Hayatımın Umidi (13)

14 1 1
                                    

~Geçmişin Yaraları Tekrar Kanıyor.
________________________________
Geçmiş.
Acıtmıştı benim canımı lanet ettiğim geçmişim.
Abim vardı.
Abimi beni severdi,şimdide seviyordu buna emindim.
Ama o...
Şu an beni sadece gökyüzünden izleyebiliyordu.
Yanıma gelemiyordu.
Ben onu göremesemde,o beni görebiliyordu ya.
O bana yeterdi.
Ben hep bu masala inanarak kendimi ümitlendirdim.
Bu benim hayatımın ümidiydi.
Vazgeçersem yıkılırdım,vazgeçemezdim.
Toparlayamazdım kendimi.
Gelemezdim şimdiki hâlime.
Taksideydik.
Camdan dışarı'yı izliyordum.
Gözlerim omzumda uyuyan Pelin'e kaydı.
Fazla tatlıydı.
O olmasa ne yapardım,dediğiniz kişi olurdu ya.
İşte oydu Pelin.
Biricikti.
Ona bir şey olursa kahrolurdum.
O hiç annesini görmemişti,gördüyse anca doğduktan hemen sonra.
Yetimhaneye vermişlerdi.
Çocuğu olmayan bir kadın evlat edinmişti onu.
Vefat etmişti Lise sondayken.Kiradaydı önceden bu evde tek başına.
Sonra ben onu kaldırımda ağlarken görmüştüm.
Pelini son kez o gece ağlarken görmüştüm.
Sonra boş şeyler için ağlamasına  izin vermemiştim.
Aynı abim'in bana yaptığı gibi.
Gözlerim cam'a çevrildi,çok haraket etmiyordum uyanmasın diye.
Pelin üniversiteye başladığında tanışmıştık.
Çok olmuyordu onu tanıyalı ama,iyi ki diyebiliyordum.
Benim İyikim Pelindi.
...
-Evde-
Pelin uykulu bir şekilde ayakkabısını çıkarmaya başlayınca yere çömelip bende ayakkabıma baktım.
Ve çıkardım.
Pelin kolumdan tutundu ve ikimizde içeri girdik.
Pelini odama yatırdım o da sorgulamadan gözlerini yumdu.
Bende üstümü çıkardım ve kırmızı çizgili pijama takımımı giydim.
Ardından Pelin'in yanına geçip gözlerimi yumdum.
Pelin deli yatardı.
Ayağını belimin üstünde hissedince gülümsedim.
Ve uyku beni ele geçirdi...
-Sabah 10 suları...-
Kapının çalması ile gözlerim açıldı.
Tabi yarım yamalak.
Bir gözüm kapalı bir gözüm yarı açık Pelin'e baktım.
Yerinden kıpırdandı ben ayağa kalkınca.
Uykusu derindi Pelin'in.
Ayağıma beyaz tavşanlı panduflarımı giydim.
Ve kapıya ilerledim,arkamdan kedim Koza miyavladı bende ona kaçamak bir bakış yolladım.
Kapıyı açtığımda karşımda komşumuz Fatma Teyze vardı.
Gülümsedim,hem de gerçek bir gülümseme.
Seviyordum bu kadını.
Eline kaydı gözlerim,poğaçalar vardı bir kapta.
Kendine yapınca bizede getirmeyi ihmal etmezdi poğaçaları.
"Fatmoş,gel bizim burda ye iki lafın belini kırarız hem Pelin sen ben."
"Ay,kız ben de tam bunu bekliyordum hemen geleyim."
"Gel bakalım." dedim içeriyi elimle göstererek.
Okul kaydını dondurmak geldi aklıma,ama vazgeçtim.
Okulumu bitirip hemen mezun olmam şarttı.
Pelininde aynı şekilde.
Yarın Pelinle okulda giderdik yeniden.
"Bu arada Aso,poğaçaları çikolatalı yaptım sevdiğiniz gibi,benide alıştırdınız vallahi."
Kıkırdadım.
"Yapıyoruz bişeyler Fatoş,ben Pelin'i uyandırıp geleyim."
"Tamam,tamam.Haydi git getir Pelin'i."
Hızlı adımlarla odama gidip Pelini dürtükledim
"Hadi,Pelo.Kalk Fatoş geldi."
Pelin gözlerini irileştirerek,bana baktı.
"Beş dakka daha..."
Diğer söylediği şeyleri anlayamadım.
Ardından bana somurtarak kalktı.
Koluna girdim,banyoya gittik ve elini yüzünü yıkıyordu Pelin.
Yüzünü yıkadı sonra dişini fırçalamasını izledim.
Ardından,birlikte Fatoş teyzenin oturduğu balkondaki masaya ilerledik.Kendime mutfaktan bir sandalye çektim.
Pelin'de kendine bir tane sandalye çekti.
"Evet kuzular,anlatın bakalım hadi!" dedi,Fatma Teyze.
Pelin'den önce ben söze girdim.
"Neyi anlatacağız ki Fatoş?"
Pelin'de kafasını sallayarak bana destek çıktı.
"Siz biliyorsunuz,konuşturmayın beni hele,hele!" diyerek göz kırptı.
"Biz anlayamadık,Fatoş.Sen direk söyle."
dedi Pelin.
"Vallahi siz istediniz kızlar,Hani Asena'cığım.Ben kapıyı çalmıştım çünkü sen bağırıyordun yardım edin falan diye,hatırladın mı?Devam edeyim mi?" dedi Fatma Teyze yerinde kıpırdanarak.
"Fatoş,aramızda sandığın gibi bir ilişki yok.Çocukluk arkadaşım,ziyarete gelmiş.Sohbet ediyorduk şakasına bağırmaya falan başladım.Önemli bir olay yok yani."
Fatoş'un güvenliği için yalan söylemeliydim ve öyle yapmıştım,onu bu işe karıştırmak istemezdim.
Fatoş'un gözleri yalan söyleyip söylemediğimi anlamak için beni taradı,ardından inanmadığını hissetirse de,"Peki,kuzum bir şey anlatmak istersen her zaman buradayım.Tamam mı?" diye sordu içimi ısıtan gülümsemesi ile,ardından Pelin'e döndüğümde ağzına poğaça sıkıştırıyordu.
Gülümsemeden edemedim.
Bakışlarım,Fatma Teyze'ye döndüğünde masanın üzerinde ki ellerini tuttum.
"Teşekkür ederim Fatoş'um." sırıttım.
"Hadi,o zaman ben sizi tutmayayım kızlarım,sizin okulunuz var bu gün unutmayın he,ben kaçar."
"Görüşürüz Fatoş." dedim.
"Görüşürüz Fatoş'umuz." dedi Pelin,ardından ayağı kalkıp Fatma Teyze'yi  karşı daireye bıraktık.
~20 dk sonra~
"Peloo!" dedim kapının önündeyken.
"Geliyorum!" dedi.
Kayıtlarımızı dondurmaya gidiyorduk.
Okul kayıtlarımızı.
Ben Tiyatro ve Oyunculuk bölümü okuyordum Pelin ise Veterinerlik.
Pelin'le bahanemiz hazırdı,bir yakınımızın vefat ettiğini söyleyecektik.
Benim yüzümden,kaydını donuruyordu.
Kendimi bazen çok suçlu hissederdim.
Bu da o nadir anlardan biriydi.
Diğeri ise,abimin öldüğü andı.
Sırf o saatlerde uyuduğum için kendimi hep suçlu hissederdim.
Uyumayı pek sevmezdim bu yüzden.
Düşüncelerimden sıyrıldım çünkü Pelin hazırlanmıştı.
"Hadi,gel çıkalım Aso."
Kafamı salladım ve sırıttım.
//İzin alınıyor//
*Bizi almaya geliyorlar ve arabadayız*
"Şimdi....
Nereye gidiyoruz?" sordum.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 05 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Yanlış Evren Where stories live. Discover now