinin ardından telefonunu alarak saate bakmış ve ayağa kalkmıştı.
"Gitmem gerek dersim başlıyıcak."
Diyerek direk çicuğun yanından ayrıldı. Mümkün oldukca onunla yüz yüze gelmek istemiyordu.
_________________________
Dünyanın en boş bölümü