"Tok olan açın halinden anlamaz derler; ama bazen, aç olan da açın halinden anlamıyor.""Yok Eşref amca vejeteryan'ım ben."
"Ne deterjanı kızım davuktur o yiyesin hayde"
Şu an ki halimi annem görse 'hak etmişsin kızım' derdi.
Ben, Karabey konağında, Karabeyler ile yaşamak Şuan onların sofrasında, kahvaltı yapmak hatta iki bardak çay içmek. Yok yok bu bir rüya herhalde.
"Ne zaman ayağa kalkar benim oğlum?" rüya değilmiş Kabus hiç değilmiş... Kendimi toparlayarak cevap verdim Firdevs hanım teyzeye.
"Henüz değil ama egzersizler ile birlikte en kısa sürede." kadının yüzünde yine geçen ki gibi memnuniyetsizlik vardı.
"Hayırlısı olsun kızım. Seni bizim karşımıza Allah çıkardı." masanın en başında Hakanın babası olduğunu öğrendiğim Eşref bey dedi bunları. Sevmiştim bu adamı iyi birine benziyordu.
"Hakan Ağabeyimi tedavi edecek bir sürü erkek doktor vardı niye seni seçti anlamadım." bu konuşan şıllık ise Hakanın teyzesinin kızının torunu Bengü Su. Kız resmen geldiğimden beri benimle uğraşıyordu. Tahminimce Hakanı beğeniyordu. Evin aşçısı yemek götüreceği sırada 'Sen bırak ben götürürüm Hakan Ağabeyime' deyip önündeki göleğinin iki düğmesini açmıştı. Ama Eşref amca 'Sen bırak kızım doktor hanım götürsün' deyince bana pis pis bakmaya başlamıştı.
"O ojeler ney öyle mavi mavi? Hakan Ağabeyim ojeden nefret eder sil bence." bu kızı susturma düğmesi yok muydu? Deli etti beni sabah sabah.
"Çok beğendin herhalde ikide bir bakıp bakıp duruyorsun. Numarasını vereyim istersen?" yüzüme yapmacık bir gülümseme koyarak rakibimi nasıl ezdiğimi izledim.
"Ay yok ne beyençem nefret ederim ben ojeden. mis gibi kına varken oje ney."kafamı 'anladım' derecesinde sallarken ayaklandım.
"Ben Hakan beye kahvaltısını götüreyim." sandalyemi masaya yaklaştırdıktan sonra elime hakan için hazırlanmış olan tepsiyi alıp üst kata çıktım. Hakanın odasını üst kata benim odamı da onun karşısındaki odaya kurmuşlardı.
kapıyı çalış içeriden 'gel' sesini aldıktan sonra odaya girdim. yatağının yanına tepsiyi koyarak konuştum. "Artık yemeğinizi odada değil aşağıda yapmanız lazım."nötr yüzü bir an kana bulandı. tahminimce sinirlenmişti.
"Olmaz öyle şey! Ben odamda yiyeceğim." sen öyle san ağacık. "Tedavinin ilk adımı psikolojiyi yenilemektir. Eğer ben burada kalıyorsam sizde dediklerimi yapmak zorundasınız. Afiyet olsun." diyerek odadan çıktım ve bana hazırladıkları odaya girdim.
yatağa yattığım da burnumu tuhaf bir koku sardı. Tanıdık bir koku ama o kadar yorgundum ki kokuyu ayırt edebilecek güçte değildim. Sabah dokuzdan beri buradaydım saat şimdi bilmem kaçtı. gözlerimi kapatıp beni için kısa ama ev halkı için uzun bir uykuya daldım.
------------------------------------------------
Kapımın sertçe çalınması ile uykumdan sıçrayarak uyandım. önce nerede olduğumu anlamasam da sonra kendime gelerek çalan kapıya koştum.
"Bu ne hal böyle kız sen sabahtan'dır yatıyor musun?" karşımda gördüğüm Bengü yine beni incelemeye başlamıştı.
"Ne oldu Bengü neden gelmiştin?" derin bir nefes alarak hızlı hızlı konuşup gitti. "Firdevs aney seni yemeğe çağırdı toparlanıp gelsin dedi." kapıyı giden kızın ardından kapattım valizimde iki parça bir şey aldım. Buz mavisi ve kalçalarım da bitten bir kot şort üzerine ise yarım denecek yeşil bir tişört alıp giydim.
Sabahki maşalı saçlarımı düzelterek üstüme bana ait olduğunu düşündüğüm parfümümü sıktım *Good Girl* 5-6 fıs sıktıktan sonra odadan çıktım. Ve Hakanın odasına adımladım.Kapıyı araladığımda sanki beni bekliyormuş gibi telefonundan başını çekip yüzüme baktı bende tamamen odaya girdiğimde göz odağı yavaştan bacaklarıma düştüğünde boğazını temizleyerek konuştu.
"Hayırdır doktor hanım?" gözüme tekerlekli sandalyesi iliştiğinde kollarından tutup yatağına sürdüm. "Hadi bakalım acıktık bir an önce inelim de yemek yiyelim." anlamaz bakışlarını yüzüme atarken ona yaklaşıp ayaklarını yataktan çıkartım. "Böyle bir şey olmayacak demiştim." yüzüne biraz daha yaklaşarak "Ne olmayacaktı?" dedi.
"İnmeyeceğim." dedi sert ve tok bir sesle. "Hadi Hakan ya acıktım zaten birde seninle uğraşmayım." kollarının altından tutup sandalyesine bir şekilde oturttuğum da gözlerini kapatmış derin derin nefesler alıyordu. "Ne yapıyorsun?" anında cevap verdi "Seni kokluyorum." dediklerine biraz şaşırsam da bir şey demeden onu asansöre doğru sürdüm.
Onun dediği gibi bende onu koklamaya başladığımda odadaki kokuyu ayırt edebilmiştim. Hakanın kokusuydu. Harika bir kokuydu.
Asansörün kapısını açıldığında herkesin bakışları bize yani Hakana dönmüştü. "Yukarı çıkart beni." Firdevs hanım bize yaklaşırken kulağına eğilip konuştum. "Ben buradayım. Uslu uslu yemeğimizi yiyip kalkacağız." birazda ona motivasyon vermek için böyle konuşmıştum.
"Aslanım. Hakanım gel oğlum gel söyle." Firdevs hanım yanını gösterirken Hanın sert ve sıkılan çenesini gördüğümden oturduğum yerin yanına Hakanı sürdüm ve bende masaya oturup yemeklere göz gezdirdim.
"Esma hele kızım yemekleri koy!" Eşref amcanın başlamasıyla bizde başladık. Hakanın tabağına konan tavuk soteden sonra sıra benim tabağıma gelmişti. "Sağ ol ben almayayım." Esma olan kız Eşref amcanın tabağına et koyarken Eşref amca sordu, "Niye yemezsin kızım davuk mu sevmezsin?" yerimde biraz dikleşerek merakını giderdim.
"Yok Eşref amca vejeteryan'ım ben."
"Ne deterjanı kızım davuktur o yiyesin hayde"
DEVAM EDECEKTİR>>>
Çiçeklerim bu bölümü nasıl buldunuz yazın bakalım
Sizce Hakan ne kokuyordu.?
Bengü Hakana aşık mıdır?
Yeni karakter geliyor ve kaoslar başlıyor sağlıcakla kalınn...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİSAR
FantasiKarışık hayatlar serisi Mardinde hastasını tedavi etmeye çalışan HİSAR Güneş öğrendiği gerçekle hayatı zindana döner. "N-nasıl Kardeşimi öldür-öldürdüm?" Sesimin titremesine engel olamamıştım Hakan yapmış miydi? Gerçekten yapıp abisinin yerine geçm...