Kan ter içinde uyandığım bi akşama daha merhaba demiştim saat 9 a gelirken uyuduğum 2 saatlik uyku bana yetmişti galiba ama vücudum çok ağrıyordu hasta olacaktım biliyordum. İşe gitmeme bir saat kalmıştı yatakta gördüğüm rüyayı düşünmemeye çalışarak kalkmaya çalıştım ama sanki o dokunuş gerçek gibiydi Gece uzun zamandır görmediğim insan neden tekrardan rüyalarıma düşmüştü. Sebebi neydi ki kendini tekrardan hatırlatmanın gerçi hiç gitmedin benden de orası ayrı. Yataktan kalkıp üstümü giymeye başladım altıma pileli gri eteğimi üzerime de uzun kol beyaz ince bir bluz giydim beyaz gri vazgeçilmezim olmuştu siyah giymeyi uzun zaman önce bırakmıştım siyah olan her şey bana onu hatırlatıyordu. Deri ceketimi yanıma alıp sırt çantamı elime aldım cüzdan şarj aleti her şeyi içine yerleştirip aşağı inmek için odamdan çıktım giriş katta bulunan odam solona veya mutfağa geçmek için 5 basamaklı bir merdiven inip çıkmam gerekiyordu. Merdivenden seri inip içeriye geçtim çocuklar beni görünce kalkıp sarılmaya başladılar. Erim Çağkan Batur bana sıkıca sarılınca Aralın yaklaşmadığını farkettim ayağa bile kalkmamıştı.
-Hoşgeldiniz gençler keyfinize doyum yok bakıyorum da keyifte sizin yemeler içmeler şimdi de gezmeye mi çıkacaksınız kıskandım galiba
Tebessüm edip söylediğim şeyle Çağkan
-Yok be güzelim sen çalışıyorsun farkındaysan yoksa nereye gittik de seni götürmedik
-Hı hı tabi, Aral bi selam sabah yok mu bu kadar mı soğuksun benden
Bomba gibi içimde tutmadan söylediğim şeyle ortalık bi anda gerilmişti aslında ilk tanıştığımız zamanlar gayet güzel konuşabiliyorduk ama bir süre sonra onun bana farklı duygular beslediğini farkedince aramıza soğukluk girmişti uzun zamandır konuşmuyorduk ama beni anlayan bu kocaman arkadaş çevremde bir tek oydu oda artık aramızdaki buzlardan anlaşılmıyorduk. Gözlerimin içine baktı uzun uzun altında yatan o şehveti o isteği burdan bile görebiliyordum o öfkeyi neye öfkeliydin? Ne olmuştu da nefretle bakıyordun ki?
-Hey hey hey sakin gençler
-Bence de bi sakin olun birbirinize öldürecekmiş gibi bakmayın afra gel sen bi şeyler ye Aral sende git bi sigara fakan iç sakinleş
Erim ve laçin bunları söyleyip beni doranın mutfağa çekmesine güldüm neler oluyordu.
-Dora ? Ben bilmeden bir şey mi yaptım
-Saçmalama be afra ne yapmış olabilirsin mi bildiğimiz Aral işte arzuluyor bunu isteyip de yaklaşamadığı için sinirleniyor tanımıyor musun sanki, takma sen onu hadi güzellik bir şeyler ye gece boyu ayakta olacaksın.
Masada duran kahvaltılıklardan bi şeyler atıştırdım en sevdiğim şeylerden biri olabilirdi bu kahvaltı.
-Seni bırakıp bizde ordan bi yerlere gidelim diyoruz sence mantıklı mı yani gerçi daha karar vermedik nereye gideriz diye ama arabada konuluruz yani bunu
-Olur olur hem bende geç kalmamış olurum ben Aralın arabasıyla gideyim olur mu biraz konuşmuş olurum onunla
-İyi olur aranızda ki bu soğukluk fazla uzadı eskisi gibi olamazsınız ama en azından düşman olmazsınız
-Tamamdır hazırsanız çıkalım o zaman yarım saat sonra mesaim başlıyor geç kalmaya niyetli değilim
-Hazırız hadi gel bura böyle kalsın biz gelince hallederiz
-Tamamdır bebek
Mutfaktan salona geçince herkesin hazır olduğunu farkettim
-Aral beni sen bırakır mısın
Aralın yüzünde ki şaşkınlığı yakaladım uzun zaman sonra benden böyle bir cümle duymak onu şaşırtmıştı ne cevap vereceğini bilmez halde
-O-olur senin için sorun olmayacaksa
Kekelemesine gülümseyip
-Hadi gençler çıkalım siz gezeceksiniz ama ben siz barlarda şampanya patlatın diye geceleri çalışıyorum
Herkes gülmeye başlayınca kapıya ilerledik ayakkabıları giyince işte hazırdık aynı kadro aynı olaylar her zaman böyleydi beni işe bırakırlar takılırlar sonra da aynı düzene devam ederdik işe okula standart takılıyorduk.
Ben Aral ile birlikte onun arabasına geçerken kızlar kendi aralarında tartışıyordu 2 3 gündür bir şeyler oluyordu farkındaydım ama benden saklıyorlardı. Aralın yanına oturunca bana baktı gülümsedi
-Özlemişim, yani seninle bi yerlere gitmeyi konuşmayı falan
-Tekrardan eskisi gşbi olabilir miyiz bilmiyorum ama bi yerden başlamamız lazım
Havanın karanlığında sokaklardan gelip geçen insanları izleyerek hızla ilerliyorduk. Bacağımda bir el hissetmenle arala döndüm
-Hayır başlama bak seninle aramda ki bu sorunu hallettim sanıyordum dokunmanı istemiyorum Aral
-Sana karşı hislerimin farkında değil misin?
Eli yukarıya doğru çıktıkça kasıklarımda ki ağrı çoğalıyordu hayır ben bu hissi Aral ile yaşamak istemiyordum kimse ile yaşamayacaktım kadınlığıma yaklaşan elinin üzerine elimi koyup
-Yapma eğer devam edersen seni silerim yapamaz deme yapacapımı biliyorsun bırak zamanla yaşayıp görelim istemiyorum bunu
-Peki brn özür dilerim yani senin yanında kendime engel olamıyorum sürekli elim sana gidiyor tenim seni istiyor bilmediğim bir teni nasıl bu kadar arzulayanilirim anlamıyorum bu aşktan mı sevgiden mi bilmiyorum ama seni sevdiğimi biliyorsun.
Aralın konuşması bitince elini elimden çekip direksiyona koydu konuşmamız bitmişti anlaşılan tenim cayır cayır yanarken yüzümün kızardığını biliyordum hava almam lazımdı camı açacakken barlar sokağına girdiğimizi farkettim çalıştığım barın önünde araba durunca Aral bana dönüp
-Dikkat et çıkışta almamı ister misin yoksa seni bırakacaklar mı
-Hep aynı muhebbetttt onlar beni bırakıyor zaten keyfinize bakın siz haberleşiriz dikkat et ve alkol çok alınca araba kullanma sakın
Beni dinleyeceğini biliyordum. Arabadan çıkıp içeri geçerken kapıdaki Ahmet abiye selam verdim burayı pek sevmezdim dans eden pole dansçılar birbirini kaybetmiş insanlar kalabalık bana çok uzak bir ortamdı ama verdikleri para güzel olduğu için aylardır buraya katlanıyordum alışmıştım barın içine girince ayçayı gördüm ben gelinceye kadar barmenliği o yapıyordu brni görünce yüzünün aydınlandığına an be an şahit oldum gülerek
-Ayçaaa öok mı yorgunsun hadi git ben hallederim diyerek onu gönderdim
-Gözüm yollarda kaldı yemin ederim ayaklarım artık tutmuyor
Bana sarılıp bar kısmından arkaya gidişini izledim işte brnim mesai başlamıştı. Müşteriler gelip giderken saatte aynı şekilde geçiyordu benim için sakin bir gün gibiydi saat 2 yi geçerken ayaklarımın ağrıdığını hissettim vücudumun titrediğini ve boğazımın ağrıdığını siktir hasta olacaktım. Kafayı kaldırıp barın içine bakınca dans eden insanlara baktım arsızca birbirini tanımadıpı halde öpüşen insanlara baktım alışmıştım. Gözüm arka taraflara takılınca bir çift gözün bana baktığını gördüm nereden tanıyordum seni bi yerden çok fazla tanıdık gelen gözlere bakmaya devam ettim neden hatırlamıyordum kafamı başka tarafa çevirip işime devam ettim saat 4 olunca artık etrafta da kimse kalmamıştı kapanış yapmaya başlamıştık silinen yerler masalar işimiz bitince saate bakıp 5 e geldiğini görünce yürümek istemiştim hava aydınlanacaktı birazdan yürüsem bir sıkıntı olmazdı arada yürüyerek gittiğim oluyordu. Ahmet abiye kapıda gelmeyeceğimi kendim gideceğimi söyleyip bardan ayrılmıştım yağmur hafiften çiselerken barlar sokağından çoktan çıkmıştım yürümeye devam ederken aklım hala çok bulanıktı kızlarda bir haller vardı benden bir şey saklıyorlardı onlarında kendine göre hayatı vardı özeli vardı farkındaydım sadece bilmiyorum kafamı sağa sola sallayıp yürümeye devam ettim yarım saatin sonunda evimin olduğu sokağa giriş yapmıştım tarafa bir göz gezdirip eve girmek için anahtarlarımı aramaya başladım bacaklarım buz tutmuştu keşke yürümeseydim diye kendime kızarken anahtarı aramaya devam ediyordum en son elime değen moralle gülümseyip kapıyı açmaya başladım ayakkabılarımı çıkarıp etrafa baktım ses yoktu evde kimse yoktu odama girip üstümü çıkarmaya başladım pencerem kapalıydı ama perdelerim çekili değildi odamın penceresi karşı evin penceresine bakıyordu duvar boydan boya pencereydi oldupumuz sokak evleri aynı tarzdı hatırlamaya çalıştım o evde kim yaşıyordu benim odam sağ tarafa düşüyordu sol tarafta 35 40 yaşlarında evli 2 çocuklu aile vardı sağda kimin kaldığını 2 yıldır hiç görmemiştim ışıkların yandığına bazen denk geliyordum ama fazla takılmıyordum muhtemelen kafa dağıtmak için ev sahibi arada gelip gidiyordu sadece iç çamaşırlarımla karşı eve baktığımı fark edince ki eğer odada biri varsa vücudumun tüm ayrıntılarını görebileceğini idrak edince şort ve tişört giyip ışığı kapattım. Yatağıma uyanınca yinr aynı boşluk hissiyle yüzleşmiştim. Sağa dönüp yorgana iyice sarıldım bi bacağım açıkta kalçamla sarmalamıştım yorganı uykunun derinliklerine çekilirken karşı odanın penceresinde birisini görür gibi oldum ama ben çoktan uykuya dalmıştım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIPLAR
Teen FictionHissediyor musun? Sana bir nefes kadar yakın olduğumu. Gözümün önünde büyüdüğünü fatkında değil misin? Güzelim benim ben her anında yanındaydım. Her ağlayışında kahroldum kendimden nefret ettim. Her güldüğünde acı çektim ben bu gülüşleri çaldım dedi...