"Sossuzluk,çiçeğimi o ne "
"Gelin prensesim gösteriyim "
"Bu çiçekmi çok güzel yani biz bundan mı yarandık ?"
(arkadaşlar kıyafetler ve müzikler dışında şimdiye kadar yüklediğim her şey bana aitdir,linkini atdığım videoda dahil )
"evet taşıyıcı"
Dediğnde dünya durdu ben insan deyilim bi çiçeğim tamam özel benim de bilmediğim güçlerim,var iyi bıiu adam benim koruyucum aşk yok. Ülkem dağılmış. Prensesler parçalanmış. Off ben ülkemi kurtarmalıyım. Herkes bana güvemiyo. Ya başaramazsam . Bu düşüncelerden sıyrıldığımda Demirin kardeşi odaya gelmişdi
"Abim iyimisin, noldu sana böyle ?"
"Boş ver abim yok bişeyim şimdi sen eve git ben gelmiycem. Tamam ?"
"Tamam"
Abim Elayı eve bırakdı biz de oturup konuşalım dedik mesela bana söylediği oyun ne? Bu anahtar denen şey ne ? Ve ne işe yarıyo ? Hepsini sorucakdım papatya ne işe yarıyor ve bana nasıl bir güç veriyor bu güçler
nasıl kullanılıyorDerken saçlarımda bir el hiss etdim sanki saç derim yerinden kopucakmıi gibi hiss etdim ve bir çığlık çıkdı dudaklarımdan bu da neydi
Beni yakalayan kişiye döndüğümde yüzü gözü kanlar içinde çirkin bir kadın gördüm bana bakıp bir anda
"Thorn" diye bağırdı ve elini tam boğazıma yerleşdirirken birinin onu tutup elini sandalyeye bastırdığını gördü sadale tamamen kurudu döküldü önce bir taşa dönüşfü sonra tamamen dikenlerle kaplandı
"Taşıyıcı çekil kenara ben hall ederim," bu kelemesı beni o kadar rahatlatmışdı ki tahbminbile edemezsiniz canım çok yanmışdı o kadın bahs etdikleri,kadındı galiba ama çok güçlü ben,onu nasıl yenicektim acaba... Çiçeğimin adını söylesem çünkü o nir diken ve bunu söyleyince her yer diken oldu bende söyliyince papatyamı olucak ne saçma bi şey bu yine de deniyelim
Derin bir nefes verdim "daisy " ee hiç bir şey olmadı
"Taşıyıcı senin güçlerin farklı daha yok kenara çekil ben hall ederim koru kendini "
Kadını kolundan tutup yere fırlatdı "sonra görüşürüz "dedi ve bi anda yok oldu bende
" Hemen anlat ! " dedim sabırsız bir halde "prensesim anlatıcam sakin olun bütün sorularınızın cevabını alıcaksınız"
Dedi temkinli bir şekilde "tamam anlat " dedim aslında anlamışdım gece uzun geçicekdi ben sorucakdım o uzun uzun anlacakdı bu yüzden bir şey demeden odadan çıkdım aşagıya inip kahve yapdım ve yanına yapdığım çikolatalı kurabiyeyi koydum odaya gelip yine bir şey demeden gözlerimle balkonu gösterdim kahvelri eline tutuşdurup dolapdan battaniye aldım bir taneydi acaba diyeri nerdeydi ?
Neyse balkona geçdim ve sormay başladım
-o kadın kimdi ?
-thorn kraliçeye karşı çıkan kadın.
-onun eli bana deyseydi nolurdu ?
-dikenlerle kaplı bir taş olurdun.
-benim gücüm ne ?
-bunu uzun uzun anlatıyım taşıyıcı
Papatya narin ve zarif güzelliği ile saflığı simgeler.
Papatya mutluluğu da simgeler.
Papatya çiçeği masumiyeti de simgeler asıl hikaye şu:
Günlerden birgün güzelliği ile göz kamaştıran bir kelebek kozasından çıkmış ve üç günlük ömrünü yaşamak için dağlara doğru yol almış. Kelebeğin kendine hayran bırakan kanatları ve eşsiz desenleri gittiği her yere onunla birlikte ulaşmış ve doğaya karışmış. Kelebek dağlardan kırlara doğru uçup konarken papatya da onu seyre dalmış. Kelebek bir anda papatyanın dikkatini çekmeye ve ilgi alanına girmeye başlamış. Artık kelebek dağlarda değil papatyanın etrafında dönüp duruyormuşBirlikte üç gün geçiren papatya ve kelebek için ayrılma zamanı gelmiş çatmış. Beraber onca zaman geçiren papatya ve kelebek bir türlü gerçek duygularını birbirine anlatamamış ve son ana kadar beklemişler. Durumu kötüleşen kelebek daha fazla dayanamayarak duygularını açık edip vedalaşmaya karar vermiş ve sevgi sözcükleri bir bir ağzından dökülmeye başlamış. Durum karşısında şaşkınlık geçiren papatya veda sözcüklerine anlam verememiş. Kelebek ise son anda 3 günlük ömrü olduğunu ve bugünün son olduğunu söylemiş. Kelebek için son nefesler sayılmaya başladığında ise papatyaya; "Seni ... seni seviyorum" diyebilmiş. Üzüntüsünü ve şaşkınlığını gizleyemeyen papatyanın tek sözü ise "bende" olmuş. Kelebeğin yaşamının son bulması ile birlikte papatya artık eski canlılığını ve neşesini koruyamaz hale gelmiş .Sürekli kelebeği ve son sözcüklerini düşünen papatya, belli bir süre sonra cansız ve üzgün bir hal almış. Zamanla kuruyan papatyanın her bir yaprağı tek tek dökülmeye başlamış. Yapraklarını hüzünle döken papatya her düşüşte sadece şu kelimeyi söyleyebilmiş "seviyormuş"
Yani sevgili taşıyıcım papatyaya sahip olanlar acı çekmisş olanlardır. Siz de böylesiniz acı çekişsiniz ama aşk acısı normal bir acı hissiyle papatyaya sahip olamazsın.
Gücüne gelince taşıyıcı senin gücün duygularında saklı seviç başka bir güç mutsuzluk başka öfme başka aşk aşk bambaşka ama sevgili prenses biz lanetliyiz sevemeyiz aşık olamayız ama o laneti siz aşıcaksınız size güveniyorum daisy i tekrar canlandırın taşıyıcım
Sana güveniyorum Nazlı !!
Burası aşlar ülkesi...ydi
Bunu sen başar Nazlı sen
Yeniden
Ve yine
BurayıAŞKLAR ÜLKESİNE DÖNÜŞDÜR
ŞİMDİ OKUDUĞUN
köşedekiler
Horreur(+18.) 21 yaşındaki nazlı bir anda okuduğu üniversiteni deyişmek zorunda kalır ve burada bir şeylerin yolunda gitmediğini anlar kendini farklı bır yerde bir oyunun içinde bulur tek kural o geldiğinde köşede kalmak o bir taşıyıcı olduğunu öyrenir bir...