7. BÖLÜM
"Siktir et kalbim zaten senin"
"Kalbin bir tek benim mi?"
"Bir tek senin."
Olduğumuz durumdan hiç memnun değildim. Fazlasıyla yakındık.
"Noldu, titriyorsun?" dedi alay eder gibi bir gülümsemeyle.
Hay ananı avradını. Vallahi titriyordum.
"Yok be. Ne titriyeceğim?"
"Belli oluyor. Ben en iyisi-"
Daha cümlesini bitirmeden aramıza iki adım mesafe koydu.
"Hıh. Böyle daha iyi."
"Ilgaz."
"Söyle Gökkuşağı'm"
"Bu zaman ne zamana kadar sürecek?"
"Ne zamanı?"
"Ya bilmemezlikten gelme!"
"Gökkuşağı unuttun mu? O zamanı sen koydun."
"Sokucam Gökkuşağı'nada, zamanada."
"Aa çok ayıp."
"Ayıbınıda Ilgaz, tamam ayıbınıda."
"Ama ne dersem sokuyorsun ben ne yapayım?"
"Sus!"
"Emredersiniz hanımefendi."
Bir anda arkamı dönüp etrafa baktım. Ha siktir! Sıla ve Demir bizim videomuzu mu çekiyordu?
"Ananı, Demir kapa şunu."
"Sen aç dedin."
"Demir!"diye hırladı Sıla.
Tam konuşmak için ağzımı aralamışken Ilgaz bir anda konuşmaya başladı.
" Oğlum siz delirdiniz mi? Napıyonuz oğlum siz? "
" Aşkım vallahi Sıla dedi, benim bir suçum yok. "
" Sıla?"dedim sorgulayıcı bir ifadeyle.
"Vallaha yalan."
"Hay sokucam yalanınızada sizede."
"Aa çok ayıp."
"Hayal!"
"He gel döv birde tam olsun."
"O kıyamaz ki sana." Demir iyice Ilgaz'a doğru yaklaşıp konuşmaya başladı.
"Kıyar mısın lan doğru söyle."
"Demir?"
"Efendim aşkım."
"Yarın antrenman var mı?"
"Var."
"Ne güzel değil mi?"
"Ney ne güze-. Ananı sikeyim"
"Merak etme aşkım yarın ben senin ananı sikeceğim."
"Aa bune ya. İki dakika küfürsüz duramıyor musunuz siz?"
"Demir'in anlaşma dili o da ondan."
"Bakın yeter artık. Allah için düzgün bir vakit geçirelim."
Tam o esnada kapı çaldı. Ilgaz kapıya doğru ilerlediğinde ben Demir', de peşinden gitti. Ilgaz kapıyı açtığında gözleri kocaman olmuştu. Demir ise kaşlarını çatıp karşısında duran boylu poslu adama bakmaya başladı. Adam bir anda içeri girmeye çalışınca Ilgaz hemen karnından tutup içeri girmesini engelledi.
"Hop hop."
"Ilgaz!"
"Hayal içeride dur!"
"Ya kim bu-" diyerek kapıya doğru koştum. Ancak gördüğüm manzara karşısında daha sözümü bile bitirememişken nefesim kesildi ve dona kaldım.
Bu adam benim babamdı.
"Bab-"
"HAYAL! İÇERİ GEÇ. SILA HAYAL'İ AL."
Babamın üstünde kan lekeleri vardı.
"Ilga-"
"SILA!"
"Tamam, Hayal aşkım gel gel içeri hadi." diyip beni çekiştirmeye başladı. Ancak ben yerimden oynamıyordum.
"Baba! Baba!"
"Hayal! İçeri hadi."
"Baba naptın sen?!"
"SILA HAYAL'İ İÇERİ GÖTÜR DEDİM!"
Tam o esnada babam bir anda kendini içeri attı. Ilgaz ise benimle ilgilendiği için babamı tutamamıştı. Bir anda bana doğru yürümeye başladı. Korkudan ellerim titrerken üstündeki kan lekeleri ile tekrar göz göze gelmek zorunda kalmıştım.
" Güzel kızım."
"SENDEN NEFRET EDİYORUM. İĞRENÇSİN SEN!"
Avazım çıktığı kadar bağırıyordum. Ve susmayacaktım. Yıllardır susmuştum. Artık susmanın zamanı değildi.
"Haya-"
"İĞRENİYORUM SENDEN!"
"Kızım nolu-"
"NAPICAKSIN SUSMAZSAM? VURUCAK MISIN? VUR ACIMIYOR ARTIK"
"HAYAL BANA BAK!"
Bir anda arkama dönüp Ilgaz'a cevap vermeye başladım."NOLDU ILGAZ. YOKSA SEN DE Mİ VURACAKSIN BANA?"
"Hayal bak saçmalıyorsun. Sakin olman gerekiyor. Eyer böyle devam edersen hiçbir sonuca varamayız."
Kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Nefesinimi düzene sokmaya çalışıyordum ancak yapamıyordum. O karşımda ki pislik benim babamdı. Üstünde kan lekeleri olan bir baba. En sonunda gözlerim kararmaya başlamıştı. İçeriden sert ve kaba sesler geliyordu. Kalkmak istedim ancak yapamadım. En sonunda ise koca bir karanlık beni içine çekti.
(Sonlara doğru biraz kaos koyayım dedim. İyi yapmış mıyım?👉🏻😽👈🏻)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞININ ACILARI
RomanceSelamm, Hayal ve Ilgaz'ın acılarını yaşamaya hazırmısınız