benzerlik

123 20 10
                                    

lalisa sabah uyanır uyanmaz ilk iş jungkook'un odasına gitti, henüz uyuyordu.

zaten uyumaması garip olurdu, kız gözlerini beş sularında açmıştı ve asıl karın ağrısının ne olduğu gayet açıktı.

jungkook ve roseanne birlikte mi uyuyor, onu kontrol ediyordu.

lalisa büyük bir aptallık sendromu içindeydi ama bunun farkında bile değildi.

roseanne'in bakış açısından

odamın kapısının hızla çalınması beni ürkütürken bakışlarımı en başta tavana, ardından da arkama çevirerek yatağımdan kalkmıştım.

terliklerimi ayağıma geçirdiğim ve sabahlığımı üzerime giydiğimde artık kapıyı açmam gerektiği için biraz daha hızlanmıştım.

tok sesiyle açtığım kapının ardından lalisa'nın gelmesini elbette ki beklemiyordum.

"n'oldu?"

bakışlarını yüzüme dikmiş bir vaziyette bana doğru bir adım attı.

"sana bir şeyler söylemeye geldim."

bir süre birbirimize öylece baktıktan sonra yeniden konuşmaya başlamıştı.

"elbise meselesinde babam bana kızdığı için onu sakinleştirdiğini biliyorum ve sanırım sana teşekkür edeceğimi düşünüyorsundur şimdi."

derin bir nefes alıp omuzlarımı düşürmüştüm, konuşmanın devamını duymak istediğimden emin değildim.

"ama etmeyeceğim, çünkü seni burada istemiyorum. hiç de istemeyeceğim. babamdan uzak durman için her şeyi yapacağım."

kalbime giren ağrının canımı yaktığını hissederken pijamamın kumaşını yumruk yapıp sıkmıştım elimde sıkıca.

"çünkü bizim bir hayatımız var, orada da sana yer yok. hiçbir fazlalığa yer yok. bizimle beraber yemek yemeni de istemiyorum. bizimle oturmanı da istemiyorum. seni istemiyorum işte, anladın mı?"

gözlerim dolmaya başlamıştı, kendimi kontrol edemeyişime de sinirlenirken karşımdaki bu küçük kızın konuşmalarının bana bu kadar batacağını hiç düşünmediğimi fark etmiştim.

odadan çıkıp gittiğinde arkasından öylece bakıp bir süre yeri izlemiştim.

ardından kapıyı kapatıp kilitlemiş ve yatağıma dönmüştüm.

ʚɞ

üstüme geçirdiğim siyah, sıfır kollu elbiseyi ne olur ne olmaz diyerek siyah deri ceketimle kombinlemiş ve ardından kilitli kapımı açıp odadan çıkmıştım.

bay jeon ve lalisa kahvaltı masasındalardı, keyiflerini kaçırmak istemediğim için gözlerimi zor da olsa bay jeon'a çevirmiş ve mırıldanmıştım.

"günaydın."

"günaydın."

lalisa ile gözlerimiz kesiştiğinde kısa süreli bir sessizlik olmuştu.

yönüm dış kapıya dönüktü, bu yüzden bir an önce evden çıkıp biraz hava almak istiyordum. ancak bir açıklama yapmadan çıkmak da doğru olmayacaktı.

bay jeon sanki sabah yapılan konuşmayı duymuş gibi bir tavırla hem lalisa'ya hem de bana bakmıştı sırasıyla.

"kahvaltı etmeyecek misin?"

"yok, okula geç kalmayayım.." diyerek başımı elimdeki çantanın sapına indirmiş ve ardından yeniden bay jeon'a çevirmiştim.

o ise bakışlarını başını tabağına eğmiş olan lalisa'ya çevirmişti.

"ama daha erken."

ilgili oluşu zaten beni fetheden en büyük özelliği olurken benim için meraklanması da iç çekmeme sebebiyet vermişti anlık olarak.

"olsun, çıktım ben."

son kez bay jeon'a bakmış ve adımlarımı kapıya ilerletmiştim hızlı hızlı.

tanrısal bakış açısından

jungkook bakışlarını çıkan roseanne'den çekip kızına indirmiş, ardından zaten yaptığı konuşmaları duyduğu için bir şeyler söylemesini beklemişti.

derin bir iç çekip omuzlarını düşürdüğünde ise kafasını meşgul eden sorular ile dalıp gitmişti.

ʚɞ

roseanne'in bakış açısından

fakülteden çıktığımda sınıf arkadaşım jisoo'ya el sallarken bir basamak inmiş, ardından önüme dönmüştüm ve elbette ki beni bekleyen bir jungkook beklemiyordum.

bu adam ne yapıp edip benim gönlümü çelmeyi başarıyordu.

böyle ince fikirli oluşu zaten hoşuma giderken bir de bu kadar karizmatik olması benim ondan uzak durma çabamı elbette ki zorlayacaktı.

yanına doğru adımladığımda onun da bakışları bana dönünce gülümseyerek yaklaşmıştım.

"neden geldin?"

"seni almaya geldim, nasıl geçti günün? yorucu muydu dersler?"

bakışlarımı kaçırıp yüzümdeki gülümseyi kısmen silmişken sorularını yanıtlamıştım.

"yorucu değil, çok güzel.. çok memnunum."

yeniden gülümsemeye başladığımda onun bana zaten hep gülümsediğini bilerek kendi kendimi utandırmıştım.

sözlerimin ardından beni memnuniyetle onayladığında 'hadi' dercesine başını yana yatırmış ve ilerlemeye başlamıştı.

o an anladım ki, ben istesem de bay jeon benden uzak durmayacaktı.

ᥫ᭡

DOOOOOSSSSTTTTLLLLAAAARIM
🥺🎀✨
bu kitaba asik oluyorum ayrica ben de jungkook istiyorum



satellite ౨ৎ rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin