7

28 0 0
                                    

Biraz kendime gelmeyi bekledim. Piç herif öldürüyordu amına koyayım.

Banyoya gidip aynadan boynuma baktım. Resmen mosmor olmuştu. Hızlıca dolaptan kapatıcıyı alıp titreyen ellerimle boğazıma sürmeye başladım.

Nasıl sıktıysa ayı, kapanmıyordu izler. Kapanmayacağını anlayınca odama döndüm ve çekmeceme ilerledim. Krem rengi bir fular aldım ve boynuma bağladım.

İzler ancak birkaç güne geçerdi ve benim tam da şu anda kahvaltıya inmem gerekiyordu. Büyük ihtimalle dedem sofraya oturmak için beni bekliyordu çünkü sofraya en son o otururdu.

Annem avludan adımı seslenip gelmemi söylediğinde, geleceğime dair bir şeyler seslenip hızla odadan çıktım.

Umarım yine yanıma oturmamıştır pezevenk Azad.

Konaktan çıkıp hazırlanan sofraya baktım, yine yanıma oturmuştu. Boynumdaki fuları düzeltip sandalyeme oturdum.

Dedem "Gökhan oğlum, Havin'le konuştun mu? Ne diyor düğün nişan işlerine?" dedi.

"Konuşmadım dede."

Doğru düzgün açıklama yapmadığım için yüz hatları gerildi, kaşları çatıldı. "Şu evde bir Allah'ın kuluyla da insan gibi konuşulmuyor."

Sesimi çıkarmadan kahvaltımı yapmaya devam ettim. Babam "O boynundaki ne senin öyle, takmışsın karı gibi."

Dedikleriyle masadaki bütün gözler üzerime döndü. Azad bir şey fark ettirmeyeyim diye elini bacağıma koyup sıkmaya başladı. Ağzımdaki lokma büyüdükçe büyüdü, zorlukla yuttum. "Boynum tutulmuş baba, sıcak tutsun diye sardım."

Babamın gözlerine baktım. Ufacık bile bir endişe kırıntısı göremedim. Canımın acıması umrunda bile değildi. Azad elini bacağımdan çekti ve "Bende krem vardı onu veririm sürer, bir şeyi kalmaz." Dedi.

Suratımı buruşturup "Sağol Azad abicim ben sürdüm krem, zahmet etme." dedim.

"Olsun abicim ben yine de vereyim lazım olur." Abi kelimesini ikimiz de öyle vurguluyorduk ki bütün şehir kardeş olduğumuzu sanacaktı.

Dedem üstünü silkeledi "Azad sen benimle gel. Konuşmamız lazım." Deyip masadan kalktı. Azad da hiçbir şey söyleden arkasından yürüdü.

Bir boklar dönüyordu ama öğrenirdim ben bir şekilde.

Onlar kalktığında bende kalkıp odama gittim. Telefonumu cebimden çıkarıp Efe'yi aradım. İkinci çalışta açtı. "Yavrum naptın ayarlayabildin mi bir şeyler?"

"Evi ayarladım Gökhan'ım. Tanıdıklardan biriyle de İstanbul'a göndereceğim. Parayı da elden veririz, biraz idare ederler onunla. Birde iş ayarladım."

"Allah razı olsun Efe'm. Ben Havin'i arayım bi, hadi görüşürüz." Diyip aramayı kapattım. Rehberden Havin'i bulup aradım. Birkaç çalıştan sonra açtı. "Noldu halledebildin mi?"

"Ne kadar ayıp, açar açmaz dediğine bak."

"Çok özür dilerim müstakbel kocacığım. Hallettin mi dediklerimi?"

"Hee ayarladım. Ev,iş falan. Ne zaman gideceğinizi soracaktım."

"Her şey tamamsa gece gideriz. Kenan'la konuştum, ne kadar erken gidersek o kadar iyi bizim için."

"Tamamdır. Sizi götürecek adama haber veririm, saat kaçta ve nereden gideceğinizi mesaj at bana."

"Atarım." Biraz duraksayıp konuşmaya devam etti. "Sağol bu arada."

"Ne demek. Zaten kendi yararıma da olan bir şey minnettar olmana gerek yok." Dedim gülerek.

"İyi hadi görüşürüz."

🌊

Azad'ın bakış açısından

Dedemin ardından bende odaya girdim. "Bir şey mi oldu dede?"

Sırtı bana dönüktü. Bir şey söylemeden yüzünü bana döndü. Yüzüklü elini kaldırıp sert bir tokat attı suratıma. Aniden gelen yanma hissiyle elimi kaldırıp yanağımı tuttum.

"Noluyor dede?"

Yüzünden resmen sinir akıyordu. "Ne bok yiyorsun sen oğlum. Gökhan'la yaptıklarınızı fark etmediğimi mi zannediyorsun sen? Dua et ki Gökhan'ımı severim. Sırf onun için ikinize de bir şey yapmayacağım. Karını da alıp defolup gideceksin bu evden."

Duyduklarımla kalakalmıştım. Nasıl fark etmişti? Bizi mi görmüştü? Şimdi ne olacaktı?

Söylediklerini sindiremeden bir tokat daha patladı yüzümde. "Konuşsana lan. Böyle ibnelik yap diye mi aldık lan seni evimize. Anan da baban da yoktu biz büyüttük. Yediğin kaba sıçtın sen. Defolup gideceksin bu evden."

Başka bir şey demeden odadan çıktı. Arkamdaki koltuğa oturup ne bok yiyeceğimi düşündüm. Dediği gibi defolup gidecektim ama Gökhan'ımsız yaşayamazdım, başka bir yol bulmak zorundaydım.

Ne yapacağım Allah'ım bir yol göster.

UYUMSUZ (bxb)Where stories live. Discover now