Bölüm 4

117 14 8
                                    

Bangkok'a gidip evime geçtim. Yaşadıklarım bana ağır gelmişti.

İlk kez birine aşık olmuştum ve aşık olduğum kadın İngiliz Ajanı çıkmıştı.

İlk kez görevimi yerine getirmemiş, ajanı tutuklamamış veya öldürmemiştim çünkü dediğim gibi ben aşık olmuştum.

Bunu bilen sadece Nam'dı çünkü sadece ona güveniyordum.

Nam'da beni anlayışla karşılamıştı çünkü aşkı bilen biriydi. O da Tee diye karizmatik bir kadına aşıktı.

Tee ile yıllar önce bir görev sonucu karşılaşmışlar, Tee'yi kurtarmıştı ve aşkları başlamıştı.

Nam, Tee ve Kade (Liseden arkadaşım) bu zor zamanımda yanımda olmaya çalışıyorlardı.

Kade bu acıdan kurtulmam için bir çok kadınla randevu bile ayarlamıştı. Hepsine de gitmiştim çünkü Kade'yi kırmak istemiyordum. Hepsiyle de 5 er dakika sohbet edip masadan kalkmıştım.

Kızların gözünde, bencil, ukala ve egoistin tekiydim ama bu zerre umrumda değildi çünkü benim aklımda kalbimde Becky'e aitti.

3 Yıl sonra

O günün ardından koskoca 3 yıl geçmişti. Kendimi toplamıştım ama hala masa başında işteydim ve hala Becky'e aşıktım.

Bu süre içinde liseden beri yanımda olan erkek arkadaşım Kirk bana çıkma teklifi etti. Bir çok kez itiraz etsem de pes etmemişti çünkü Becky'e olan aşkımı bilmiyordu.

"Uzun zamandır arkadaşız ama benim sana olan duygularım bambaşka biliyorsun. Ben seninle evlenmek istiyorum. Lütfen teklifimi et." derken, masum masum baktı yüzüme. Ellerimi tuttu.

"Sadece seninle değil kimseyle romantik bir ilişki yaşayamam. Ben aşka kapımı kapadım açmıyorum." dedim ellerimi ellerinden çekip.

"Freen, bana bir şans ver lütfen. Seni kötü hissettirecek bir hareketim olursa söz veriyorum seni bir daha rahatsız etmeyeceğim." dedi.

Kirk'i daha fazla kırmamak için kabul ettim teklifini. Belki bu sayede Becky'i unuturdum diye düşündüm.

Kirk ile sevgililik süresince kendimi hep huzursuz hissettim. Hep ondan kaçtım, hep bir bahane buldum.

İşte çalışırken arkadaşım Fred beni yanına çağırdı.

"Sarocha, uzun zamandır İngiliz istihbaratını dinliyordum ama çözemediğim şekilde şifreli bir konuşma var. TV kanalları üzerinden konuşuyorlar. Sam TV de bu akşam çocuk filmi varmış, Mon TV de tartışma programı 2 gün sonra final olacakmış. TV kanallarını araştırdım ama böyle isimde kanallar yok. " derken sandalyesine yaslandı.

"Sam TV, Mon TV... Nereden hatırlıyorum ben bu isimleriii??" diyerek düşüncelere dalmıştım ki Fred parmaklarını şıklatıp beni gerçek dünyaya döndürmüştü.

"Nereye daldın gittin Sarocha?" derken gözleri üzerimdeydi.

"TV kanallarının ismini düşünüyordum veeee buldum!" diyerek yerimde zıpladım.

Bu iki kelime TV kanalı değildi, Sam ile Mon'un ismiydi. Becky ile tanıştığımız zaman birbirimize söylediğimiz sahte isimlerdi.

Bu bilgiyi hemen Bay Pohn'a söyledim.

"2 gün sonra Petersburg'da ülkeler arası konferans var. Konferanstan sonra bir şey planlıyor olabilirler." dedi.

"Bende gelmek istiyorum efendim." diyerek karşılık verdim.

"Masa başı iş istiyordun, sahalara geri mi dönmek istiyorsun?" diye sordu.

"Evet efendim." dediğim an sevindi.

Aşk OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin