idil! dur, bekle lütfen.
onun sesini duyar duymaz bir sinir basmıştı. sinirle ona döndüm.
sen ne yüzle benim yanıma geliyorsun ya? hangi yüzle benimle konuşuyorsun? siktir git baladın yoksa bağıracağım.
istediğin kadar bağır idil, gitmiyorum.
bunu sen istedin
ona bağırıp küfürler ediyor, yumruklarımı sallıyordum, sokaktakiler bana ters ters bakıyordu. onlara göre hande baladın kusursuzdu tabii tanımıyorlardı onu (bu hande baladin kurgudur gerçek hayatla ilgisi yoktur teşekkürler). ben de tanıyamamışım demek ki. en sonunda enerjim tükendiğinde o konuşmaya başladı.
bana yıllardır yazıyorsun ya, ilk günden beri biliyorum seni, yaşını, yüzünü, okulunu her şeyini. ama o zamanlar sen reşit bile değildin bu yüzden sana cevap verme cesaretinde bulunamadım. sonrasında 18 oldun aslında yazacaktım ama yazamadım sınavın vardı o sene. sonunda üniversiteyi kazanıp 19 olduğunda cevap vermek istedim sana çünkü benim de hislerim büyüyordu. senin bundan önceki yarışmalarında da vardım idil. bu sefer gelemedim çünkü bizi öğrenmişler onunla uğraştım ve hallettim de sonuçta bir tek ben değilim kızlardan hoşlanan. her neyse öyle işte. özür dilerim idil.
neden söylemedin o zaman? arayabilirdin, mesaj atabilirdin. iki saniyeni almazdı baladın boşuna anlatıyorsun. bırak beni artık gitmek istiyorum.
salya sümük ağlıyordum artık. onun da gözleri buğuluydu. metrobüs gelmişti. ona son bir bakış atıp metrobüsüme binip eve geçtim. 1 hafta boyunca aradı, mesaj attı ama affedemiyordum işte. bugün dans kursuna gitmem gerekti onun için hazırlanıp evden çıktım. kursa geldiğimde temmuzun yanına gidip selam verdim sonra onu arkaya çağırdım. sigaramı yakıp her şeyi anlattım. gözümdeki yaşları sildi. bana dönüp sitem etmeye başlamıştı bile.
" ya Allah aşkına idil değdi mi? seni hak etmiyor işte bahane sunmuş. ben de dün bunu savundum inanamıyorum kendime ya."
temmuz allah aşkına sus yeter zaten kötüyüm.
"iyi, yürü içeri geçelim o zaman."
tamam.
içeri geçtik, dansımızı ettik. bittiğinde temmuz kulağıma eğildi.
" çok iyiydin idil, seninle gurur duyuyorum. seni seviyorum idil."
fısıldamıştı ama duymuştum. temmuz böyle şeyler söylemezdi ama arkadaşça söylemiştir diye umut ediyordum.
ben de seni temmuz, iyi ki varsın.
dudaklarıma yaklaştığında içimden küfür edip yanağımı döndüm. hayal kırıklığına uğramış gibiydi.
üzgünüm temmuz. ben hâlâ onu seviyorum.
koşarak salondan çıktım. eve nasıl gittiğimi bilmiyorum bile. ne yapacağımı bilemiyordum. en yakın arkadaşım beni seviyordu ve başka arkadaşım yoktu. aklıma o geldi...
i,
*sesli mesaj
(hande... lütfen yanıma gel.
evdeyim.) (21.37)baladin,
-5 dakikaya oradayım....
/ arkadaşlar bugün bölümü bitiyorum da bir sey diycem ben biraz mal olduğum için ilk bölümü yayinlamamisim amk LUTFEN ILK BOLUMU OKUYUN VOTE VE YORUM BEKLIYOR!!!! OPTUM/
bölümü yazarken dinlediklerim:her şey seninle güzel - eda baba
çok yazık - çağan şengül
içinde aşk var - sufle
(dilerseniz hep paylaşırım yazarken ne dinlediğimi 🍬)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baladın'ın anonimi
Fanfiction:yaklaşık 3 yıldır hande baladın'a yazan ve bir gün ondan gelen mesajla hayatı değişen kız ve hande'nin hikayesi,,