Best Liar | Jikook ✔

Güzel Bebeklerim

Iyi okumalar bebeklerimm,  önceki bölümü okuyup gelin hemencecik

Sınır: 45 oy 150 yorum

Karanlık ve bir çıkış yolu bile gözükmeyen yollardan geçip kendi kendine verdiği mücadelelerle beraber sonunda aydınlığa kavuşmayı başardılar...

Jungkook baba olduğundan mıdır bilinmez artık daha olgun, daha büyümüş hissediyordu kendini.
Ve evet baba olmasının üstünden hala yarım saat geçmesine rağmen öyle hissediyordu.

Jin'le konuştuktan sonra ilk önce hızla evine gidip kısacık bir duş almış ve en güzel kıyafetlerini özenle geçirmişti üstüne...
Eh ne de olsa aylardır özlemini çektiği bebekleriyle ilk karşılaşmasına gidiyordu.

Bir nevi randevu da denebilirdi. En özel ve en güzel misafirleriyle randevu

Hazırlandıktan sonra aynanın karşısına geçti ve kendisine bakarken derin bir nefes aldı, son yirmi dört saati öylesine dolu dolu geçmişti ki her duyguyu yaşadığına emindi.

İlerde anı olarak bebeklerine ilk anlatacağı şey bu olacaktı galiba.

Daha fazla vakit kaybetmeden arabasına atladı ve tekrar hızla hastaneye sürmeye başladı. Her geçen saniyede kalp atışları öylesine hızlanıyordu ki...

Biricik sevgilisi Jimin'e ve artık hayatının bir parçası olacak olan bebeklerine kavuşacaktı.

*

"Hyung onları görebilirim öyle değil mi?"

Jungkook küçük çocuklar gibi merakla Jin'e bakıyordu.
Jin karşısındaki bir çift kocaman göze daha fazla dayanamamış ve kafasını sallamıştı.

"Evet Jungkook onlar yan taraftaki odadalar, yanlarında hemşireler var. Girebilirsin yanlarına"

Jungkook heyecanla elini kalbine koyup gözlerini kapattı. Gerçekten bu anı yaşadığına inanamıyordu ama gerçekti işte, oluyordu.
Jungkook, namı diğer çıtır baba, bebeklerinin yanına gidiyordu.

Jin'in işaret ettiği odaya geldiğinde hala kalbi güm güm atıyordu. Neredeyse eli titreyerek kapıyı açtı ve hemşirelerin ilgilendiği minik kedi yavrusu misali bebeklerini görmüştü.

Yavaşça yanlarına adımladığında kısaca hemşirelere gülümsemiş ve bebeklerine bakmıştı.
Onlar iki ayrı beşikte yan yana yatıyorlardı.

Hemşireler Jungkook'un özeline dahil olmamak için geriye çekildiğinde Jungkook parıldayan gözlerle minik yavrularına bakmaya başladı.

Elini yavaşça kızının yüzüne yaklaştırdı, yaşadığı duygu öylesine tarifsizdi ki...

Şaka gibi ama kızı tıpkı sevgilisine, en sevgilisine, Jimin'e benziyordu.

"Kızım benim...miniciksin"

Yavaşça pamuktan yapılmış yüzünü okşadı. Kafası o kadar küçüktü ki minik kızının, eli bile kafasının yanında büyük kalmıştı.
Uyuyan miniği daha fazla rahatsız etmek istemedi ve yan taraftaki oğluna yöneldi.

Uyumayıp elindeki eldivenle elleri havada bir şeyler yapmaya çalışan oğlu çok komik gelmişti Jungkook'a, dolan gözlerini elinin tersiyle silerek burnunu çekti ve tavşan dişlerini göstererek kocaman gülümsedi.

Oğlu da tıpkı kendisine benziyordu, gözleri, burnu, dudakları... Jungkook'un kopyasıydı resmen.

Arkasında dosya işlemleriyle uğraşan hemşirelere döndü ve heyecanla sordu.