1

76 2 1
                                    

Elimdeki bardağı tezgaha bıraktığımda mutfağın ışığı açıldı. Kimin geldiğine bakmak için kafamı çevirdim Azad'la göz göze geldiğimde kafamı önüme çevirdim.

Azad arkamdan yaklaşıp su içtiğim bardağı aldı ve yanımdaki sürahiyle kendine su doldurdu. Bir yandan da sertliğini kalçama sürtüyordu.

Kafamı geriye attım "Yapma birisi görecek şimdi."

Elini kalçama atıp okşadı ardından hafifçe sıktı ve arkamdan çekildi. Hızla kapıya adımlayıp odama yöneldim.

Ben çıktıktan sonra ufak bir kahkaha attığını duydum gözlerimi birkaç saniye kapatıp açtım ve büyük adımlarla odama gidip kapımı kapattım. Yatağıma uzanıp olanları düşünmeye başladım.

*

Odama fuhuş operasyonu yapar gibi dalan kişinin kim olduğunu tahmin edebiliyordum. Azad.

Azad'la kardeş gibi büyüdük. Ben onu hep abim gibi gördüm, 2 yıl öncesine kadar onun da beni kardeşi gibi gördüğünden emindim.

Diyarbakır'ın küçük bir köyünde doğmuştu o. Yanımızda çalışan işçilerden birinin çocuğuydu. Annesi doğumda vefat edince babası Azad'a düşman kesilmiş, eşinin onun yüzünden öldüğünü savunarak Azad'ı annemle babama bırakıp gitmişti.

Aramızda pek bir yaş farkı yoktu. 5 yaş canım fazla değil.

Elimle kapıyı göstererek "Ne dalıyorsun odama. Çık hemen dışarı."

Dediğime aldırmadan kapıyı kapatıp kilidini çevirdi. "Kalk giyin okula bırakayım seni."

"Dersim yok bugün gitmeyeceğim. Çık odamdan."

"Anneyle baba şüpheleniyor, kalk kahvaltıya in bari."

"Allah Allah neden şüpheleniyorlar acaba. Yılışıp durduğun için olabilir mi? Asıl sen dikkat çekme de pek sevgili karınla han'a gezmeye git."

"Gökhan salak salak konuşma Allah aşkına ne trip atıyorsun."

"Adam sen bana sınav olarak mı gönderildin? Ne tribi? Evlisin ya sen hani." Yüzüklü elini tutup havaya kaldırdım. "Bak yüzüğün de burdaymış. Hadi çık odamdan da karınla ilgilen."

Yüzümdeki sinir bozucu gülümsemeyi bozmadan kapıya yöneldim. Kilidi çevirdiğimde elimi tutup kapıdan çekti.

"Sevmiyorum diyorum o kadını. Kıt mısın oğlum sen. Elimi bile sürmedim evlendiğimiz günden bu yana."

"Valla Züleyha hanım ballandıra ballandıra gecelerinizi anlatıyor yengelere. Ya karınla konuş ulu orta yerde ne konuşacağını bilsin ya da sen bana sarma."

"Yalan söylediğini anlayamayacak kadar salaksan beni ırgalamaz Gökhan."

Kapının tıklatılmasıyla birbirimizden birkaç adım uzaklaştık. Kapıyı aralayıp kimin geldiğine baktım. Züleyha.

"Noldu yenge bir şey mi isteyecektin?"

"Yok Azad'ı bulamadım da burda mı diye bakmaya gelmiştim."

Ah ne hoş yapışık ikiz gibi geziyorlar.

İçimden gözlerimi devirdim "Burda içerde, okulla ilgili konuşuyorduk bizde."

Azad dışarı çıksın diye kapının önünden çıktım. Pervaza yaslandı "Niye geldin Züleyha çocuk muyum ben kendim gelirdim. Git hadi sen geliriz birazdan." Deyip kapıyı kadıncağızın suratına kapattı.

Dalga geçer gibi sırıtmaya başladım "Ayı mısın? Anneciğin seni almaya gelmiş o kadar. Mazallah yerim falan şimdi seni, kocasız kalmasın."

Yüzünde anlamlandıramadığım bir ifade oluştu "Sırıtıp durma öpesim geliyor." Hemen yüzümü toparlayıp hafifçe öksürerek boğazımı temizledim.

"Hadi inelim artık merak ederler."

Odadan çıktığımda arkamdan gelip elini belime koydu ve beni merdivenlere yönlendirdi. Burnunu saçlarıma yaslayıp kokumu içine çekerken bir yandan da yürüyorduk.

Birbirimizden ayrıldık ve avluya çıktık. Havalar ısındı diye buraya kurulmuştu sofra. Neyseki çok geç kalmamıştık, daha dedem oturmamıştı.

Ben boş sandalyelerden birine otururken o da hemen yanıma kuruldu. Dedem de geldiğinde kahvaltıya başladık.

Dedem çatalını masaya bırakırken konuşmaya başladı. "Gökhan oğlum şirkete gelecek misin bugün."

Hele bir gelme der gibi bakıyordu. "Gelirim tabi dede ama ben ne yapacağım ki?"

"İş öğrenirsin evladım okulun bitince şirkette çalışacaksın zaten."

Doğru söylüyordu. Öyle 'Ben aile şirketinde çalışmam, cart curt' diyecek kadar aptal değildim. Hazır iş vardı neden sıfırdan başlayacaktım ki. Kafamla dedemi onaylayıp kahvaltıma döndüm.

"Azad'la gidersin sen. Öğretir hem bi' şeyler sana."

Öğretir tabi dedem, neler neler öğretir o.

"Tamam öyle yaparız."

UYUMSUZ (bxb)Where stories live. Discover now