Then There Was You Sonra Sen Vardın - [TR]

Bölüm 19

"Ama ben Mucizeler ekibinden çıkarıldığımı sanıyordum? Polen'i neden bana geri getiriyorsun?" Chloé şaşkınlıkla Chat'in elindeki kutuya baktı. Kedi kahraman kapısına geldiğinde yeterince şaşırmıştı ama bir kez daha bir Mucizeye emanet edileceğini bir an bile düşünmemişti.

"İşler değişti Chloé. Uğur Böceği sana güvendiğini söylüyor ve bu şartlar altında ben de güveniyorum." Chloé Chat'e şüpheyle baktı.

"Ne değişti?" Dikkatle sordu. Chat göz temasından kaçınarak ayaklarının üzerinde biraz kaydı.

"Hawkmoth'un kim olduğunu biliyoruz." Henüz kendini ele vermemeye çalışarak düz bir şekilde söyledi. Chloé şok içinde elini ağzına götürürken gözleri büyüdü.

"Uğur Böceği şimdi nerede?"

"Rena Rouge ve Carapace'i almaya gitti." Bir elini onun omzuna koydu. "Uğur Böceği senin yeniden ekibimizin bir parçası olmanı istiyor Chloé. Kraliçe Arı'yı herkesten daha iyi anlıyorsun ve başka birine öğretecek vaktimiz yok ve bunu istemiyoruz. Sebepler bu gece daha da netleşecek ama şimdilik Polen'le yeniden tanışmanı ve benimle gelmeni istiyorum." Chloé kutuyu Chat'in elinden aldı.

"Bilmiyorum." Çenesini ovuştururken alaycı bir gülümsemeyle konuştu. "Gizemli bir kara kediyle gecenin karanlığına doğru yola çıkıyorsun. Sana güvenebilir miyim Kitty?" Chat ona donuk bir ifadeyle baktı.

"Bana sadece leydim Kitty diyebilir, sizin için Bay Noir, Kraliçe Arı." Chloé onun ağzının kenarlarındaki şakacı gülümsemeyi gördü. Mucizevi kutuyu açarak gözlerini parlak sarı ışıktan korudu.

"Selamlar Kraliçem." Pollen, Chloé'nin yanağına uçmadan önce şöyle dedi.

"Ben de seni özledim Pollen." dedi ve Chat'e bakmadan önce Kwami'sine sarıldı. "Uğur Böceği'ni bir daha hayal kırıklığına uğratmayacağım, söz veriyorum. Polen vızıldamaya devam et."

Chat Noir ve Queen Bee çatılardan apartmana doğru yarıştılar. Chloé, topaçını fırlatıp binanın üzerinde sallanırken rüzgârın saçlarının arasından geçtiğini hissetmenin coşkusunu yaşadı. Bunun bir daha asla deneyimleyemeyeceği bir şey olduğunu düşündü ve heyecanıyla yüksek sesle güldü. Adrien'in uzun zamandır ondan duymadığı özgür ve katıksız bir kahkaha. Tıpkı Plagg'la ilk tanıştığında olduğu gibi, Chloé de annesinin kısıtlamalarından, belediye başkanının kızı olmaktan ve toplumun ondan beklentilerinden kurtulduğunu hissetti. O Kraliçe Arı'ydı ve önemliydi. Chat onu izlerken gülümsemekten kendini alamadı. Chloé'nin bu şansı hak ettiğini ve her zaman onun yanında olacağını biliyordu. Sadece koşulların farklı olmasını diliyordu.

Apartmanın yan sokağındaki yangın merdiveninden tırmanarak binaya arka kapıdan girdiler. Dairenin içinde Uğur Böceği, Rena Rouge ve Carapace ile birlikte çoktan oradaydı ve Kraliçe Arı'nın içeri girdiğini görünce inanamayarak bakakaldılar.

"Chloé?" Rena şaşkınlıkla sordu. Kraliçe Arı başını salladı. Uğur Böceği elini Rena'nın omzuna koydu.

"Chloé'nin yeniden mucizevi bir sahip olma hakkını kazandığına inanıyorum ve neler olduğunu açıkladığımızda nedenini anlayacağınızı düşünüyorum." Rena şüpheyle Chloé'ye baktı ama Uğur Böceği'nin kararına güvenmeye karar verdi.

Uğur Böceği Chat'e doğru yürüdü ve onun ellerinden birini kendi ellerinin arasına aldı. Onun gözlerinin içine baktı ve bu konuda korktuğunu görebiliyordu. En yakın arkadaşları olsa da, gerçek hakkında ne hissedeceklerinden emin olamıyordu. "Her şey yoluna girecek Chaton, güven bana." Fısıldadı, kendine olan güveni onun rahatlamasına yardımcı oldu ve ardından toplanan ekibine döndü. "Hawkmoth'la karşılaştığımızda onun kim olduğunu saklamanın bir yolu olmayacak, bu yüzden ekip olarak birbirimizin kimliklerini bilmemiz gerektiğine karar verdik. Sizler bizim en güvendiğimiz dostlarımızsınız, sandığınızdan daha fazla ve savaş kazanıldığında birbirimize ihtiyacımız olacak." Rena ve Carapace şaşkınlıkla birbirlerine baktılar. "Kwamilerimiz de bu konuşmanın bir parçası olmalı, bu yüzden Chloé, hepimiz senin kim olduğunu bildiğimize göre, önce sen konuşabilir misin?" Chloé dönüşümünü bıraktı ve oturmadan önce Pollen'e elini uzattı.