Yorgunluktan ölücek gibiydik, tam bu sıralarda karşıda 2 katlı bir ev gördük. Ayşin eve gitmemiz gerektiğini söyledi ve bizde onu destekledik, Evin bahçesinde çift kişilik paslanmış bir salıncak vardı, solmuş çicekler vardı ve bir kaç meyve ağacı. Ev terkedilmişti galiba.
Kapıyı çaldık, açan olmadı. Bizim yine yüzümüz soldu ve ben zaman kaybedemeyiz dedim. Yeniden yola koyulduk. Saat daha 12;49' du. Çok zamanımız vardı ama elimizde bi çözüm yoktu. Sorunda buydu işte yapabileceğimiz hiç birşey yoktu tabi yürümekten başka.
Bi yarım saat sonra biraz ileride kasaba gibi bir yer görünmeye başladı birden koşmaya başladık sevinmiştik. Yarım saat kadar sonra oraya vardık. Vardığımızda telefon çekiyordu. Hemen 155 i tuşladık ve polisi aradık bulunduğumuz yeri tarif edemediğimiz için iş biraz uzadı ama onlar burayı buldular.2 saat sonra 2 tane polis arabası geldi.
Bize birkaç soru sormaya başladılar. İlk önce arabamızı aramaya çıktılar bu sırada bizde diğer polis ekibiyle birlikte dinleniyorduk. Diğer polis ekibinin arabası geliyordu.Arabadan indiler ve yüzlerinde korkunç bir ifade vardı. Araba ilk bıraktığımız arsada bulunmuş ve içinde insan kanıyla yazılmış bir not varmış.
"Peşinizi bırakmayacağız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bitmeyen Dostluk.
ChickLitÖzledim , O eski dostlarımı özledim, Ayşin'le Fehmi amcayı kızdırmamızı, kardeşlerimle Ayşe teyzenin dutlarını çalmamızı özledim.Ve en çok da Sevdayı özledim aradan 15 yıl geçti sevdayı uzun zamandır görmüyorum, Sadece o eski resimlere bakarak zihni...