Sabah olmuştu, Ayşin'in çıkardığı seslere uyandım. Sevda hâla uyuyordu belli ki çok yorulmuş. Biz Ayşin'le hazırlandık ve Sevdayı uyandırdık. Zar zor uyandı Sevdada, gözlerini açınca bizi bi süzdü ve bize "niye böyle hazırlandınız bi yere mi gidiceksiniz ? "Dedi." Bende Hadi kalk sende geliyosun bizimle"dedim.
...
Yola çıktığımızda Sevda ikide bir nereye gidiyoruz böyle diyordu ve etrafı inceliyordu. Bizde hep aynı anda gidiceğimiz yere varınca görürsün diyorduk.Az kalmıştı, artık 3-4 katlı minik evleri görmeye başlamıştık çok güzel görünüyorlardı . Sevda da anladı tabi, bize baktı ve gülümsemeye başladı.
Geldik.
Bizim mahalledeki eski tarlanın oraya arabamızı park ettik ve yürümeye başladık.
Her yer kusursuz güzeldi. Topraktan duvarlar, renk renk çiçekler, kavak ağaçları, daracık yollar ve bizi en çok duygulandıran, dut ağaçları. Neden diyeceksiniz. Çünkü küçükken biz bu dut ağaçlarının altında türlü türlü oyunlar oynardık hep çok eğlenirdik biraz durduk o dut ağaçlarının yanında, sonra hadi biraz daha gezelim dedik, biraz daha ilerledikten sonra bizim eski evimizi gördüm ve hemen yanında Sevdaların evi karşısındada Ayşinlerin evi. Buralara bakarken bi yerde mola verdik burası Bizim mahalledeki en güzel çardaktı o zamanlar yan yana oturduk ve dertleştii sonra
Birbirimize sarıldık çünkü çok özlemiştik birbirimizi. Hepimiz gerçekten çok özlemiştik. Birlikte olmayı. Hep birlikte olmayı. Eskisi gibi olmayı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bitmeyen Dostluk.
ChickLitÖzledim , O eski dostlarımı özledim, Ayşin'le Fehmi amcayı kızdırmamızı, kardeşlerimle Ayşe teyzenin dutlarını çalmamızı özledim.Ve en çok da Sevdayı özledim aradan 15 yıl geçti sevdayı uzun zamandır görmüyorum, Sadece o eski resimlere bakarak zihni...