19. Bölüm "Özlem"

682 46 9
                                    

19. Bölüm özlem

Alnını anlıma koyup ağlayarak.

"Seni seviyorum seni herşeyden çok seviyorum beni ne olursa olsun bırakma." Uzun zamandır içinde taşıdığı bir yük varmışsına ağlıyordu ağlayıp rahatlasın diye yatağa doğru ilerleyip oturttum Pars'ı.

"Ağla içini dök bebeğim." Kafasını göğüsüme koymuş bir şekilde ağlıyordu bende saçlarını okşuyordum.

Şuan kucağımda büyük ama içi hala çocuk olan bir adam vardı.

Şuan kucağımda olan adam çocukluğunu yaşamayan bir adamdı. iliklerime kadar hisettmiştim.

Ağlması yavaş yavaş durmuştu.

"Biliyormusun ben en son ağladığımda 10 yaşındaydım o zamandan beridir ilk defa şimdi ağladım."

"Bebeğim bundan sonra ağlamayacaksın bu sondu."

Kafasını göğsümden kaldırıp yüzünde olan yaraları tek tek öpmüştüm. Parmaklarım tişörtine gittmişti ama Pars ellerimi tutmuştu ellerini ellerimden çekip tişört'ü üzerinden çıkarmıştım karşımda yarı çıplaktı gözlerine bakıp.

"Şimdi kulağını aç ve beni dinle." diyip dudağına hafif bir öpücük kondurmuştum geri çekilip yatağa yatırmıştım. Sırtından anlamıştım gerilediğini.

Dudaklarımı çıldırtıcı bir yavaşlıkta ilk morluğun üzerini öpmüştüm.

"Kendini ne kadar değersiz hisetsende sena deli gibi aşığım."

2.morluğu öpüp. "Bu morluklarınla bile muazzam bir elmas'sın." Öpücüğümle inlemişti.

3. izmaratin yerini öpüp. "Hayatımda gördüğüm en karizmatik adamsın ve beni aşkla ilk delirten kişisin."

4.izmaratin yerini öpüp. "Her uvzuna hayran kaldığım adamsın."

Pars adımı söyleyerek inlemişti.

Bir süre yarasını öpüp hisettiğim şeyleri itraf etmiştim. Son yarasını öpmekle kalmamıştım emip yalamıştım Pars'ın kulağına doğru ilerleyip.

"Her yerini öpesim geliyor sana doyamıyorum." hareleri kararmıştı adeta.

"Sarı fırtınam yapma sana karşı kendimi tutamıyorum."

"Sendemi sarı fırtına diyeceksin?"

Pars'ın hareleri değişip bambaşka bir renk olmuştu gözlerinde kıskançlık vardı.

"Başka kim diyor sana sarı fırtınam söyle belasını sikeyim." Kendimi tutamadan kahkaha attım şuan beni iç sesimden kıskanıyordu Allahım yaa bu çocuk alem

"Noldu niye gülüyorsun yoksa hoşunamı gitti?" tekrar kahkaha attım ay bana geliyorlar.

"Pars sen beni şua-" tekrar gülmüştüm Pars sen beni şuan iç sesimdenmi kıskanıyorsun?"

Şaşırmış bir sesle. "iç sesinmi?"

"Evet iç sesim bana sarı fırtınam diyor kabul et kıskandın."

"Bebeğim ne kıskanıcam kıskanmadım."

"İlerde eğer çocuklarımız olursa kızım oğlum babanız beni iç sesimden kıskanıyor diye söyleyeceğim."

Pars bu sefer bana öyle bir bakıyorduki bana aşkla, sevgiyle bakıyordu. Aniden üstüme çıkıp dudağıma yapışmıştı şaşırsamda öpüşüne karşılık verdim. Ellerimi boynuna koydum. Bu sefer hızlı öpmüyordu daha çok tadını çıkararak öpüyordu iki dudağımıda yemek istiyor gibi öpüyordu ben ise onun tam tersi sert öpüyordum üst dudağını sertçe emmemle ve onun çıldırttıcı bir şekilde öpmesi ile ikimizide inlemiştik onun üst dudağını sertçe ısırmamla dudağı patlamıştı oda aynı şekilde dudağımı ısırması ile alt dudağım kanamıştı dudaklarını dudaklarımdan ayırdı.

Hacker Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin