4. BÖLÜM: ÇİFTLİK:

19 12 13
                                    

Hande'nin ağzından:

Patlamanın yarattığı şok dalgası yüzünden biraz havada savrulup yere düşmüştüm ama ciddi birşeyim yoktu. Patlama yüzünden kulaklarım çınlıyordu.

Ayağa kalkmayı başardığım da her yerden çığlık sesleri geliyordu ve insanlar bir yerlere kaçıyordu. Çeliği hiçbir yerde göremiyordum Çeliği düşünürken aklıma Hande'nin gelmesiyle dona kaldım.

Ceylin evde tek başınaydı bir an önce eve dönmem gerekiyordu. Telefonumu elime aldığım an hatların kesik olduğunu gördüm lanet olsun. Bir dakika tabii ya çantam da telsizim vardı restorana geri girmem gerekecekti ama dikkatli olsam iyi olurdu.

Tabancamı elime alıp susturucusunu taktım sessizlik en iyisiydi. Restoranın arka kapısından içeri girdiğim zaman yerde bir cesedin üzerinde yatan ve onu yiyen iki aşçı gördüm.

İkisinin kafasına birer el ateş edip yere yıktıktan sonra bulduğum ağır iki demir kutuyu kafalarına indirip ölümleri konusunda işimi sağlama aldım.

Çantamı yerde Çelik ile oturduğumuz masanın altında gördüm. Çantamı almak için eğilip masanın altına girdiğim sırada birşey bileğimi yakalayıp hızla kendine çekti.

Aniden çekilmenin etkisiyle yere düştüğüm de silahım da elimden uçup gitmişti. Lanet bir uyuşturucu bağımlısı beni yakalamıştı. Adam kan damlayan o lanet dişlerini bir yerime geçirmeye çalışıyordu.

Kendimi tek kolum ile ondan korumaya çalışırken diğer elim ile onu öldürecek birşey arıyordum çünkü silahım elimin ulaşamayacağı kadar uzağa uçmuştu.

Yerde birşey ararken elim soğuk bir demire temas etti ne olduğunu bilmiyordum ama umarım işe yaradı. Elimin temas ettiği şeyi sıkıca tutup üstümde olan kadın bağımlıya doğru savurdum.

Kafasına aldığı darbe ile kadının kafası kemiğe kadar yarıldı. Kafasına saplanan şey bir satırdı satır ile onu öldürmüştüm. Onu hemen üzerimden attıp tabancamı ve çantamı alıp dışarı çıktım.

Ceylin ile konuşmak için telsizi elime aldım. "Alo Alo Ceylin beni duyuyor musun ?" "Hande sen misin şükürler olsun iyisin." Hande telsizin karşı tarafında Jacob'ı duymayı beklemediği için şaşırmıştı.

"Jacob sen misin ? Ceylin ner-." "Ceylin yanımda merak etme karakoldan eve dönerken size uğradım sen evde yoktun Ceylin'e nerede olduğunu soracakken patlamalar başladı ve insanlar delirmeye başladı."

"Hande yerini söyle seni gelip alacağız. Şehir güvenli değil şehrin dışına çıkmamız lazım. Şehirden çıkıp ailemin eski çiftliğine gideceğiz şehrin dışında olduğu için bu saldırgan şeyler her neyse daha azıyla karşılaşırız." "Tamam."

Jacob'a restoranın ismini ve yerini söyledikten sonra beklemeye başladım sokakta olan vahşi insanlar ve kaçan insanlar artık olmadığı için şu anlık kafam rahattı.

Beklerken yakınıma vuran araba farları ile bir an gözüm kamaştı. Arabadan inen Ceylin koşarak bana sarıldı. "Çok şükür hayattasın abla sana birşey oldu diye o kadar korktum ki."

Ceylin'in sakinleşmesi için ona sıkı sıkı sarıldım. "Birşeyim yok sakin ol hepimiz iyiyiz." Jacob arabadan inip yanımıza geldiğinde ona gülümsedim.

"Sağol Jacob kardeşimi kurtardın." "Her zaman Hande hadi gidelim bir an önce buradan." Ceylin arka koltuğa geçerken Jacob ile öne oturduk.

Jacob arabanın motorunu çalıştırıp gaza asıldı ve şehirden uzaklaşmaya başladık. Jacob evden çıkmadan önce gerekli ihtiyaç ve temel malzemelerin yanında silah koleksiyonumu da üç çantaya doldurup kendisiyle getirmişti. Gecenin karanlığında zifiri karanlık yolu aydınlatan tek şey arabanın farlarıydı.

Arabanın içini rahatsız edici bir sessizlik kaplamıştı. Ne olduğunu neden olduğunu bilmiyorduk bir tek şehirden uzaklaşmaya çalışıyorduk çünkü en mantıklı gelen şey buydu.

"Şarkı açsana." Ceylin'in önerisiyle Jacob bulduğu bir CD'yi takıp oynat tuşuna bastı. Hafif klasik bir müzik çalmaya başlarken hepimiz sessiz sedasız müziğin tadını çıkarıyorduk.

Müzik çalarken gözüm yol kenarına kaydı. Yolda garip şekilde yürüyüp sesler çıkaran ve arabanın peşine takılan insanlar vardı. Anlaşılan uyuşturucuya maruz kalmış kişilerdi. Onları çeken şey müzik olmalıydı.

"Müziği kapat." Jacob söylediğime şaşırsa da anında dediğimi yaptı. "Yol kenarına bakın müzik o şeylerin dikkatini çekiyor." Onlar sormadan sebebini söylemiştim Ceylin ve Jacob camdan yol kenarına bakıp gördükleri ile bana hak verdiler.

Sessiz ve sıkıcı geçen bir yolculuk sonrası çiftlik arazisine geldik. Jacob arabadan inip çiftliğin çelik kapısını açtı ve birlikte içeri girdik. Arabayı bir yere park edip el fenerleri ile arabadan indik.

El fenerlerinin aydınlığı ile ana çiftlik binasından içeri girdik. Şimdi ne yapacağımızı düşünüp karar vermek zorundaydık. Oturma odasına geçip oturduk.

"Şimdi ne yapacağız ?" Ceylin'in sorusuyla Jacob ile göz göze geldik. Ne olduğunu biz de bilmediğimiz için ne yapacağımızı bilmiyorduk. Jacob aklına birşey gelmiş olmalı ki aniden ayağa kalktı.

Jacob odadan çıktıktan sonra elinde ufak bir radyo ile geri geldi. Ne olduğunu sorunca elini kaldırıp beni susturdu. Radyoyu biraz kurcaladı radyodan sadece cızırtılar geliyordu sonunda bir kanal buldu.

Radyoyu hepimiz duyalım diye masanın üstüne bıraktı. "Evet sayın seyirciler bir son dakika haberiyle dünya yok olmanın eşiğine geldi. Aniden patlak veren ve tüm dünyayı etkileyen zombi istilası büyük kayıplara yol açtı. Yetkililer evinizden çıkmamanızı söylüyor."

Haber spikerinin söyledikleri odaya bomba gibi düşmüştü. Zombi istilası nasıl mümkün olurdu zombiler sadece bilim kurgu filmlerinin saçma bir ürünü değil miydi ?

"Bu gerçek olabilir mi ?" Ceylin'in sorusuyla Jacob ona döndü. "Bana da inandırıcı gelmiyor ama başka mantıklı bir açıklama bulamıyorum. Sanırım yeni uyuşturucu sandığımız şey bir çeşit zombi virüsüydü."

Jacob'ın söyledikleri Ceylin'in kafasına yatmış olmalı ki onaylar şekilde kafasını salladı. "Peki ne yapacağız ?" Ceylin'in sorusuyla Jacob'tan önce ben konuşmaya başladım.

"Ne yapacağımıza yarın karar veririz şu an hepimiz dinlensek iyi olacak. Ama yine de dikkatli olmalıyız bu yüzden ilk nöbeti ben alıyorum."

Jacob itiraz edecekken onu susturdum ilk nöbeti bilerek almıştım kafam çok doluydu biraz gece sessizliğinde düşünmek iyi olabilirdi.

Jacob istemeye istemeye kabul ettikten sonra o ve Ceylin boş odalardan birine uyumak için geçti. Ben de önce çiftlik arazisi çevresinde bir tur attım sonra da ana binanın çatısına çıktım.

Silah çantalarından birinden en sevdiğim keskin nişancı tüfeklerimden birini almıştım bu gece lazım olabilirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Silah çantalarından birinden en sevdiğim keskin nişancı tüfeklerimden birini almıştım bu gece lazım olabilirdi. Etkili bir silahtı ve susturucusu vardı. Kullanmak zorunda kalırsam gece gece fazla ses çıkıp başka zombilerin veya diğer şeylerin dikkatini çekmek istemiyordum.

Evet yeni bölüm ile karşınızdayım bölümün geneli hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Hande karakteri hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Jacob karakteri hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Ceylin karakteri hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Yeni bölüm de görüşmek üzere...

GEYİKLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin