Lara & Sezin

123K 318 52
                                    

Her ne kadar şu yaş sınırı okusun desemde herkesin okuyacağını bildiğim için bir uyarı yapmıyorum. Ama kitapta her bok var. Evet bu kitabı okuyanların yaşı yok, herkes mevsimler gibi.

(sonradan eklenen yazar notu)

BANA SAYGISIZLIK OLMAYACAK ŞEKİLDE YAPTIĞINIZ YORUMLARA SIKINTI YOK, FİKİR PAYLAŞMAK, ONAYLAMAK VS ONA DA OKEY

AMA,

OKURLARIMIN YORUMLARININ ALTINA BOKTAN BOKTAN ŞEYLER YAZIP BENİ DELİ ETMEYİN.

BİR MESAJ DA OLSA, SANAL DA OLSA YİNE BUNA TACİZ DENİR. ZATEN SOKAKLARDA RAHAT YOK. ULAN BARİ İNTERNETTE, EĞLENCE ALANIMIZDA RAHAT BIRAKIN.

BÖYLE YAPACAKSANIZ DEFOLUN GİDİN, SİKKİME KADAR YOLUNUZ VAR!

NE KASTETTİĞİM GAYET ANLAŞILDI DİYE DÜŞÜNÜYORUM, BURASI SAPIKLIK YAPMAK İÇİN DEĞİL HERKESİN KENDİ HALİNDE TAKILMASI İÇİN VAR.

BU NOTUN ARDINDAN AYNI ŞEY TEKRARLANMAZ DİYE UMUYORUM, HA DİYELİM Kİ OLDU. BU KADAR NAZİK OLMAM.

arkadşlar böyle bir yazı kötü bir başlangıç ama olsun, girişe bunu yazayım ki gelen ne olması gerektiğini bilsin.

^^^^^^^^^

Bir hırsla kapıyı çarptığımda arkamdan seslenmesini umursamadım. Gitsin lülük kafalı orosbu baksın ona. "Sezin!" diye kükrercesine bağırdığında sarsak adımlarımla koridoru geçip hızlıca bir bar sandalyesine oturdum.

Bardağımın dibinde kalan son yumdumları tamamen bitirdiğimde başım çok fenaydı. Karşı sandalyeye oturduğunda gözleriyle ateş saçıyordu resmen. "Sezin bak beni dinl-" uzanıp kulaklarımı kapattığımda bir kahkaha attım.

Lara'nın arkasından bir adamla gözlerimiz kesiştiğinde gülüşüm çapkın bir sırıtışa dönüştü. Adam bana aç gözlerle baktığında bilinçsizce ayaklanıp yamuk yumuk adamın karşısına geçtim. Yakasından tuttuğum gibi kendime çektiğimde yüzlerimizin birleşmesine engel olan şey belime dolanan güçlü kollardı. Kulağıma üflenen nefesle birlikte ona karşı koyamadım, yürümeye başladım. "Bu gece yaramazlık sınırını aştın küçük hanım"

Adama aptal aptal el sallarken Lara elimi tutup aşağı indirdi. "Ben altı aydır reşit biriyim, dokunma bana." diye söylendim.

Lara mavinin en koyu tonu olan gözlerini bana diktiğinde bu kez bağırdım. "Dokunma bana!"

Sözlerimin hiçbir tesiri olmamışcasına belimdeki eli sıkılaştı. Hatta eğilip diğer kolunu da alttan geçirdiğinde kucağına almış oldu. Ayaklarımı oradan oraya savururken "Bırak bırak, dokunma bana!" diye bağırıyordum.

Zerre umursanmadım. Lara beni arabanın arka koltuğuna oturttuğunda bunu onun için olabildiğince zorlaştırmıştım. Bir yandan hala hayıflanıyordum. "Git! Sen o lülükle iş diye Amerika'da geceler geçir. Bana sakın dokunma bi daha!" diye bağırdığımda ön koltuğa oturmuş kemerini takıyordu.

Oldukça sakin bir şekilde sağına döndü, göz ucuyla bana baktığında "Eğer bir kez daha o iki kelimeyi tekrar edersen," bir tehtide başladı. Sesini öyle bir kullanmıştı ki. "Seni sana dokunmam için yalvartacak hale getiririm duydun mu?"

Yutkundum. Usulca önüne döndüğü saniye ise "İyi git lülüğe dokun. Bana bulaşma." diye huysuzlandım. Bulaşma demiştim çünkü öyle bir söylemişti ki dokunma demeye çekinmiştim.

Lara önde bir sabır çektiğinde aynadan yüzüne bakmıştım. Dişlerini sıkıyordu. Sabırlıydı. Aferin ona.

Gözlerimi araladığımda yumuşacık bir yataktaydım. Güzel kokuyordu. Biz gibi. Sanırım en son sızıp kalmıştım. Ve hiçbir haltı hatırlamıyordum, bana dokunmamasını defalarca kez söylememden dışında.

Tek BölümlükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin