"Saçma sapan sorular sormayı bırakta ayağa kalk zil çaldı." Demet sorduğum soruya karşı atarlanıp ayaklandı ve sınıfa doğru çıkmaya başladı.
"Pfff ne dedim sanki?!" diye söylendim. Karşımaki Cemre de ayaklanıp konuştu.
"Sen böyle söyliyince bende merak ettim bence bilmiyor ya da biliyordur aman neyse öğreniriz hadi sınıfa çıkalım." Önden önden yürümeye başladı.
"Ya dursana! Bu arada bencede bilmiyorda ne bu acelen? Önce bir lavaboya gidelim sonra çıkarız.
Cemre'yi kolundan tutup lavaboya götürdüm. Aynadan kendimize baktıktan sonra hoca gelmeden sınıfa girdik.
İçeri girdiğim de Demet dalgın bir şekilde test çözüyordu. Yanından geçerken eğilip yüzüne baktım ve sırıttım.
"Ha gayret belki birinci olursun." Başını sakinlikle bana çevirdiğin de daha da sırıttım.
"İkin-ci” Yüzünde mimik oynamazken ne olduğunu anlamadım. Saçımı tutup adeta koparırcasına çekince çığlık attım.
"Ağğaa Özür dilerim! Bırak saçımı! Özür dilerim kardeşim!"
Sınıftakiler gülerken Demet saçımı bırakmış ve elinde kalan saçlarımı tutup yere atmıştı.Çektiği yeri ovalarken burnumu çektim.
"Ne diye çekiyorsun ki saçımı? İkinci değil misin? İkinci!" Bana baktığın da güldüm ve koşarak yerime geçtim.
Sonrasında ise hoca gelmişti. Yanıma baktığımda Cemre çoktan başını sıraya koymuştu bile. Çünkü ders matematikti. Bu hocayı hiç ciddiye alamıyordum ve derside hiç çekilmiyordu. Bende başımı sıraya koydum ve zilin çalmasını bekledim.
Zil çalınca hızlıca çantamı aldım ve Cemreyide uyandırıp koşarak çıktık sınıftan. Demet ise arkamızdan oflayarak geliyordu.
Telefonlarımızı aldıktan sonra dışarı çıktık ve eve doğru yürümeye başladık.
"Kavga mı var orada?" Söylediğim şey üzerine Demet koluma girmiş ve çekiştirmişti.
"Ne kavgası ya? yok orada kavga falan" Gözlerimi kıstım ve Beni Sürükleyen kardeşimi çekiştirdim.
"Gördüm! Birisi yumruk attı! Kavga var lan!" Demet durup yakamı kavradı ve kendine çekti. Ateş saçan gözleri karşısından sertçe yutkunurken Karanlık ses tonu ile konuştu.
"Annem gelirken ekmek almamızı söyledi. Yürü."
"Hehehe neden kızıyorsun ki canım kardeşim. Şimdi gider alırım ben. Sen eve git"
Tabiki Demet yer mi? O gidince kavgaya gideceğimi bildiği için kolumu tutmuş ve peşinden sürüklemişti. Dudağımı büzüp toplanmış kalabalığa baktım. Hayatımın neşesi gidiyor...
Tam o sırada önümüzde yürüyen berrayı gördüm ve hemen Cemeye döndüm.
"Bak bak Berra ordaa sence biliyormu diye sorsak mı??" Cemreye heycanla sorduğum soruya Demet sertçe ceval vermişti.
"Öyle bir şey yapmıycaksını-" Demet sözünü tamamlamadan ben Cemreyi çekiştirip Berranın olduğu tarafa götürdüm. Demet ise arkamızdan söve söve geliyordu.
"Selamm Berra" diye konuştum yanında yürürken aynı şekilde Cemre ve Demette selam verdi.
"Selam" çekingen bir şekilde ceval verdi o da.
"Sen de mi bu taraftan gidiyorsun" diye sordum.
"Evet" diye kısa bir cevap verdi. Ama böyle olmazdı ki konuşma ilerlemiyordu. Cemre'ye bir bakış attım ve konuşmayı o devraldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TİME MACHİNE(who are you?)
РазноеYıllar önce yaşanan cinayetler, 30 yıl sonra başka bir cinayetten dolayı tekrar gün yüzüne çıkar. Tabii ki de bu sıradan bir hayatları olan o arkadaş grubunu etkiler ve hiç anlamadıkları bir zaman da kendilerini yeni bir dünya da bulurlar. ~ "Zaman...