baladın'ın anonimi

dans

i,
-geleceksin değil mi? (20.07)

baladin,
-geleceğim güzelim, söz (20.10)

i,
-tamammm bekliyorum
:3 (20.12)

söz vermişti. gelirdi biliyordum. az bir vakit kalmıştı. mesaj da atmamıştı aramamıştı da. endişeleniyordum, sinirleniyordum ve en kötüsü kafamda kuruyordum. o hengamede temmuz çağırdı sıramız gelmişti. kafam yarışmada değildi o kadar provaya rağmen çok kötü dans etmiştik ve o hala yoktu. sinirle merdivenlere çıktım. bir sigara yaktım. çok kötü hissetmediğim sürece içmezdim ama şu an bok gibiydim. temmuz geldi ikinci sigaramı yakmak üzereyken.

" bana da bir dal ver bakalım sarı"

ona da bir dal uzattım. sigaralarımızı yaktık. tekrar konuşmaya başladı

" idil senin bir suçun yoktu, o gelmedi diye konsantre olamadın biliyorum ama-"

ama falan deme temmuz. profesyonelliğe uymaz diyeceksen deme ben de biliyorum uymadığını

" peki sustum. yazdı mı peki veya aradı mı?"

bilmiyorum. telefonumu kapattım.

"iyi yapmışsın şarkı açalım sonra da gökyüzünü izleriz daha sonra da seni eve bırakırım."

olur temmuz, teşekkür ederim.

" rica ederim, idil."

mavi'nin en sevdiğim şarkılarından birisini açtı. şarkıyı dinledik, sigaralarımızı içtik. biraz daha oturduktan sonra kalktık zaten saat de çok geç olmuştu. temmuz beni eve bırakacaktı. eve geldiğimizde ona döndüm.

teşekkür ederim temmuz. istersen gel bi kahve içelim.

" rica ederim sarı, gelmek isterdim ama uyku düzenlerimiz bozulmasın malum okul var."

o zaman çay içeriz boş ver

" çok ısrar ettin geleyim madem."

asansöre bindik. indikten sonra evin önünde onu gördüm saçmalıktı resmen. temmuza bir bakış attım sen konuş dercesine. onun yüzüne bile bakmadan içeri girdim. arkadan bana seslendi ama pek umursamadım. biraz sonra temmuz gelince soru yağmuruna tutmuştum onu.

noldu? ne yalan söyledi? nasıl bir bahane buldu? ANLATSANA ÇOCUK ARTIK

"İDİL ! bir sus yahu taramalı gibi başladın yine sakin ol. son anda toplantısı çıkmış sonra da trafikten yetişememiş. bizi orda bulamayınca buraya gelmiş."

yalana bak hassktirsin ordan arkadaydık temmuz

" öyle ama-"

ama falan deme temmuz, zaten sevmiyordun. daha da konuşmam onunla napıyorsa yapsın gerçekten.

" nasıl istersen öyle olsun hadi çayları koy yahu bir de acıktım ben."

tamam o iş  bende

mutfağa girip çayı koydum. aslında temmuz demledi ben de atıştırmalıkları hazırladım. içeri gidip bir film açtık gecenin geç saatlerine kadar takıldık. sonrasında temmuz kalktı.

" ben gideyim artık okul da var kurs da. sen ne yapacaksın kursu?"

bilmiyorum temmuz. 1 hafta gelmeyeceğini söylersin.

" baş üstüne kaptan."

ikimiz de güldük. sonra o gitti ben de uyudum. okula da gitmesecektim ama devamsızlık sorunu vardı maalesef ki.
sabah uyandım yüzümü yıkadım kahvaltı edip üstüme rastgele bir seyler giyinip çıktım. derslerin birazında uyudum birazında da dinlemedim. sonunda bu ızdırap bittiğinde metroya doğru ilerliyordum. boğuk bir şekilde adımı duyar gibi oldum. kulaklığımı çıkartıp arkama döndüm"

idil! dur, bekle lütfen.

/hello btches bugün 2 bölüm söz vermiştim 1 ay daha yokum diyormuşum VEKABELABEKQOQPQ9X
ŞAKA. neyse vote verin yorum yapın bi de beni sevin bb/