Then There Was You Sonra Sen Vardın - [TR]

Bölüm 22

Marientte ve Alya uykulu bir şekilde mutfağa doğru yürürken Trixx ve Tikki de onları yakından takip ediyordu. Hepsi geç saatlere kadar oyun oynamış ve Mutfak Çayı bittikten sonra gerçek bir kızlar gecesi geçirmişlerdi. Yeniden Collagè'ye dönmüş gibiydiler ama bu kez konu Adrien'a olan aşkı ya da duygularını nasıl itiraf edeceği değildi. Marinette saçlarını kafasında dağınık bir topuz yaptı ve oturma odasındaki panjurları açtı. Bir hafta sonra Bayan Agreste olacaktı. Al sana 14 yaşındaki Marinette. Henüz çok erkendi ama yapılması gereken son dakika düğün alışverişi vardı ve zaman giderek daralıyordu.

"Gidip biraz kahve koyayım." Marientte seslendi.

"Bana uyar." Alya cevap verdi. "Hey, kapının altında bir zarf var." Eğildi ve A4 boyutundaki düz sarı zarfı aldı. "Üzerinde hiçbir şey yazmıyor."

"Muhtemelen Sasha'nın bırakacağı eskizlerdir. Çok erken kalkmış olmalı ki..." Marinette'in sözleri Alya'nın çığlık sesiyle kesildi.

"Agreste'yi öldüreceğim." Marinette koşarak odaya girdiğinde Alya'nın salonda öfkeyle telefonuna bir mesaj yazdığını gördü. Üzerinde yarısı dışarı sarkmış bir resim olan bir zarf yerdeydi. Alya hâlâ telefonuna gömülmüşken Marinette zarfı eline aldı. Görüntü biraz grenliydi ama bir şey çok net bir şekilde gözüne çarpıyordu. Adrien'ın ceketi ve tutkulu bir öpücükle başka bir kızın saçını kavrayan bir el. Birdenbire fotoğraf elinden alındı.

"Bunu kendine yapma Mari. O küçük orospu çocuğunun yapması gereken bazı açıklamalar olacak. Nino'nun da paçayı sıyıracağını sanma. Ona göz kulak olması gerekiyordu, o küçük fahişenin erkeğine yaklaşmasına izin vermemesi gerekiyordu." Marinette şaşkınlıkla Alya'ya göz kırptı.

"Dur... bir dakika bekle. Fotoğraftaki Lila'ydı. Adrien Lila'ya on metrelik bir sopayla bile dokunmaz." Alya'nın buna hiç tahammülü yoktu.

"Nasıl giyindiğini gördün mü? Belli ki bir planı vardı. Buna kandığına inanamıyorum!" Oflayıp pufladı. Marientte ellerini havaya kaldırdı.

"Hayır, nasıl giyindiğini görmedim, görmeme izin vermedin, sadece resmi elimden kaptın." Alya telefonundaki mesajlara bakarken başını salladı.

"Evet, açıklasan iyi olur..." diye mırıldandı çılgınca yazarken. Marientte ona sempatik bir bakış atan Tikki'ye baktı.

"Biliyor musun Alya, oraya gidebiliriz ve sen de flütünle ona biraz akıl verebilirsin." Trixx biraz fazla heyecanla söyledi.

"Trixx, buna cidden inanıyor olamazsın." Tikki bıkkınlıkla söyledi. "Burada Chat Noir'dan bahsediyoruz!" Trixx sadece omuz silkti.

"Bu sadece bir öneriydi."

"Lütfen hepimiz durabilir miyiz?" Marientte ellerini havalandırdıktan sonra bir elini Alya'ya uzatarak seslendi. "Alya resmi bana ver." Alya resmi Marientte'den uzaklaştırdı.

"Olmaz kızım, o görüntüyü beynine kazımana izin vermeyeceğim. Hayır, bu kız ekibini çağırıyor. Eminim Chloé ve Kagami bu hiçbir işe yaramayan kediyi düzeltmeme yardım etmekten mutluluk duyacaklardır."

"Lütfen, Adrien gelene kadar başka kimseye mesaj atma." Yalvardı. "Eminim bunun bir açıklaması vardır." Alya homurdandı ama diğerleriyle iletişime geçmemeyi kabul etti - henüz.

Marientte ellerini yüzünde gezdirdi ve koltuğa yığıldı. Burada hiçbir şey mantıklı görünmüyordu. Adrien dün gece geç saatlerde ona mesaj atarak her şeyin yolunda olduğunu ve Nino'larda olduklarını söylemişti, elbette bu bir yalan olamazdı. Hatta ona sarhoş olmadığını söylemiş ve Lila'yı gördüğüne dair hiçbir şey söylememişti. Gerçekten de tahammül edemediği biriyle böyle bir ilişkiye girmiş olabilir miydi? Elbette Lila'yı tanırdı. Ya ayık olduğu konusunda yalan söylüyorsa? Ya fark etmeyecek kadar sarhoşsa? Ama o zaman da bu, nişanlısının tamamen yabancı ya da daha kötüsü bir fangirl olduğuna inandığı biriyle öpüştüğü anlamına gelirdi. Bunu gerçekten yapar mıydı? Düğünden hemen önce onu aldatmış mıydı? Ne de olsa sadece birbirleriyle birlikte olmuşlardı. Belki de başka biriyle birlikte olmanın nasıl bir şey olacağını merak ediyordu. Kendini bayılacak gibi hissediyordu.