İyi okumalarrr ballarımm
Aylini baştan aşağı süzdüm. Üzerinde siyah deri etek,crop ve kareli ceket vardı. Boy aynasının önünde durmuş saçlarını topluyordu. Benim üzerimde ise eşofman altı ve dar t-shirt vardı. Saçlarımı ise her zamanki gibi salık bırakmıştım. Birlikte banyo yapmış daha sonra üzerimizi giyinmiştik. Kiyafetlerimizi tanımadığım takım elbiseli bir adam getirmişti. İlk kez görmüyordum dün biz mekandan çıkarken de o adam kapıdaydı. Aylin'e sorduğumda önemli biri olmadığını söyleyip geçiştirmişti.
Garip gelmişti ama olsun öğrenirdim nasıl olsa.Ben bunları düşünürken Aylin saçlarını at kuyruğu yapmış ve yanıma gelmişti. "Ne oldu ufaklık baka kaldın?" diye yüzünde yer edinmiş sırıtış ile sormuştu.
"Bana ufaklık demeyi kes! Ve bakamaz mıyım?" dediğimde boynuma öpücük kondurdu."Baka bilirsin. Daha başka yerlere de bakmak ister misin?" dediğinde yavaşça ittirdim.
"Hocam okula geç kalıyoruz gitsek mi?"
Sesli bir nefes verdi "karım demeni tercih ederim ufaklık" ayağa kalktım. "Bende ismimi kullanmanı tercih ederim ufaklık değilim. 18 oldum işte" güldü. Güldüğünü gördüğüm nadir anlardandı."Tamamdır kızma sinirli cüce" gözümü devirdim.
"Artık gitsek mi?"
~~Okulun sokağına girdiğimizde Aylin'e baktım.
"Ben burda ineyim. Okula birlikte girmeyelim. Yanlış anlaşılmasın." arabayı durdurmadan bana baktı ve önüne döndü.
"Anlaşılsın. Umrumda mı? Hayır. İnsanların ne düşündüğünü umursamıyorum." her zamanki otoriter tavrıyla konuşmuştu.
"Haklısın ama hocamsın ya" lafımı böldü.Arabayı durdurdu ve bana baktı. Yüzü ifadesizdi.
"Bundan. Hocanla yatmaktan." üzerine basarak söylüyordu. "Rahatsızlık duyuyorsan yapmaman lazımdı"
"Hayır öyle değil, yanlış anladın." önüne döndü."Neyse ne hadi in" okulun önünde olduğumuzu fark ettim "sen? Gelmiyor musun?" dediğimde soluk bir şekilde "Arabayı park edeceğim." dediğinde yaklaştım ve yanağında öpücük kondurup hemen indim arabadan.
Koşar adım okula girdim. Şans benden yanaydı. İlk ders bedendi o yüzden zaten her kes serbest giyinecekti. Kiyafetim sorun olmayacaktı.
Sınıfa çıktım. Kapıyı açıp içeri girdiğimde patlayan konfeti ile irkildim. Tanem elinde pasta ile önümde duruyordu. Konfetiyi patlatan ise Ufuk idi.
"İyiki doğdun canım arkadaşım" Tanem neşeli bir şekilde konuşurken bende kendime geldim.
Yanıma geldi "hadi hemen üfle pastayı." tam üfleyecekken birden bağırdı.
"Ay dur! Üfleme sakın. Önce dilek tut." dediğinde güldüm. "Salaksın Tanem" biliyorum gibi bir bakış attı.Gözlerimi kapattım "Tanem hem en yakınlarımdan olarak kalsın." gözlerimi açtım ve Tanem'e baktım.
'Hadi üfle' diyerek bakıyordu. Pastayı üflediğimde sınıfakiler alkışlamaya başladı. Tanem pastayı sıraya bıraktı ve sıkıca sarıldı bana."Doğum gününde yanında olamadığım için özür dilerim balım. İyiki varsın seni çook seviyorum." bende aynı tarzda sıkı-sıkı sarılmıştım Tanem'e.
"Bende seni çok seviyorumm" geri çekildi ve bana baktı.
"Affettin mi beni? Yanında olamadığım için" dediğinde gülmemek için zor tutuyordum kendimi.
"Düşünmem lazım" dedim ve düşünüyormuş gibi yaptım. Göz ucuyla Tanem'e baktığımda umut dolu bakışlarla bana bakıyordu. Güldüm ve kendime çekip sarıldım."Tabi affettim salak kız"
Ufuk birden sahte bir sinirle bağırdı.
"Aa yeter ama ne bu mıç mıç
Kahve aldım hadi pastayı yiyelim"Hep birlikte pastayı karton tabaklara koymuş ve yemiştik. Bir kaç kişi sınıfta oturuyorduk. Diğerleri ise bahçede idi. Beden dersi olduğunda hoca çoğu zaman serbest bırakıyordu. Bu da o günlerden biri idi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak
Novela Juvenil"Bir şey söylediğimde bana cevap ver! Dilini yutmadın demi? Çünkü o küçük dilinin yapacağı daha çok şey var" !!! Kitapta yaş farkı, +18 sahneler, argo kelimeler kullanılmaktadır!!!