4.♠︎

270 16 83
                                    

...

Kaan: Ada Ateş hakkında her şeyi öğrenmek istiyorum, fotoğrafını güvenlikten sorsan verir.

Kenan: Ada Ateş? O kim? Ne yaparsın?

Kaan: Orası seni ilgilendirmez, akşama kadar vaktin var.

~¤~◆~¤~

Ada kıyafetlerini değiştirmek için kiraladıkları daireye geldi. Yarı çıplak Murat mutfak yemek yaptığını gördü ama şaşırmadı son bir aydır sık sık kalıyor fırsat buldukça kendisini sıkıştırıyordu.

Murat: Neredeydin be sevgilim? Gidiş o gidiş seni bulamadık.

Ada: Gerçekten soruyormusun bunu ya?! Sibel nerde?

Murat: İçeride zıbarıyor... Yaa babyy çok özür dilerim dün biraz eşşeklik yaptım, kafam güzeldi özür diliyorum.

Murat Ada'ya sarıldı Ada ağlamaya başladı.

Murat: Sevgilim niye ağlıyorsun? Noldu?

Ada: Amcam bizi öğrenmiş...

Murat: Eee ne olmuş? Yıl 2024, sevgili yapınca nolacak sanki?

Ada: Onun kafasi işte öyle çalışmıyor, çok ağır konuştu, evnedirecegim, gelsin istesin dedi.

Murat: Kim?

Ada: Amcam dedim ya.

Murat: Onu anladık, kim gelsin dedi?

Ada: Ne demek kim ya? Sevgilim sen değil misin?

Murat Ada'dan ayrılıp kalcasini masanın kenerine koyarak yaslandı, düşünceli bir şekilde başını kaşıdı...

Murat: Şey... bebeğim evlenmek için erken değil mi? Önce biraz birbirimizi tanıyalım, hem eminim sende buna hazır değilsin.

Ada: Bari tanışsan? İyi niyetli biri olduğunu görürse, benim yakamdan düşser belki.

Murat: Sevgilim canını sıkma, bence sen önden git konuş belkide boşuna kendini üzüyorsun, sonrasına bakarız.

Ada zaten üzgündu, güvenip seçtiği, sevdiği adam yanında durmadığı için dahada üzülmüştü. Bir şey demeden duş aldı, toplanıp evden ayrıldı...

Ada evlerine gitmeyi, yengesi ve amcasıle muhatap olmayı hiç sevmiyordu. Hep azarlıyorlardı, Ada'yı bir fazlalık gibi görüyorlardı. Bir tek dedesi "oğlumun emaneti" diye çok sevip Ada'ya kol kanat gelirdi, ama kansere yakalanıp 4 yıldır Almanya'daki bir hastahanede uzun süreli bir tedavi görüyor ve evde olup bitenden haberi yoktu.

~¤~◆~¤~

Kaan bıkkın bir şekilde ısrarla bir kaç dakikadır çalan telefonunu sessize alıp masasının köşesine bıraktı ve tekrardan işine odaklandı...

Kaan'a ulaşamayan Sena yan odada boş boş takılan Sarp'i aradı. Senanın aradığını gören Sarp'in heyacandan eli ayağı bir birine dolandı, ayağa kalkıp gömleğinin yakasını ve saçlarını düzelti sanki normal aramadan kendisini Sena görecekmiş gibi gülümseyerek telefonu açtı.

Sarp: Sena'mm, çok şükür aradın, affettin mi beni?

Sena: Zahmet olmazsa telefonu abime verir misin, ulaşamadım da, SARP ABİİ!

DOMİNUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin