4.bölüm "𝐮𝐟𝐚𝐤𝐥ı𝐤"

1.8K 60 18
                                    

Sonunda ders bitmişdi. Kafamı sıraya yaslamıştım. Başım ağrıyordu yine. Tanem kolumu dürttüğünde Tanem'e baktım.

"Bir sorun mu var Kumsal?" diye sordu.
Kafamı iki yana salladım
"Hayır sadece başım ağrıyor biraz"
Saçımı okşadı "İyi olmazsan izin alırız tamam mı?"
Dediğine sadece kafamı salladım olumlu anlamda.

"Şu anki ders kimin dersi?"
"Zeynep hocanın, matematik öğretmenimiz"
"Hım anladım" dedim ve camdan dışarıyı izlemeye başladım.

Tanem'in sesiyle ona döndüm.
"Aylin hoca odasına gitmeni söylememiş miydi?"
Ah evet ama ben unutmuştum tamamen.
"Doğru ya ben unuttum onu. Gideyim hemen"
Tam ayağa kalktığımda zil çaldı. Tanem'e baktım
"Bu dersten sonra giderim n'olacak ki?"
Dediğime sadece kafasını sallamıştı Tanem.

Zeynep hoca olduğunu düşündüğüm hoca sınıfa gelmişti. Ve ders anlatmaya başlamıştı.

15 dakika sonra kapı tıklatıldı ama umursamadan defterimi karalamaya devam ettim.
Ta ki ismimi duyana dek.

"Zeynep hoca Kumsalı ala bilir miyim?!"
Kafamı kapıya çevirdiğimde Aylin hocanın bana baktığını gördüm.

Zeynep hoca bana baktı ve kafasını salladı.
"Tabi Aylin hocam. Gide bilirsin Kumsalcım"

Tanem'e baktığımda bana "sıçtın" der gibi bakıyordu.

Hemen sıramdan kalkıp Aylin hocanın yanına gittim. Ben gittiğimde kapıdan çekildi geçmem için. Bana bakmadan önden yürümeye başladı ve ben de peşinden gidiyordum.

Aylin hoca bir odanın önünde durduğunda birden durmasıyla sırtına çarptım. Dönüp bana bakmasıyla kafamı yukarı kaldırdım.

Bu kadın neden bu kadar uzundu ki?

Hala bana baktığını fark ettiğimde gözlerimi gözlerinden çektim ve
"Pardon hocam" dedim.

Bir şey demeden odasına girdiğinde ben de peşinden girdim.  Kapıyı kapattı ve üzerime doğru gelemeye başladı. Neye uğradığımı şaşırarak geri bir adım attım ben de.

İki adım daha attığında ben de geri iki adım atmıştım. Attığım son adımla sırtım kapıya çarpdı. Aylin hoca hala aynı ifadesiz yüzle bana bakıyordu. Tam dibime girdi ve konuşmaya başladı.

"Odama gelmeni söylemiştim. Neden gelmedin?"

Diye sorduğunda şu anda olduğumuz durumdan dolayı bir kaç saniye sustum. Sonra kendime gelip konuşmaya başladım.

"E şey başım ağrıyordu da"

Diye geveledim. Neden bu kadar heyecanlanmıştım ki?
Sadece bir hocaydı. Her kese karşı böyledir. Zaten lafının ikiletilmesini sevmediğini söylemişti Tanem. O yüzden böyle yapıyodur. Ama bu kadar yaklaşmasındaki sebep neydi ki?

Beni düşüncelerimden çenemde hissettiğim el sıyırdı beni.
Aylin hoca baş ve işaret barmağı ile çenemi tutmuş ve yukarı kaldırmıştı.

"Benimle konuşurken yüzüme bak ufaklık"
Biraz daha yaklaşmıştı ve konuşurken sıcak nefesi yüzüme çarpıyordu.

Bir adım daha yaklaştığında artık vücutlarımız bir birine değiyordu 1,2 santim daha yaklaşırsa dudaklarımız da bir birine değecekti. Tekrar nefesini dudaklarımda hissettiğimde zar zor gözlerimi gözlerine çevirmiştim.

"Anlaştık mı ufaklık?"
İtiraz istemeyen sesiyle konuştuğunda sadece kafamı sallamıştım hafifçe olumlu anlamda.

"Bir şey söylediğimde bana cevap ver! Dilini yutmadın demi? Çünkü o küçük dilinin yapacağı daha çok şey var"

Söylediği şeylerle yanaklarım kızarmıştı. Kızarmak bi yana alev alev yandığına emindim. Ama son söyleğini anlamamıştım. Nasıl şeylerden bahsediyordu ki?

Anlık bi cesaretle sormuştum kafamı kurcalayan düşünceyi.
"Nasıl şeyler yapacak ki? Dilim.."

Dediğim şeyle dudağının kenarı yukarı doğru kıvrılmıştı. Baş parmağıyla yanağımı okşayarak konuştu.

"Zamanı geldiğinde öğrenirsin küçük hanım"

Küçük hanım dediğinde eridiğimi hissettim. Ama hemen kendime geldim. Yüzüne bakmıyordum biraz daha yaklaştı ve konuştu.

"Yüzüme bakmanı söylemiştim Kumsal!"
Emir veren ses tipiyle konultuğunda Aylin hocaya baktım ve nerden geldiğini bilmediğim saçma cesaretle aklıma gelen ilk şeyi söyledim.

"Emir kipiyle konuşulmasını sevmem. Emir vermeyin bana."

Sonlara doğru kısılmıştı sesim. Hassiktir hangi cesaretle söylemiştim ki sanki.

Tek kaşını havaya kaldırmıştı. Gözlerimi kaçırdım sinirlendiğini anladığımda. Belimde hissettiğim buz gibi kemikli elle irkilmiştim. Aylin hoca belimden tutmuş beni kendisine bastırmıştı. Şaşkınlıkla gözlerim kocaman açıldı.

"Kumsal..sınırları zorlama! Ben istediğim gibi konuşurum. İstediğim gibi davranırım. Sen ise buna uyacaksın. Ha uymam dersen."

Yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve nefesini dudaklarıma vererek konuştu tekrar.
"Öyle bir şey diyeceğini düşünmüyorum."

Yüzüne baktığımda sırıttığını fark ettim. Boynuma yaklaştı.
"Kalbine sakin olmasını söyle. Dilini zevkle kullanmadan ölmeni istemem"

Dediğiyle tüm vücudum alevlenmişti resmen. Alt kısımlarımda hissettiğim sıcaklıkla nefesimi tutmuştum.

Zilin çalmasıyla elini kalçama sürterek uzaklaştı benden Aylin hoca.

"Şimdi sınıfına git ve bir daha lafımı ikiletme! Bu senin için iyi olmaz!"

Tehtitle söylediği cümle ile öylece bakmıştım Aylin hocaya. Bir kaç saniye sonra kendime geldim ve hemen çıktım odadan. Koşar adım lavaboya gidip duvara yaslandım.

Bu da neydi şimdi? Neden öyle yapmıştı? Her kese karşı böyle miydi acaba?
Ama kokusu çok güzeldi. Bin bir çiçek aromalıydı sanki parfümü..

Kafamı hemen iki yana salladım.
"Kumsal kendine gel kızım. Saçmalama,hocan o senin. Hem sana ilk günden böyle davranan başkalarına nasıl davranıyodur." Bu düşünceleri ile çelişen şey ise alt tarafımda hissettiğim sızı idi. Ben lezbiyen değildim. Ama bu hissettiklerim.

Düşüncelerimden kurtulmak için elimi yüzümü yıkadım aynada kendime baktım. Bana böyle yaklaşmasına izin vermemeliyim. Hocamdı. Bu doğru değildi. Zilin çalmasıyla düşüncelerimden sıyrılıp sınıfa doğru gittim..


Evettt bir diğer bölümü de yayınlamış bulundumm.
Diğer bölümler bir kaç gün içinde gelecektir.
Tekrar ediyorum. Hesap değiştirdim çalıntı yokk.

Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayınnn

YasakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin