BÖLÜM 12

77 8 13
                                    

BECKY'NİN GÖZÜNDEN

Sabah kötü bir baş ağrısı ve yanımda yatan Nita'yı gördüğüm an yerimden fırladım.

"Ne oluyor burada!" diye bağırdım yatakta yatan kadına.

"Günaydın sevgilim." demişti gözlerini ovalarken.

"Ne sevgilimi bee! Ben evliyim evli!! Freen ile evliyim beeeen!!" diyerek yerde bulunan elbiselerimi giymeye başladım.

"Dün gece öyle söylemiyordun oysa. Kollarımdayken güzel şeyler fısıldıyordyn kulağıma." diyerek yataktan kalktı ve telefonu alıp bana gösterdi.

"Bak! Nasılda sarılıyorsun sımsıkı." demişti.

"Dün gece ne yaşadık lan biz! Ben niye hiç bir şey hatırlamıyorum. En son bana kahve vermiştin onu içtim ve sonrası yok! Kahvenin içinde ne vardı!!" diyerek onun boğazına sarıldım.

"Dur nefes alamıyorum!" diyordu kısık kısık.

Durdum ve olanları düşünmeye başladım.

"Dün akşam ne oldu çabuk söyle!" diyerek tekrar saldırdım Nita'ya.

"Dün akşamı boş ver istersen çünkü dün gece buraya Freen geldi ve bizi gördü. İstersen ona git ve boşanmak istediğini söyle, gerçi sen söylemesen de o söyleyecektir." diyerek güldü.

"Hassiktir yaa!" diyip koşarak evden çıktım ve arabama geçip eve doğru sürdüm.

Evden içeri girdiğimde kimse yoktu.

"Offf! Neredesin Freen!" diyerek önümdeki masayı tekmeledim ve evden çıktım.

"Çok uzağa gitmiş olamazsın Freen Sarocha! Buralardasın karıcım biliyorum." diyerek ağlamaya başladım ve yine arabaya geçip gidebileceği her yere bakmaya başladım.

Hiç bir yerde yoktu. Son olarak sahile gitmeye karar verdim.

Sahile vardığımda orada gördüm.

Ağlamaktan şişmiş ve kan çanağına dönmüş gözleri, sinirden ve soğuktan titreyen bedeni karşılamıştı beni.

"Freen." diyip omzuna dokunduğum anda irkildi olduğu yerde.

"Sen! Senin burada ne işin var? Niye geldin? Niye bize bunu yaptın? Niye bizi aldattın? Değdi mi ha değdi mi bizi mahvettiğine? Evliliğimize ihanet ettiğine değdi mi?!!" diyerek ağlıyor, bağırıyor ve bir yandan da bana vuruyordu.

Zorda olsa kollarından tuttum ve sıkıca sarıldım sevdiğim kadına.

"Bize, evliliğimize ihanet etmedim sevgilim. Nita bana oyun oynadı." diyerek saçlarını öptüm.

"Yalan söyleme bana! Ona sımsıkı sarıldın sen! Fotoğrafınızı çektim!!" diyip kollarımdan kurtuldu ve cebinde bulunan telefonu çıkarttı ve fotoğrafı gösterdi.

"Nita'nın oyunu bu, bize kurduğu bir uzaktan ibaret sevgilim. Lütfen inan bana lütfen!" diyerek ağladım olduğum yerde.

"İnanmıyorum sana Becky Armstrong!" demişti sinirli bir şekilde.

"Armstrong?! Benim soyadım Sarocha, Becky Sarocha, senin karınım ben." dedim, yerimden kalkıp Freen'e doğru yürürken.

"Benim karım? Benim karım bana ihanet etmezdi ama sen ettin ve bana ihanet eden kişi karım olamaz!" diyerek bağırdı.

"Ben sana ihanet mihanet etmedimmm!! Sana bunu ispatlayacağım. Gel benimle!" diyerek kolundan tutup arabaya doğru götürmeye başladım.

"Bırak kolumu! Ben seninle bir yere gelmiyorum." diyip kolunu çekiştiriyordu.

"Geleceksin! Sana her şeyi kanıtlayacağım Freen." diyerek zorla arabaya bindirdim. Hızlıca Nita'nın evine sürdüm doğruca.

Nita hala evdeydi.

"Gel lan buraya! Freen'e her şeyi anlatacaksın! Her şeyi!" diyerek Nita'yı zorla Freen'in yanına getirdim.

"Her şeyi mi?" diye sordu Nita.

"EVET HER ŞEYİ!" diye bağırdım.

"Burada öpüştükten sonra kollarında yatak odama doğru geldik." dediği an Freen susturdu.

"İğrençliğinizi daha fazla duymak istemiyorum. Bana bunu mu kanıtlayacaktın Becky. Tebrikler aşkının yalan olduğunu kanıtladın." diyerek arkasını dönüp yürümeye başladı..

"Ne diyon lan sen! Nita seni gebertirim cesedini kimse bulamaz!" diyip Freen'i durdurmaya çalıştım.

"Nita yalan söylüyor sevgilim." diyip kolundan tuttum ve Nita'ya doğru döndüm.

"Bu evde güvenlik kameraları varsa, bu görüntülerin saklandığı bir yerde olmalı değil mi? Laptop'un nerede?" diye sordum.

Söylediklerimle şaşırmıştı. Bu tuzağı kuran kadın güvenlik kameralarını atlamıştı.

"Laptop'un nerede dedim!" diyerek bağırdım ve masanın üzerinde bulunan Laptop'u bana uzattı.

Laptop'u açmak istediğimde bir şifre vardı.

"Şifre ne!" diyerek Nita'ya döndüm.

"Becky Nita Forever." dedi.

"Hastasın hasta!" diyerek söylediği şifreyi girdiğim an gördüğüm manzara beni şoka uğramıştı.

Benim fotoğrafım ve onun fotoğrafı vardı ama Shoptu.

"Cidden hastasın Nita!" diyerek güvenlik görüntülerinin olduğu dosyayı açtım ve geldiğim saate sardırıp izlemeye başladık.

İzlememiz biter bitmez, Freen Nita'nın üstüne saldırdı.

"Senin yüzünden sevdiğim kadından şüphe ettim! Sevdiğim kadına hak etmediği şeyler söyledim lan!! Diyerek vuruyor, tekmeliyordu.

Geri çekildi sonra ve belinde bulunan silahını ona doğru tuttu.

O an önüne geçtim.

"Dur Freen yapma! Değmez! Bu pisliğin kanıyla kirletme ellerini." diyerek elini tuttum.

"Olmaz! Onun yüzünden acı çektik, az kaldı seni boşuyordum ben!" diyerek elimi ve beni itti.

Peş peşe 4 kez Nita'ya ateş etti ve Nita oracıkta öldü.

"Polisler gelmeden gidelim haydi!" diyerek Freen'in elini tuttum.

"Kameralar bizi çekmiş olmalı!" dedi bana doğru dönüp.

"O zaman onları etkisiz hale getirelim karıcım." diyip dudağına öpücük bıraktım ve gördüğüm kameraları etkisiz hale getirmeye başladım.

Tüm kameraları halledip oradan kaçtık ve arabaya binip eve oradan da hava limanına geçtik çünkü burası da bizim için tehlikeli olmaya başlamıştı.




Aşk OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin