4 - GERÇEKLER

23 4 8
                                    

5 Haziran 2010

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

5 Haziran 2010

"İyi geceler. Teşekkürler."

Barda kalan son müşteri de gittikten sonra elimdeki bezi tezgaha fırlattım. Yorgunluktan ölmek üzereydim.

Kapı açıldığında arkamı dönmeden seslendim. "Üzgünüm. Kapatıyoruz."

"Yol için bir tane de mi olmaz?" Duyduğum sesle yavaş bir şekilde arkamı döndüm. "Seni görmeyi beklemiyordum." Omuz silkerek biraz daha yaklaştı. "Sanırım sürprizlerle doluyum. Peki, bir bira içebilir miyim?"  Elimle bir masaya oturmasını işaret ettim. "Elbette. Bir tane."

Bir bira aldım ve önüne koydum. Diğer masalara yönelip boş şişeleri toplamaya başladım. "Beni nasıl buldun, Sam?"

"İşimizin bir parçası da bu değil mi?"

Elimdeki şişeleri tezgahın ardındanki çöpe attım ve tezgaha yaslanarak ona döndüm. "O zaman burada ne işin var? Dostça ayrıldığımız söylenemez." Başını sallayarak beni onayladı. "Doğru. O yüzden geldim. Belki bazı şeyleri açıklığa kavuşturabiliriz diye düşündüm."

Ceketini çıkardığı sırada bakışlarım kolundaki tuhaf şekildeki yanığa çevrildi. "Çok acımış olmalı." Onun da bakışları oraya döndü. Gömleği ile kapamaya çalıştı yanık izini. "Sıcak fırına değdim."

"Açıklığa kavuşturmaktan bahsetmiyor muydun?"

"Evet. Babam hakkındaki düşüncelerini biliyorum. Seni suçladığımı söyleyemem. Takıntılı biriydi. Avla kafayı yemişti. Kimin ateşe atıldığını da umursamazdı. Sanırım bu babanı da kapsıyordu. Ama bunu yapan babamdı. Ben değildim."

"Ya Dean?"

"Dean babama benden daha çok benzer. Ama o-" Aniden duraksadı. Tezgaha sabitlediği bakışlarını suratıma çıkardı. "Vay canına. Ona sırılsıklam aşıksın, değil mi?" Kaşlarımı çattım ve alayla güldüm. Ne saçmalıyordu şimdi?

"Bunu "Evet" olarak kabul ediyorum."

Onu orada bıraktım ve işime geri döndüm. Anlaşılan kafası yerinde değildi.

"Çok yazık. Dean de seni sever ama düşündüğün gibi değil. Yani seni daha çok kız kardeşi gibi görüyor. Romantizm söz konusu bile olamaz. Liseli bir kız gibi görüyor yani... Seni incitmeye çalışmıyorum, Nessie. Bunları önemsediğim için söylüyorum."

Sahte bir şekilde güldüm. "Çok naziksin, Sam."

"Ciddiyim." Tezgahın üstünde duran elimi tuttu. Kaşlarımı çatarak birleşen ellerimize baktım. "Seni fazlasıyla önemsiyorum."

𝔸 ℕ𝔼𝕎 𝕃𝕀𝔽𝔼 / 𝘿. 𝙒𝙄𝙉𝘾𝙃𝙀𝙎𝙏𝙀𝙍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin