BU HİKAYE +18 OLAYLAR İÇERİR. RAHATSIZ OLACAKLARIN HİKAYEYİ OKUMAMASI RİCA EDİLİR.
35 oy istiyorum!!!
Bottom : Lee Felix
Top : Kim Seungmin
⚠️
•
"İrade, Schopenhauer felsefesinde kendini bir zorunluluk olarak gösterir, ki onun düşüncesindeki kötümserliğin ve karamsarlığın kaynağı da esas olarak budur. İnsan, tamamen kurtulamayacak olsa da istencin emrine boyun eğerek acı ve kederden kısmen kurtulabilir. Bu noktada Schopenhauer'ın düşüncelerinin belirli ölçüde, kaderciliğin ağır bastığı doğu felsefelerine yakınlaştığı söylenebilir."
Profesör Kim, gözlerini kalabalık amfinin içinde gezdirdikten sonra kolundaki saate baktığında dersin bittiğini fark ederek son sözünü noktaladı.
"Schopenhauer'a göre; birbirlerini en çok büyüleyenler, birbirlerini en çok tamamlayanlardır.
Bugünlük dersimiz bitmiştir arkadaşlar, sınıf dağılabilir."
Amfinin içinde uğultular yükselmeye başlarken çoğu kişi toplanıp çıkmaya başlamıştı, Lee Felix'in aksine.
Lee Felix, profesör Kim Seungmin'in toparlanmaya başladığını görmesiyle yanına gidebilmek için yerinden hızlıca kalktı.
"Profesör Kim,"
Göz göze geldiği uzun boylu ve lacivert bir takım elbisenin içinde olan adam, gözlüklerini gözlerinden çıkarmış, kaşlarını havaya kaldırarak öğrencisi olan genç adama bakmıştı.
Felix'i bilirdi, dersine katılan değerli öğrencilerinden biriydi kendisi. Verdiği araştırma ödevlerini her zaman yapardı, haliyle Kim Seungmin de onu severdi.
"Ah, Lee Felix. Seni gördüğüme sevindim."
"Ben de öyle bay Kim. Size bir sorum olacaktı aslında,"
Seungmin ilgili bir şekilde bakışlarını genç adamdan çekmezken kalçasını masasının köşesine yasladı.
"Seni dinliyorum genç adam, istediğini sorabilirsin."
Felix ufak bir gülümsemeyle bakışlarını ellerine indirip aklını kurcalayan soruyu sordu.
"Anlattıklarınız oldukça dikkatimi çekti, profesör. İrade konusunu sizden dinlemek beni yeterince tatmin etti, fakat dersin başından beri tek merak ettiğim şey sizin bu konu hakkındaki düşünceleriniz."
Sarı saçları gözlerinin önüne dökülürken bakışlarını yeniden birleştirdi karşısındaki hocasıyla, genç adam.
Kim Seungmin genç adamdan gelen soruyla şaşırmıştı. Genelde öğrencileriyle ders dışında görüşüp konuşmamaya çalışırdı. Derslerinden direkt çıkar, yüz yüze değil de mailden merak ettiklerini sorabileceklerini söylerdi.
Öğrenciler ve hocalarla arasındaki mesafeyi her zaman korumaya özen gösterirdi, okuldan kimseyle samimiyete girmek istemezdi. Felix'i de derse olan ilgisinden dolayı severdi ama hiç ders dışında konuşmamışlardı, hele ki kendi düşüncelerini merak edeceğini hiç düşünmemişti.
