"Yeter öpme artık"
"Ama seni istiyorum"
Minho elimi sardı ve öpmeye devam etti.
"Yeter işe gitmemiz lazım"
"Siktir et patron ben değil miyim izin veriyorum sana"
"Minho hayır"
"Hadi ama sadece beni istiyorum"
"Şu an olmaz"
Minho kalçalarımı sıkıyordu.
"Minho yeter ileri gidiyorsun sadece sevgiliyiz"
"Umrumda değil"
Minho boynuma yöneldi ve öpmeye başladı. Minhoyu ittim.
"Yapma"
"Of peki ama gece seni dinlemicem"
"Tamam mı""Tamam"
-
Minho ile kahvaltı yaptık sonrada şirkete gittik. Akşama doğru minho gitmesi gerektiğini söyle ve çıktı.
"Of çok yoruldum eve gitmek istiyorum"
Şirketen çıkıp arabama bindim bir markete girdim ve akşam yemeği için bir şeyler aldım. Eve gittiğimde minho hala evde yoktu mutfağa geçtim ve ikimiz için yemek hazırladım. İlk defa bu kadar özenmiştim artık diğer çiftler gibi olabilecektik.
"Hadi minho nerde kaldın"
Aradan 2-3 saat geçmişti ama minho hala gelmemişti.
Kapı çaldı ve koşarak kapıyı açtım.
"Merhaba jisung umarım rahatsız etmiyorumdur"
"Hayır hayır geç içeri chan"
Chan elindeki çiçeği bana uzattı.
"Senin için aldım çiçekleri görünce nedense aklıma sen geliyorsun"
Gülümsedim.
"Teşekkür ederim"
"İçeri geç mükemmel yemekler hazırladım""Misafirin yok dimi"
"Yok yok geç"
Chan içeri geçti. Ona mutfağa geçmesini söyledim ve bende aldığı çiçekleri bir vazoya koydum. Mutfağa geçtim ve iki tabak aldım birisini chana verdim.
"Hadi başla bakalım"
Chan yemeği yedikçe gözleri büyüyordu.
"Gerçekten sen mi yaptın"
"Evet"
"Çok güzel olmuş ellerine sağlık"
"Teşekkür ederim"
"Jisung yanlış anlamazsan bir şey sorabilir miyim"
"Sor tabi"
"Hayatında biri var mı"
Bu soruya ne cevap vereceğimi bilmiyordum çünkü minho bir çocuk gibiydi beni ikilemde bırakıp duruyordu.
"Yani bende bilmiyorum"
"Nasıl yani"
"Var gibide yok gibide"
"Anladım"
"Benim hayatıma senden başka kimse girmedi şu ana kadar""Çok nazik bir adamsın seni hak edicek birisini bulursun"
"Aslında buldum"
"Kim"
"Sensin"
"Ne"
Kaşlarımı çatıp chana baktım."Jisung benimle tekrar birlikte olur musun"
"Şu an hangi piçle birlikteysen onu bırak çünkü sana değer veriyor olsaydı benim oturduğum yerde şu an o olurdu"Gözlerim doldu.
"Chan lütfen kapat konuyu"
"Hayır jisung kapatmicam sen değer görmeyi hak ediyorsun neden hala onunla birliktesin burada sana değer vericek seni koricak biri var"
"Hayır chan istemiyorum"
Ellerim titremeye başladı. Chan ellerimi tuttu ve karşıma geçti.
"Lütfen jisung"
Ellerimi çektim.
"Hayır istemiyorum"
"Chan lütfen gider misin""Peki jisung ama istediğin zaman yanına gelicem"
Chan evden çıktı.
Bir süre öylece durdum başım dönüyordu nefes alamıyor gibiydim camları açtım ama kusucak gibiydim. Lavaboya koştum ve yediğim her şeyi kustum. Yere çöktüm ve ağlamaya başladım.
"Aptal..."
"APTALSIN JİSUNG"
"MİNHO İÇİN ATAN KALBİNİ SİKİYİM SENİN"
"SENDEN İSTEDİĞİNİ ALDI VE SİKTİR OLUP GİTTİ"
"YİNE ORTADA SEN KALDIN APTAL"Ayağa kalktım sehpanın üstünde duran minhonun fotoğrafını gördüm elime aldım ve baktım.
"Ben acı çekerken ne kadar da mutlu"
Minhonun fotoğrafına yumruk attım ve çerçeve kırıldı. Ağlamaya başladım elim kan içinde kalmıştı.
"APTAL"
"SENİ SEVEN KALBİMİ SİKİYİMİ
"SENİ DÜŞÜNEN AKLIMI SİKİYİM"
"NEDEN UMUT VERİP GİDİYORSUN SÜREKLİ"Gözlerim kararıyordu ayakta durmakta zorlanıyordum bir yerlere tutunarak odama gidebildim kendimi yatağa attım ve aynı şekilde minhoyu düşünerek uykuya daldım.
-
Sabah uyandığımda minho gelmişti koltukta sızmıştı boynunda kızarıklar vardı.
"Minho!!"
Minho bağırmam ile uyandı.
"Ne var ya"
"Yine aldattın beni dimi"
"Sen sevk vermedin jisung sürekli kaçıyorsun istemedim seni"
Gözlerim doldu.
"Yani seni becermek hiç eğlenceli değildi o yüzden yine o kıza gittim"
"En çok ne yaktı biliyor musun canımı chan bana çıkma teklifi ettiğinde bile seni düşünmem"
"Defol git şimdi evden"YENİ BÖLÜMMM
OY VERMEYİ UNUTMAYIN