İlk Bölüm, Yıkım Maestrosu Rotası

138 39 2
                                    

Kim Mingyu yanında kendisinden bedenen aynı ancak güç anlamında daha güçlü adamla yollarda yürürken aklının ucundan geçen şeylerin haddi hesabı yoktu. Neden bir absoluta ihtiyaçları vardı bunu sorguluyordu. Seungcheol ile kısa bir süre önce asasının enerjisinin hissettiği için takip ederken karşılaşmışlardı.

Seungcheol asayı uzun zaman öne bulduğu ve çok uzun zamandır yıkım maestrosunu aradığından kendine dair hiçbir şey olmadığı için ona yardım etmeyi mantıklı bulmuştu. Onun da bir absolut aradığını o zaman öğrenmişti. Zira kendisinin koruması gerektiği asanın kayıp olduğu dışında hiçbir şey bulamamıştı.

En azından boş durmaktansa Seungcheol'e yardım ederse kendisi için bir fırsat bulabileceğine inanıyordu ki beklediğinin ötesinde gördüğü absolut ile karşı karşıya geldi. Maestrolar ve koruyucuları dışında kimse hissedemezken asayı eliyle koymuş gibi gözünün ucuyla bakmasından etkilenmişti.

Ancak o an Seungcheol'ün neden bir absoluta ihtiyacımız olduğunu söylediğini ve kendi koruması gerektiği asayı bulmasındaki önemini anlamıştı. Davetsiz geldikleri o atölye de nihayet kabul görür gibi bir ifadeyle karşılaştıklarında kapıyı açan eleman kapatıp onlara oturmaları için kenardaki çift kişilik koltuğu göstermişti.

"Yani Dino'dan yıkım maestrosunu bulmasını istiyorsunuz?"

Absolutlar kendi konuşamadığından mı bu hiçbir büyüsü olmayan elemanı kendisine elçi seçmişti bilmiyordu ancak iki ufak tefek adamın yan yana onlara karşı savunurcasına durmaları hoşuna gidiyordu. Bu Mingyu'yu güçlü hissettiriyordu.

"Evet. Maestrolar hakkında bir şeyler öğrenebilecek tek kişi absolutlar ve harmoniler."

İsminin Vernon olduğunu öğrendiği eleman kollarını göğsünde birleştirmiş onlara yukarıdan bakıyordu. Mingyu onun tamamen bir insan olduğuna emindi ve bu neyin özgüveniydi emin olamıyordu. Absolut eline teknolojik bir şey aldığında robot tehlikesine karşı korkan iki koruyucu birbirlerine yarım bir bakış attılar.

"Onu sadece duyabiliyorum, size tam yerini söyleyebilmem mümkün değil."

Beklediğinin aksine klavyenin üzerinde beliren ışıklardaki yazılar ile teknolojiyi halen kullanabilen insanlar olduğunu öğreniyorlardı. Diğer eleman ayaklanıp harita ile kaplı duvarın önüne geçti.

"Bunlar son altı sefer sesini aldığımız yerler, bir rota çıkarmaya çalışıyoruz ama daha net bir şey bulamadık."

Mingyu ve Seungcheol haritaya daha iyi bakabilmek için ayaklanıp yakınlaştılar. Mingyu ne kadar incelerse incelesin kenarlarına tarih atılmış dairelerden kendince bir şey çıkaramadığından yanındaki adama baktı.

"Bir şey bulabildin mi?"

Dikkatle inceleyen Seungcheol başını onaylar anlamda salladı.

"Sanırım evet."

Şaşırdı. Bunu beklemiyordu. Kendisinden daha çok şaşıran eleman sordu.

"Ne buldun?"

Eliyle ortalarda bir yerde duran daireyi işaret etti.

"Ben asayı burada buldum. Yani bu civarındaki tüm daireler asayı bulmak için durduğu ve kendini belli ettiği noktalar."

Dediğinde haklı olabilirdi zira dört tane daire neredeyse iç içe geçebilecek kadar birbirlerine yakınlardı.

"Ama bu son ikisinde rotasını değiştirmiş, asayı aramaktan vazgeçip başka yola gitmeye başlamış."

Mingyu diğer dördünden giderek uzaklaşan dairelere baktı. Mantıklı bir teoriydi ancak ne kadar doğru olabilirdi bilemiyordu. Grubun en sessizi sohbete dahil olabilmek için klavyesindeki yazıyı gösterdi.

Maestro's Spells | SeventeenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin