~¤~◆~¤~
Kaan "Aleyküm" diye sigarayı üfledi.
Sarp sırıtıp "Aga noluyo 'Nikah şahidimsin, 10 dakikada evimde ol.' Demişsin, pekte damada benzeyen halin yok, hee cool karizmasin siyah tişört, siyah takım ona bi lafın yok... Ama yeme beni ya sen ve evlilik? Hayatta inanmam beni burda yatırıp sikse..."
Kaan lafını böldü "Düzgün konuş." "Ya tamam, kızma hemen uğraşıyorum sadece. Pelerinli nikah memuru burda, şahitler burda, yenge nerde? Amaa been sana demiştim dimi, o motorcu kıza yanıksin diye..." Kaan Sarp'in konuştuklarını duymamazlıktan geldi, sigarasından son defa içine çekip izmaritini küllüğe bastırarak söndürdü. Ayaklanıp Ada'nin odasına doğru gitti. Sarp arkasından
"'Valla muhabbetine doyum olmuyor' bee kardeşim."
Diye söylenirken, Kaan Ada'nın kapısını tıklatı. Ada'ni duştuğu durumunun tuhafliğindan heyacan bastı utangaç bir şekilde "G-geel..." dedi.
Kaan içeri girdi, Ada'ya aşağıdan yukarıya ufak bir bakış attıp karşısındaki kızın gözlerine baktı. Ada adamın karanlık bakışlarında gözlerini kaçırdı...
"Memur geldi, hazırsan çıkalım?"
Ada tamam anlamında kafasını sallayıp kapıya doğru bir kaç adım attı. Kaan Ada'nin kolundan hafifçe tutup geriye çekti, Ada affallamiş gibi Kaan'a baktı
"Küçük hanım. Ben sevgiye inanmam, o yüzden hiç bir zaman seni seven bir kocan olmayacak, şimdi iyice düşün... çünkü masaya oturduğun sonra geriye dönüşün yok."
Ada buruk bir tebessümle "Beni ailem sevmemiş, kocamın sevmemesi bana koymaz."
~¤~◆~¤~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOMİNUS
عشوائيCemal Süreyya dediği gibi "Kim istemez ki mutlu olmayı, ama mutsuzluğa da var mısın?" dedi gözlerime bakıp, "aşka inanamıyorum" diye haykıran Dominus...
