GÖKKUŞAĞININ ACILARI 4. BÖLÜM

10 1 0
                                    

4. Bölüm
(birazcık fazla oldu ama altını çizdiğim yerler vardı. Bu yüzden eğlenceli bir bölüm oldu. Uzun diye okumamamazlık yapmayın💓)


Küvetin içinde biraz oyalandıktan sonra Sıla kapıyı tıklatıp içeri girdi.

"Al bakalım. Bunlar havluların." diyip havluları kirli sepetinin üstüne koydu ve çıktı. Gerçekten de duş almak iyi gelmişti. Hem vücudum gevşemişti hem de kendimi daha temiz hissediyordum. Üstüme ve saçıma havluları geçirip banyodan çıktım. O sırada Sıla'nın içeriden gelen sesini duydum.

"Çıktın mı?" diyip yanıma geldi.

"Hah, çıktım sen geç ben giyinip gelirim."

"Hmm. Ne giydirsek ki sana?"

"Ne?"

"Nasıl ne?"

"Kendi kıyafetlerimi giyicem."
Söylediklerim karşısında yüzünü sanki "salak mısın kızım sen?" der gibi buruşturdu.

"Salak mısın kızım sen?"
Oha, ne!? Bu kız aklımı mı okuyor?

"Ne dedim ya?"

"Canım, birtanem, aşkım. Sen bu beyinle nasıl bu kadar yaşadın acaba?"

"Olum ne dedim?"

"Hayatım. Hani bugün Ilgaz gelicek ya."

"Eee"

Sinirlenip
"Hayal yürü odama!"

O sinirle önden yürüken ben de arkasından resmen koşuyordum.

"Sıla biraz yavaşlasan mı?"

"Geldik." diyip gardıroba doğru yöneldi. Ne var kendi kıyafetlerimi giymek istiyorsam?

"Nasıl bir şey giydirsek sana?"

"Ya Sıla, çok abartı olmasın. Biliyorsun zaten tarzımı."

"Hayal senin tarzını. Bıraksak pijamayla çıkarsın."

"Olur"

"Hayal! Bari geniş ve rahat bir kazak vereyim. Pijamadan daha iyidir"

"Tamam"

Kıyafetlerin arasından geniş ve uzun, lila bir kazak çıkardı. Altına da siyah bir tayt çıkardı.

"Bunlar olur mu?"

"Olur olur. Sağol."

"Tamamdır. O zaman ben içeri geçiyorum. Sen de giyinip gelirsin."

"Tamam"
Sıla kapıyı açıp içeri gitti. Ben de üstümdeki bornozu çıkartıp giyinmeye başladım. Sıla normalde hiç bu şekilde giyinmezdi. Hep kısa ve dar giyinirdi. Ben ise resmen erkek gibiydim. Sıla oturuşuna vesaire dikkat eder, ben ise umursamazdım. Hiç bir yanımız aynı değildi, ama kalplerimiz birdi.

Üstümü giyinip çıktım. Fakat çıkınca hiç beklemediğim bir şeyle karşılaştım. Ev toplu ve temizdi. Tozlardan arınmıştı.

"Sıla?"

"Yani. Yapabildim mi bilmiyorum ama en azından denedim."

"O-olmuş. Çok güzel olmuş."

"Gerçekten mi?"
Evet anlamında kafamı salladım. Açıkçası Sıla'dan böyle bir şey beklemiyordum.

"Şimdii. Söyle bakalım. Hangi yemeği yapalım?"

"İnan hiç bilmiyorum. Ama belki sen Ilgaz'ın sevdiği yemeği falan biliyorsundu-"

"Saçmalama. Çocukla doğru düzgün konuşmadık bile."

"Yok yokk. Bilirim ben senin bu hallerini. Biliyorsun işte, söyle hadi. Bu gidişle gelecekler."

GÖKKUŞAĞININ ACILARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin