3.Bölüm

8 1 3
                                    


Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın bebeklerim.
Şimdiden iyi okumalar.

Yüzümde hissettiğim minik öpücüklerle gözlerimi açtım.
Kızım çoktan uyanmıştı ve babasıyla birlikte beni uyandırmaya çalışıyorlardı. Ahh bu görüntüyü bir kez daha görebilmek için ruhumu şeytana bile satabilirdim.

Yüzümde içimdeki huzurun dışarıya yansıttığı bir gülümseyle Vaha'yı izlemeye koyuldum. Kızımıza bir şeyler anlatıyordu. Sanırım benim ne kadar uykucu bir anne olduğumdan söz ediyordu.

Uzandım, içime derin bir nefes çekerek dudaklarına minicik bir öpücük kondurdum.

"Kalk bakalım uykucu biz kızımla kahvaltıyı hazırladık bile."

"Biraz daha uyusammm"

"Hmmm, yani uyanmak istemiyorsun. Demek öyle. Kızım anne uyanmak istemiyor, onu gizli silahımızla kaldırmayı deneyelim mi. Ha ne dersin?"

Minik bebeğimiz kıkırdadı.

"Deneyelim babacım, artık karnım acıkmaya başladı"

O an karnımda eller hissetmeye başladım. Tanrım! Ne kadar huylandığımı biliyorlardı.

"Tamam, durun hahahahaha"
Nefes alamıyorum tamam pes ettim.
Hahahaha kalkıyorum lütfen durun"

Gülüşlerim arasından hafifçe gözlerimi açtım. Az önceki aydınlık ortam şimdi tamamen karanlığa bürünmüştü. Artık nefes alışverişlerim güldügümden değil nefes alamadığım için sıklaşmıştı.

"Vaha!
Vaha nereye gittiniz...
Vaha cevap ver, neredesiniz."
"Korkuyorum"

Bi anda her şey yok olmuştu. Yoksa bir kabusun içindemiydim...

Karanlığın ortasından bir ses işittim.

"Her şey senin yüzünden oldu, onu senin yüzünden kaybettik."

Sesler durmadan aynı şeyi tekrarlıyordu.

"Senin yüzünden oldu senin yüzünden"

"Tanrım! Sus artık susss ben yapmadım yemin ederim ben bir şey yapmadım."

Karanlığın içinde olduğum yere çöktüm ve ellerimle yüzümü kapattım. Deli gibi bağırıp ağlıyordum.

Bir anda tüm sesler kesildi. Ayağa kalktım. Bembeyaz bir ışık uzaktan bana doğru geliyordu.

Gelen küçük bir kız çocuğuydu... Bu benim kızımdı.
Üstündeki beyaz elbisesi kanla kaplanmıştı nerdeyse her yeri kanlıydı.
Bir anda ellerimde bir ıslaklık farkettim gördüğüm şeyle sanki gözlerim yerinden fırlayacak gibiydi...
Ellerim kanla kaplıydı, üstüme sürsem de geçmedi. Tanrım ne yapsam geçmemişti.

"Anne"

"Senin yüzünden bu haldeyim, senin yüzünden ben artık yokum."

Ağlıyordum.
Yaptığım tek şey hıçkırarak ağlamaktı.

"Özür dilerim kızım, çok özür dilerim annecim seni koruyamadım. Canım kızım özür dilerim senden... beni affet."

Bana bir anda arkasını dönerek yanımdan uzaklaşmaya başladı.
Koştum peşinden belki yakalarım diye.

Tam ona dokunacakken gerçek dünyaya nefes nefese bir şekilde gözlerimi açtım.

Saat daha gecenin dördüydü. Saç tellerim yüzümdeki ve boynumdaki terlerden yapış yapış olmuştu.
Yan tarafımda duran oda lambasının düğmesine bastım ve karanlık olan odayı aydınlattım. Komedinin üstündeki sudan bir kaç yudum su içtim. Duşa girmeliydim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 02 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kimsin sen?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin