5

35 0 0
                                    

Çaylar içilip tatlılar yenildikten sonra evden ayrılmıştık.

Eve vardığımızda dedemin odasına gidip konuşacaktım. Öyle de oldu.

Kapısını tıklatıp içeri girdim. Koltukta oturuyordu "Dede konuşabilir miyiz?"

Dedem yorgunca bakıp eliyle gel işareti yaptı.

Gidip yanına oturdum. "Dede ben Havin'le konuştum. Kız beni istemiyor, bende onu. İki genç insanı böyle bir şeye zorlamayın lütfen."

Havin'in başka birini sevdiğini söylemede kararsızdım ama başka türlü bu olaydan sıyrılamazdım

"Ayrıca kızın başka bir sevdiği varmış. Ya düğün günü beni masada bırakıp o adama giderse. Bütün aşirete rezil oluruz hepimiz."

Dedem kaşlarını çatmakta gecikmedi. "Olmaz öyle şey Gökhan, daha bugün konuştuk bu konuyu adamlar düğün günü belirleyelim diyor. Şimdi yan çizemeyiz."

"Dede lütfen yapmayın bize bunu. Havin daha çok genç yazık kıza."

Dedem sert duruşunu bozmadı "Olmaz Gökhan kapandı bu konu git odana."

Kafamı sallayıp odadan çıktım. Eh ben gitmez miyim şimdi amına koyduklarım.

Hırsla odama giderken birden kolumdan tutulup konağın dışına çekildim. Kim olduğunu tahmin ediyorsunuzdur zaten, salak Azad tabii ki.

"Ulan bir kere de insan gibi çağır da geleyim." Dediğimde kolumdan tutmuş beni odama resmen sürüklemeye başlamıştı.

Hızla kapıyı açıp beni içeri fırlatır gibi ittirdi. "Gökhan gebertirim seni, ne demek kararınıza karşı çıkmıyorum."

Üzerinden yayılan alkol kokusu içtiğini belli ediyordu. İçtiğinde ondan ben bile korkuyordum, sapıtıyordu içince.

"Olaylar bir süre durulsun diye öyle dedim ne evlenmesi Azad. Sakin olur musun lütfen."

Kafasını ellerinin arasına alıp saçlarını çekti. Sinir krizi geçirir gibi bir hali vardı. Kafasını kaldırıp yanıma geldi, çenemi tutup sertçe sıktı "Eğer onunla evlenirsen onu öldürür sana da gün yüzü göstermem anladın mı beni?"

Elimi bileğine koyup kendimden uzaklaştırmaya çalıştım "Tamam anladım bırak beni hadi."

Ben sakin konuştuğum için o da sakinleşmişti. Kolumdan tutup yatağa yatırdı ardından ışığı kapatıp ve kapıyı kilitleyip yanıma yattı. Tüm gece boyunca sanki gidecekmişim de kaçamayım diye resmen yapışık uyudu.

*

Aklımda elbette -her ne kadar mantıklı olmasa da- bir planım vardı. Düğüne birkaç hafta kala okulu donduracaktım. Üniversiteye gitmek için askerliği erteliyordum fakat şimdi işime yarayacaktı bu durum.

Okulu dondurduğum an asker kaçağı sayılacaktım. Düğün de ertelenmiş olacaktı ya da direkt iptal edilecekti.

En azından geçici de olsa bir çözümüm vardı.

Sabah uyandığımda Azad yanımda değildi. Muhtemelen kalkıp karısının yanına gitmişti.

Üstümü değiştirip okulu yine siktir ettim. Çünkü benim ailem zengin amına koyayım neden okulla uğraşayım ki?

Kahvaltıyı yaptıktan sonra arkadaşım Efe'yi arayıp genelde ikimizin olduğu ve içtiğimiz tepeye çağırdım.

*

Tepeye vardığımda arabamı bir köşeye park ettim. Efe henüz gelmemişti.

Getirdiğim biralardan birini açtım, arabanın kaputuna yaslanıp içmeye başladım. Sessizlik kafamı dinlendirmişti, kaç gündür stresten kafamda saç kalmamıştı.

Sağ tarafımdan duyduğum araba sesiyle sağıma döndüm. Efe gelmişti.

Arabadan inip yanıma geldi. Elini tokalaşmak için uzattı, tuttum ama sadece sıkmakla kalmadım yanıma çekip sarıldım kendisine.

"Vay kardeşim sen bana sarılır mıydın, bak gözlerim yaşardı."

Gülüp omzuna vurdum "Darılıyorum ama bak."

"Küsme aşkım gel öpeyim." Diyip sarılmaya çalıştı. İttirdiğimde gülümseyip "Ee anlat bakalım taze damat, nerden çıktı bu iş."

Arabadaki biralardan diğerini de ona uzattım "Bende tam onu konuşmak için çağırmıştım seni."

"Konuş yavrum dinlerim ben seni."

Azad'la olan durumu bilen tek kişi Efe'ydi. Saatlerce tepede oturup olanları anlattım.

Bu işten nasıl kurtulacağımı düşündük. Eh pek faydalı fikirlerimiz olmasa da yine de anlatınca rahatlamıştım.

Biraz daha oturduktan sonra vedalaşıp evlere dağıldık.

*

Arabamı evin ön tarafına park edip sigaramı çıkardım. Hava kararmıştı. İçeri girmeden ve büyüklere göstermeden köşede içip gitmem lazımdı.

Kaputa yaslanıp sigaramı tutuşturdum. Yanımdaki beden de öne doğru eğilip dudakları arasındaki sigarayı yakmamı bekledi. Onunkini de yaktıktan sonra kaputa yaslandı. "Nerdesin sen, sabahtan beri yoksun."

"Efe'nin yanındaydım, tepeye gittik oturduk biraz."

"Niye haber vermeden gidiyorsun? Seni ne kadar merak ettiğimden haberin var mı."

Gözleri kızarmıştı ve elleri titriyordu. Gerilmiştim. Kıskanır da bir şey yapar diye korkuyordum. Ondan beklerdim, yapardı.

"Unutmuşum, bir dahakine haber veririm."

Sigarasından son bir nefes çekti, izmaritini yere atıp eliyle yanağımı okşadı "Aferin."

Ağzındaki dumanı dudaklarıma doğru üfledi. Yanaklarımı tutup yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve dudaklarımızı birleştirdi. Sakince birkaç sesli öpücük bıraktı dudaklarıma. "Özledim seni."

Yaptığı şey ateşli bir öpüş değildi aksine duygu yüklüydü. Sanki yıllardır görmüyordu da kokumu içine çekerek öpüyordu.

Dudaklarımdan ayrıldığında etrafı kontrol etti. Kimsenin olmadığını görünce vücuduma yaklaştı, elini aletime atıp okşamaya başladı.

Aniden gelen bu hareketiyle kaskatı kesildim, hemen elimi eline atıp çekmeye çalıştım ama daha sert okşamaya başladı. "Yapma birisi görecek şimdi. Odaya gidelim."

Elini çekip belime koydu, yüzünü boynuma gömüp birkaç kez kokumu içine çekti. "Yukarda yapacak mıyız."

Onu üstümden uzaklaştırmaya çalışıp ittirdim "Bilmiyorum ama lütfen burda durmayalım birisi görecek şimdi."

Ellerini belimden çekip elimi tuttu ve evin içine yöneldi.

Odaya kadar elimi bırakmadan götürdü. Kapıyı kapatıp kilitledi. Ellerini tişörtümün içine sokup göğüs uçlarımı okşamaya başladı, bir yandan da aletimi çekiştiyordu.

Pantolonumun düğmelerini açıp boxerımı aşağı çekti ve aletimi kavradı. Baş parmağını ucuna sürtüp ileri geri yaptığında aletim iyice ereksiyon olmuştu.

Elimi kaldırıp kendi aletinin üzerine koydu. Hızlıca fermuarını açıp aletini kavradım. Biraz daha yaklaştığında birbirimize değiyorduk.

Ellerimiz birleşip ikimizi birden çekmeye başlayınca geleceğimi anlayıp parmağını penisimin ucuna bastırdı.

Sıcaklığı zevkten dört köşe ediyordu. Diğer elimi omzuna koyup "Çek parmağını boşalmak istiyorum." dedim. 

Cevap vermeden ikimizi çekmeye devam etti. Bir süre sonra kendisinin de geleceğini anlayınca parmağını çekip aynı anda boşalmamızı sağladı.

İkimiz de rahatlayınca kendimizi temizleyip yattık. Tabii o pek sevgili karısının yanına gidip uyudu.

UYUMSUZ (bxb)Where stories live. Discover now